Filiz Alp
Ben niye evleniyorum?
Bizim ülkemizde bazı şeyler o kadar çok abartılıyor ki mesela evlenmeye karar veren çiftlerin bu süreci madden ve manen çok gereksiz yere tüketmesi gibi..
Söz töreninden başlayıp ta ki düğün salonuna gelene kadar bir dünya telaş bir dünya ayrıntı..
Her iki tarafın yakınlarında stres , heyecan , kaygı gibi gibi..
Tâbi ki özel anlar için insanlar bu duyguları yaşıyor ama azıcık sakinlik ..
Relaks ....Bu arada bazı ufak tefek gerginlikler de yaşanmıyor değil ,bu asla ve asla değişmez bizim ülkemizde ,yüz düğünden doksan dokuzunda mutlaka gerginlik yaşanmıştır... Her neyse
evliliğin mantığına , işlevine, duygusuna inanarak (!!)bir yuva kuruluyor... Amiyane bir deyişle cicim ayları yaşanıyor herkes mutlu ve mesut , ya sonra sonrasını az çok tahmin ediyorsunuz... Ben yazmayım siz anladınız... Eee... Bu ayları veya evliliği kurtarmak için ne yapmalı bizim ülkede çözüm çok basit , çocuk yapmali ,onu da mutsuzluga dahil etmeli,bir çocuk olmadı ikinci çocuk...
Yok böyle bir zihniyet ya.. Günümüz insanı deriz , teknoloji çağı deriz , deriz de ..
Durdugumuz yer halen aynı.. Sorunu tabi doğan çocuk çözecek , alacak karşısına ,anne baba akıllı olun , canımı sıkmayın mı diyecek , yapmayın gözünüzü seveyim...
Öncelikle taraflar şu soruları kendilerine sormalı , evlilik neden yapılır , derininde ne yaşanıyor, sorumlulukları nedir?
Toplum için ne anlama geliyor ?
Tek temel soru da şu olmalı:
Ben niye evleniyorum,sorusu sorulmalı çünkü birkaç ay , birkaç yıl için değil, taraflar yaşadığı sürece devam edecek bir kurum olacak ... İşte yaşanılan bu sürece insanlar neler sığdıracak ,hem kendi adına hem de hayatına dahil ettiği insan adına.. Katkılar ne olacak , eksilenler ne olacak?
Kendinizi bulduğunuz alan mı yoksa kaybolduğunuz alan mı olacak , beklenti nedir ,bu sorulara akılcı cevaplar bulmak gerekir , yoksa ne olacak düğündü dernekti onlar işin şov tarafı...
Eger ki bir evlilikte başından da birtakım sorunlar da yaşandıysa o öyle devam edip gidiyor çünkü hiç kimse ilk yaşanan şeyleri , hissettirenler duyguları ne kadar zaman geçse de unutmuyor ,hele ki kadınlar bu konuda fil hafızasına sahip...
Bu gidişatı ne çocuk kurtarır ne de başka bir şey...
Taraflar birbirini ve çocuklarını çok daha fazla yıpratmadan uzatmaları oynamadan olduğu yerde bırakmalı..
En sağlıklı ve doğru olanı bu...
Evlilik ne kadar normalse boşanmak da o kadar normal karşılanmalı...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.