Beş temalı manzara...
Yusuf Akın yazdı; Beş temalı manzara...
Kör kuyuya kendir ip boğazında inen aklı kıt saf.
Sonsuz bir evrende, nokta üzerinde içi boş laf.
Düşülen çukur, ıssız çöl od, boz bulanık irtifası.
Yanmış bir yürek, mermerden sert bön kafatası.
Azıya alınmış pak insanlık, tapılan yakıcı fosfor.
Alem külli yalana katılı, doğruyu söylemek zor.
Beyaz taşlar cirit atıyor, pirinç aş olmaktan uzak.
Taşlar yerinden sökülmüş, köre en büyük tuzak.
Bilinç çürük askıda, başka hakka duyar heves.
Ruhlar, kulaklar yorgun, azizim vaazı kısa kes.
Kırk bin çapında bir küreye sığamayan kof arzu.
Metalleri çöpe at, kimsesiz, yeni doğmuş kuzu.
Kara demiri şekilden şekle sokmayı şan sanır.
Ateş demir yerinde durmaz, çekici vuran yanar.
Yıkım, on bin çeşit nebatat sunan doğaya karşı.
Küsmüş zeytinler, yanık incir, acılar inletir arşı.
Suskun analar, ah isteseler biter yedi kıtada acı.
Sevgidir, dünyada tüm erdemlerin en yüce tacı.
İnsanlığın en güzel yanıdır, ötekinden olan farkı.
Dört iklimden kopup gelen en muhteşem yankı.
Santimle ölçülü boyuyla sonsuzluğa kafa tutar.
Berrak, güzellikte yol almaz, gider zokayı yutar.
Kör karanlığa saatini ayarlayan olur bin pişman.
Yatsıya kadar yanar mum, elbet gelir hakikat an.
Beş temalı manzarada gören göz hiç yanılmaz.
Yara aşkla iyileşir pirim, kokmuş tuzla sarılmaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.