Bir eşi daha olmayan Roma Hamamı göz göre göre yok oluyor

Arif Çayan ve Abdulkadir Hazman hazırladı...

İzmir’in Menderes kazasının sınırları içinde DELİ ÖMER Köyünün yakınlarında bulunan ROMA DÖNEMİNE ait HAMAM sıcak suyu ve kayalara oyulmuş mimari yapısı ile eşi benzeri bulunmaz tarihi bir yapı.

Dağın içlerine kadar oyulmuş su kanalı tünelleri, suyun depolanmasını sağlayan yine kayalara oyulmuş su kuyularını görünce insanın dili tutuluyor. Dağın yamacı oyularak inşa edilmiş bu Roma yapısında taş dışında hiçbir yapı malzemesi kullanılmadığı gibi tamamen dağ oyularak inşa edilmiş.

ROMA HAMAMINA taş merdivenlerle doğu cephesinden girildiğinde sizi ilk önce yine taş kubbeli hamam karşılıyor, kubbenin olduğu alana bakınca 30-40 kişinin rahatlıkla kullanabileceği alan bir kez daha sizi şaşkınlığa uğratıyor. Kubbenin olduğu yere dağın içi kuzey yönünde oyularak su kanalı oluşturulmuş ve çok az da olsa bu kanaldan halen sıcak su akmaktadır.

Hamamın kubbeli kısmından batı yönünde merdivenlerden inildiğinde sizi yine şaşkınlığa uğratan o müthiş havuz çıkıyor karşınıza. Dağın içinden süzülüp gelen sıcak su kanalının bir tanesi yine kayalardan oyulmuş ve bir insanın rahatlıkla içine girebileceği kanaldan akan sıcak su üstü kapalı koskocaman şifa havuzuna dökülüyor. Belli ki o dönemde insanlar bu havuzda ki sıcak ve kükürtlü su da şifa arıyorlardı, şimdi ise renk rengârenk balıklar yüzüyor.

Geçmişte Klopon yerleşim alanı olan bu bölgedeki Deli Ömer Köyü'nden seksen yaşına merdiven dayamış Şefket Beğiç hamamla ilgili anılarını anlatırken zaman zaman dalıp giden yaşlı gözleri hani bir sahip çıkıldığını görsem de sonra ölsem der gibi.

Asırlık çınar ağacının altında başlıyor anlatmaya ‘’Biz çocukluğumuzda dağdan fışkıran sıcak suyun oluşturduğu şu taraftaki gölcüklerde yüzüyorduk’’ dediği tarafa baktığımızda taşların oyularak oluşturulan su toplama alanı ya da geçmişte üstü açık havuz olarak kullanıldığını sandığımız alanı görünce bir kez daha şaşırıyoruz. Roma Hamamında ki kaçak definecilerin kazıp tahrip ettikleri yerleri tek tek gösterirken inanın o bizden daha çok üzülüyor ve ekliyor. ‘’Bir zamanlar burada adını bilmediğim ama Konyalı diye bilinen bir kişi vardı. Buraya sahip çıkıyordu, temizliğini yapıyor, sağ sola ağaç dikiyordu ve yaptığı kulübesinde yaşıyordu. Onun zamanında defineciler buraya yaklaşamıyordu fakat devlet Konyalının kulübesini yıkınca o da çekip gitti buralardan ve sahipsiz kaldı buralar. İşte onun gitmesinden sonradır ki defineciler dadandı ve her yeri delik deşik ettiler.’’ Şefket Beğiç soruyoruz hiç devlet ya da belediye uğramıyor mu buralara? ‘’ Ben gelen gideni görmedim ama son zamanlar da birileri gelmiş şu duvarda ki kâğıtları yapıştırmışlar.’’ Kâğıtlara inceliyoruz ve anlıyoruz ki bir özel firma numaralandırma çalışması yapmış, eh diyoruz bu da bir şeydir ve umudumuzu bir başka bahara bırakarak ülkemizin tarih ve kültür değerlerinin yok olup gitmesine bir kez daha şahit olmanın acısıyla Deli Ömer Köyünden ayrılıyoruz.

İzmir’i turistik kent ilan edenler sesleniyoruz Turist gökdelenleri görmeye gelmezler ama bu Roma Hamamını görmeye inanın koşa koşa gelirler. Toprak üstü tarih yapı bakımından fakir olan İzmir kenti için bu Roma Hamamı inanın bir hazinedir. Yerel ya da Merkezi yöneticilerin Romalılardan kalma bu Hamama bir an önce sahip çıkmalarını ve restorasyonunu yapılarak İzmir Tarih ve Kültür Varlıklarına kazandırılması beklemek hakkımız olduğu gibi İzmir’de bu kadar büyük ve sağlam vaziyette tamamen taştan oyulmuş bir hamam bulunmamaktadır.