Bayramlar, evlerin temizliğiyle birlikte aynı zamanda kalplerin temizliğiyle bayram olur. Gerçek bayram sevinci, içimizdeki olumsuz ve nefsimizi zorlayan duygulardan arınarak, kalplerimizin sevgiyle atması ile başlar.

Bayramlar, coşkuyla kutlanan, sevdiklerimizle bir araya gelip birlik ve beraberliğimizi pekiştirdiğimiz özel zaman dilimleridir. Kültür olarak bayram yaklaşırken evler temizlenir, alış veriş yapılır, gündelik hayatın dışında evlerimiz ile birlikte kendimize ve aile bireylerimize yeni veya daha özenli olan kıyafetleri seçer ardından dünyasını değişen yakınlarımızın kabirleri ziyaret edilir ve küslükler biter savaşlar sonlanırdı..

Bayram öncesi insanlar evlerini temizlemeye, alışveriş yapmaya, yemekler hazırlamaya odaklanırken, kalplerindeki kirleri göz ardı edebilirler. Ancak asıl önemli olan, dış dünyayı temizlemek değil, iç dünyamızı arındırmaktır. İçsel temizlik, bizi daha iyi bir insan yapar, ilişkilerimizi güçlendirir ve ruhumuzu huzurla doldurur.

Kalplerde yapılması gereken temizlik, öncelikli olarak kendi duygularımızla hesaplaşmayı gerektiriyor. Öfke, kıskançlık, kin, nefret, hırs gibi duyguları içimizde çözmeliyiz. Bunun yerine sevgi, hoşgörü, şefkat ve affetme duygularını beslemeliyiz.. Bunu başarmak sanırım kendimizi affetmeyle başlar. Bu kendi iç huzurumuzu sağlarken hem de çevremizdeki insanlara karşı daha anlayışlı ve saygılı olmayı sağlayacaktır.

Bayram, aynı zamanda geçmişte yaptığımız hatamızı ve bize yapılan hataları hem affetmek hem de affedilmek için kibirden uzaklaşarak ruhumuzu arındırmak ve ilişkilerimizi güçlendirmek için fırsat olarak görmeyi başarmak güzel insanlarla olan ilişkilerimiz çiçek gibi suyunu güneşini eksik etmemeli solmasın güneşi suyu bol olsun ki bayram sevincini yakalamak kolay olsun..

Kaybettiklerimiz o kadar çok ki; pedofili, taciz, intihar, cinayetler, kimyasal maddeler, sağlık ve eğitimde yaşananlar, göçmenler, savaşlar, sporda nefret dilinin kabulü, siyasetin eşittir kirlenmek kabul gördüğü, organ mafyası, aldatmaların doğal süreç dendiği, anlık mutluluklar için sevdiklerini gözden çıkaranlar, iş hayatında var olmanın gücü adada hayatta kalma mücadelesi verenlerin her yol mümkün diyerek iş hayatında var olması, maddenin mananın önüne geçişi ve sonuç mutsuz olan bir toplum olmak ile güvensizliği yalnızlık olmakla saklayan olduk.

Bayramlar kaçış tatili adını aldı bitmeyen bir gitme isteği sevdiklerimizin yanına değil bu gidiş, sevdiklerimizi kaybedince, dünyasını değiştiği zaman onların cenaze merasimlerine gitmek görevimiz gibi gitmeler oysa hayattayken kıymetli bekleyen sevenlere ve sevdiklerimize gidiş..

Zihnimiz ile kalplerimizde yapılması gereken temizlik, aynı zamanda kendimizi manevi bir yenilenme sürecine almanın gerekliliği en korkunç hali ile kendini hissettirdiği zamanın içindeyiz. Kendimizi değerlendirip, eksikliklerimizi görmek için çaba sarf etmek, ruhumuzu güçlendirirken ne istediğimizi ve nerde olduğumuzu bilmek zorundayız.

Kendi mutlu olan mutlu etmeyi başarabilir ve maddeden dolayı değer verip yüceltmeye çalıştığımız, yanlışları ve tiksindirici derecede işlenen suçların başımıza gelmeden toplu olarak en asgari seviyeye ulaşmasını sağlamak kendimiz içinde daha güvenli yarınlar için daha mutlu bir toplum olmamıza yardımcı olacaktır. Paylaşmayı yeniden filizlendirmek bayramın bayram olmasına ruh ve heyecan verecektir..

Unutmayalım ki, gerçek bayram sevinci bayramda yanında olmadığımız tüm dostlarımıza duygumuzu katarak arkasına yazdığımız bayram kartları kadar güzel, yeni kıyafetlerini giyinmek için yatağından bayram sabahı zıplayarak uyanan çocukların, pencerede yakınlarını bekleyen büyüklerin, ziyaretler için çocuklara ekonomik kaygıyı yaşam tarzı haline gelmesinin kabullenişini bilmeden bayram harçlığını hazırlayanların, çocukların korkmadan her kapının zilini çalması kadar güven verici ve maddi manevi kimsenin yalnız bırakılmadığı bayramlar hayali bayramlar değildir bizim bayramlarımız buydu ve hızlıca fabrika ayarlarına dönüş mü denir yoksa sıfırlamak mı denir siz tamamlayın ama özlenen günleri özlenen değil yaşanan bayramlar yapacak olan ben, siz yani biziz.

Gerçek mutluluğun anahtarıdır bayramlar ve bayramların sadece dışsal ritüellerle değil, aynı zamanda kalplerimizdeki temizlik, gerçek mutluluğu ve birlik duygusunu yakalamak için esas adım.

Gözyaşlarının azaldığı, çocukların güvende olduğu, taciz ve cinayetlerin gündemimiz de olmadığı, ekonomik olarak insanın insan olduğu öz saygıyı yitirmeden geçinebildiği, kötülüğün artmadığı merhametin çoğaldığı, saygı ve sevginin bulaşıcı hastalık gibi yayıldığı mutlu bugünlerimiz olsun yarınlar olmasın yarınlarda olması gerekeni değil daha iyi neler olmalı olsun.

Mevlana; “Sen yola çık, yol sana görünür… “ demiş yolunuz açık olsun. Mutlu bayramlar..