Bina, "Toplu sözleşmenin sistematiği değişmelidir"

Bina, "Toplu sözleşmenin sistematiği değişmelidir"

Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi Ali Musa Bina, toplu sözleşme sürecinde bütün şartları zorladıklarını ve alınabilecek en yüksek zam oranının alındığını açıkladı.

Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Ali Musa Bina, toplu sözleşme sürecini değerlendirdi. Bina, görüşmelerde şartların sonuna kadar zorlandığı ve önemli kazanımlar elde ettiklerini belirterek, "Sendikalar ile kamu işveren heyeti arasında gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmelerinde amacımız, memurların maksimum düzeyde kazanım elde etmesiydi. Biz isteklerimizi sıraladık, kamu işveren heyeti de verebilecekleri söyledi. Tabiatı gereği her sözleşmede amaç, ortak bir noktada uzlaşmaktır. Biz, toplu sözleşme sürecinde bütün şartları zorladık ve Türkiye’nin reel ekonomi-politik durumunda alınabilecek en yüksek zam oranını aldık" dedi.

2 yılda 36 milyar TL kamu görevlilerine
 

Kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerinde 2018 yılında yüzde 7,64;  2019 yılında yüzde 9,20 olmak üzere iki yıllık kümülatif olarak yüzde 17,54 artış sağlandığının altını çizen Bina, "Bu oranların sonucunda iki yıllık toplamda 36 milyar TL payın kamu görevlilerine aktarılmasını sağladık. Sunulan ilk teklifte yüzde 12,5 olan oranı yüzde 17.54'e çıkararak yüzde 40 artış elde ettik. Buna ilave olarak 6 aylık dönemler halinde gerçekleşen enflasyon oranının öngörülen artış oranını aşması halinde enflasyon farkı memurlara ödenecek.


Türkiye'de uzun yıllar memur maaşlarına yapılan artışların enflasyonun çok altında olduğu dikkate alındığında bu yılki zam oranının son derece önemli olduğuna dikkat çeken Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi Ali Musa Bina, " Memur 'sefalet' maaşı döneminden 'refah' döneme geçmiştir. İki yıllık toplamda kümülatif yüzde 17,54'lük zam, bu dönemler dikkate alındığında son derece önemlidir" diye konuştu. 


Memur enflasyona ezilmeyecek


İmzalanan sözleşmenin tüm memur camiasına hayırlı olmasını dileyen Bina, şunları söyledi:
"Toplu Sözleşmenin mimarı Memur-Sen, bugüne kadar yetkili olarak girdiği bütün toplu sözleşmelerden memura çok önemli kazanımlar sağlayarak yüzünün akıyla çıkmıştır. Bunu en iyi kamu görevlileri bilmektedir. Memur-Sen'in toplu sözleşme başarısını anlayabilmek için, yetkinin Memur-Sen'de olmadığı önceki dönemlerde toplu pazarlık masasında elde edilen sonuçlara, boş metinin altına bakılan imzalara bakılması yeterli olacaktır.


Enflasyonun yüzde 10'u geçtiği dönemlerde, imza atılan yüzde 2+2'ler, 3+3'lere başarı diyenlerin, kazanımlarımıza dil uzatması sendikal muhalefet gereğidir. Yüzde 50 zam alsaydık da onlar aynı şeyleri söyleyeceklerdi. .Öyle anlaşılıyor ki; Memur-Sen'in, yıllardır elde ettiği yüksek oranlı kazanımlar ciddi bir çıta oluşturmuştur. Kimi sendikalar yetkili oldukları dönemlerdeki başarısızlıklarını ve hayalini dahi kuramadıkları kazanımları, Memur-Sen'in kazanımlarına çamur atarak itibarsızlaştırma yoluna gitmekte. 
 

Meyve veren ağacı taşlıyorlar
 

Başarı veya başarısızlıkta en gerçekçi ölçüt kamu görevlilerinin tavrıdır. Üye sayıları bu bakımdan bir göstergedir. Şayet her toplu sözleşme sonrasında, başarısızlık iftirası doğru olsaydı, onların üye sayıları artmalı, bizim üye sayımız erimeliydi. Ama tam tersine biz üye artırıyoruz onlar ise eriyor ve eridikçe şuurları kayboluyor.
Bu çevrelerin kamu görevlilerinin sorunlarıyla uğraşmak yerine Memur-Sen'le uğraşmalarını sendikal bir sapma, saptırma ve başarısızlıklarını örtme girişimi olarak değerlendiriyor ve 'Meyve veren ağaç taşlanır' diyerek yolumuza devam ediyoruz."
 

Hakem Kurulu Bağımsız Olmalı
 

Bina, 4. Dönem Toplu Sözleşmesi'nde, olabileceğin ve alınabileceğin son noktasını gördükten sonra sendika başkanlarıyla gece boyunca istişare edilerek uzlaşma sağlandığının altını çizerek, "Bazı arkadaşlarımız, toplu sözleşme metnini imzalamayalım ve Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna gidelim görüşünü dile getirdiler. Ancak Hakem Heyetinin kendi açmazları söz konusu.

Geçmişte yaşanan durumlar ortada. 4688 sayılı Kanunda toplu sözleşme masasında uzlaşmanın çıkmaması durumunda, konuyu çözüme bağlayacak olan Kamu Görevlileri Hakem Kuruludur. Ancak bu kurulun üyelerin çoğunluğunun hükümet tarafından belirlenmektedir. Anlaşmazlık durumunda bu kurul, hükümetin önerdiği zam oranlarının burada olduğu gibi kabul edecek ve toplu sözleşme masasında elde edilen kazanımlar sıfırlanacaktı. Bu zam oranını elde etmemiz de imkansız hale gelecekti. Bu yüzden Hakem Kurulunun bağımsız olmasına zemin oluşturacak ve gerçekten hakemlik işlevini görmesini sağlayacak değişikliklere ve düzenlemeye ihtiyaç bulunmaktadır" ifadelerinde bulundu.


Toplu Sözleşmenin Sistematiği Değişmelidir


Bina, açıklamalarının devamında şunları kaydetti: "Toplu sözleşme hakkının mimarı Memur-Sen'dir. 2010 referandumunda bizim çabalarımızla toplu görüşme kaldırılarak toplu sözleşme hakkı alınmış oldu. Ancak, toplu sözleşmeye geçilmiş olması sorunu tümden çözmüyor. Çünkü toplu sözleşmenin de tamamlanması gereken eksikleri, düzeltilmesi gereken sorunlu kısımları var.


Öncelikle toplu sözleşmenin kapsamıyla ilgili bir sorun var. 4688 sayılı Kanunda toplu sözleşmenin kapsamı sadece mali ve sosyal haklarla sınırlı tutularak hukuki ve özlük haklarla ilgili düzenleme yasağı konulduğundan, bu alanlardaki sorunları Toplu Sözleşme masasında görüşmeye uzak duran bir siyasi akıl ve bürokratik tutum var. Bu nedenle kapsamın hem fiilen hem de hukuken genişletilmesi gerekiyor.
 

 Memura Grev Hakkı Verilmelidir
 

Toplu Sözleşme sistematiğini doğrudan doğruya etkileyen esas sorun ise memura grev hakkının verilmemiş olmasıdır. Grev hakkının olmadığı bir toplu sözleşme sistematiği ile karşı karşıyayız. Memura mutlaka grev hakkı verilmelidir. Zira grev hakkı sendikal mücadelenin en temel kavramıdır ve mücadelede çalışanların elini güçlendiren en ciddi enstrümandır."

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.