Sevgili Medya Ege okurları... Bu hafta ele aldığım konu  sokak hayvanları. Onları nasıl mutlu edebiliriz veya etmeliyiz...Sokak hayvanları sahipsiz olarak görülsede aslında biz onlardan sorumluyuz. Onları beslemekle yükümlüyüz. Mesala bunu şöyle özetlersem hayvanlara karşı duyarlı olmak diyebilirim.Birazda empati kurduk mu tamamdır bu iş.. Toplum olarak hayvanlara karşı sorumluluğumuzu yerine getirmiş olursak ortada problem diye bir eser kalmayacağını düşünüyorum. Çöpü eşeledi dağıttı pisletti diyoruz aslında ön yargılı davranıyoruz oysa hayvan karnını doyurmak için yiyecek arıyordu.Kendimize düşen görevi yerine getirirsek dehşetçe öldürülmesi, hayvanın zarar görmesi geçtiğimiz aylardaki habere bakarak söylüyorum ayak patileri kesilerek işkenceye maruz bırakmak durumundan gibi problemlere göğüs germiş bulunuruz. İmkanlar elverdiği sürece onlara aş,yemek vermeliyiz bir kap su.Kediler en çok süt sever, pekala köpekler? onlarda kemik sever. Kesinlikle tavuk kemiği vermeyelim birde balık kılçıkları bunlar hayvana zarar verir.

Eski dönemlere gidince hayvanlara daha çok önem verilmekteydi.Bir kapa yemek konulurdu ama şu an toplum bencil oldu üşengeç oldu empati yapmaktan uzak oldu yardım severliği unuttu en önemlisi sabırlar tükendi.

Sokak hayvanı denilince kedi köpek geliyor ve sonra at, tay geliyor  anlamı Murat demek;  bu hayvan turistik gezi için kullanılıyor sırtında faytonuyla ticari amaç için güzelim atlar verimsiz heba oluyor hayvana eziyet diyebilirim, ve dikkat edin fayton ile gezen hayvan çılımsız bakımsız birşeydir. 

Hayvanlara yardım edelim onlara sevgi yükleyelim çünkü onlar  savunmasız ve akılları yok konuşamıyorlar,en kötü ihtimale karşı bulunduğumuz yerdeki belediyelere hayvan barınaklarına itfaiye gibi devletin verdiği hizmetleri değerlendirmeyi unutmayalım.

O zaman bu yazıyı okuyan tüm okurlara Bir El Siz Uzatın diyorum.