Çıktıkları tarihleri hatırladım da, ne ucuz yerlerdi!

Aynı ürünü, benzer ürünü farklı ambalaj ve farklı markalarla daha ucuza satarak insanlara tüketim konusunda büyük destek sağlıyorlardı.

Öyle ki, onların yüzünden mahallenin bakkalları daha ucuza satamadıkları için tek tek kapandılar. Şimdilerde sadece tekel büfesi formülüne girenleri ayakta durabiliyor.

Derken baktılar vatandaşın talebi var, müşteri var, neredeyse her mahalleye, her ana caddeye bir şube açamaya başladılar.

Büyük mağazalar açarak, vatandaşa ucuz ürün vermeye çalıştılar.

Öyle ki, kısa sürede market zincirleri binleri aştı.

Benzin istasyonundan beter açtıkları büyük mağazalarda ise gençleri asgari ücretle, birden fazla işleri yapmaları ve birden fazla işten sorumlu olarak çalıştırmaya başladılar.

Girdiğiniz koca mağazada iki bilemediniz üç kişi var.

Hem reyona bakıyorlar, hem depoya bakıyorlar, hem kasaya bakıyorlar, hem temizliğe bakıyorlar, hem muhasebeye bakıyorlar, iade işlerine bakıyorlar, hem ürün takip işlerine bakıyorlar, hem kalite kontrolüne bakıyorlar, hem müşterileri dinliyorlar, hem de arada fırsat bulurlarsa su içmeye, su içmeye gidiyorlar.

Son birkaç yılda ucuzluk konusunu tamamen kapattılar.

Yat satmaya, yatak satmaya, mobilya, motosiklet, tencere tava, şişme mankenler satmaya başladılar.

Ucuzluk marketleri kırtasiye dükkanı oldu.

Ucuzluk marketleri kasap dükkanı oldu.

Ucuzluk marketleri mobilya dükkanı oldu.

Ucuzluk marketleri manav oldu.

Ucuzluk marketleri butikçi oldu.

Ucuzluk marketleri elektronik eşya dükkanı oldu.

Ucuzluk marketleri ayakkabıcı oldu.

Ucuzluk marketleri zücaciyeci oldu.

Ucuzluk marketleri kozmetik dükkanı oldu.

Ucuzluk marketleri nalburiye dükkanı oldu.

Ucuzluk marketleri tekel bayisi oldu.

Ucuzluk marketleri çorapçı oldu, çamaşırcı oldu, lastikçi oldu, oyuncakçı oldu, zerzevatçı oldu vs.

Ucuzluğu bitirip pahacı olunca da parayı buldular.

Parayı bulunca kaybetmeye dayanamadılar.

Milletin devletini tehdit etmeye, devletin milletine zam üstüne zam yaparak daha çok kazanmaya başladılar.

Zincirine güvenen marketler, o zincirinizin ucu milletin elinde.

Havlamayın, zinciriniz koparsa kurtlar, aslanlar, ayıların eline düşersiniz.

Parayla da etinizi kurtaramazsınız!