BİR GÜN HERKESİN KİTABI OLACAK!
Giderek dijitalleşen çağ, sosyal medyanın herkes için yarattığı ifade özgürlüğü ve sınırların her geçen gün yeniden çizildiği yeni yaşam formu, eskinin geleneksel yayıncılık anlayışını da değiştiriyor.
Geleneksel yayıncılığın klasik tutumu ve değerleri sonucu oluşan ayrım, yazmayı seven ve kendini bu alanda gerçekleştirmek isteyen kişiler için de bir bağımsızlık eğilimi yarattı. Gelinen nokta özellikle Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinde büyük bir yükselişe geçen Self Publishing /Kişisel Yayıncılık akımının hayatımıza girmesini sağladı.
Yayınevlerinde yığılan kitap dosyaları, kitabı ile ilgili haber bekleyen yeni yazarlar ve zincir mağazalarda iyi bir kitap yakalamak için raflar arasında merakla gezinen okurlar, günümüz yayıncılık dünyasının bir yandan en parıltılı çağını yaşadığını gözler önüne sererken diğer yandan da kitabını yayımlatmak isteyen yeni yazarlar için sancılı bir bekleyiş ve kimi zaman hayal kırıklığıyla sonuçlanan büyük bir ihtiyacı da içinde barındırıyor.
Geleneksel yayıncılığın doğal seçme ve eleme yaklaşımının yeni yazarların yarattığı talebe uygunluğu ve bu yaklaşımın sürdürülebilirliği belki de sektörün en çok tartışması gereken sorunlarının başında geliyor. Self Publishing tam da bu sebeplerle doğan, önemli bir ihtiyacı karşılıyor. Yazarın, yazdığı kitabı kendine özel editoryal bir sürecin sonunda yayımlayabilmesi, yayıncılık sektörü açısından kuralları yıkan, şaşırtıcı bir yöntem gibi görünse de pratikte, son derece özgürlükçü ve sektör dostu bir uygulama.
Kişisel Yayıncılık: Yaz, Bas, Yayınla
Kişisel yayıncılık olarak da çevirebileceğimiz self publishing pratik bir yöntem olarak dikkat çekiyor. Eskiden bu kadar çok yayının okura ulaşması, zincir mağazaların raflarında kendine yer bulabilmesi neredeyse imkânsızdı ancak günümüzde internetin varlığı, dijital pazarlama stratejileri, sosyal medya ve yazar - kitap tanıtım sayfaları gibi araçlar, kişisel yayıncılık yolunu seçen yeni yazarlar için pazarlama, tanıtım ve dolayısıyla okura ulaşabilme fırsatı sağlıyor.
Türkiye’de kişisel yayıncılık konusunda faaliyet gösteren ve e-kitap, istek üzerine basım, geleneksel yayıncılık hizmetleri gibi çalışmalar gerçekleştiren Yazardan Direkt, yerli kişisel yayıncılık markalarından sadece biri. Şirketin kurucularından Sedef Kutlubay bu yeni fakat hızla büyüyen sektörü “Bugün tüm sanat dallarında eserler veren ya da performans sergileyen herkes herhangi bir sisteme, onaya ya da himayeye ihtiyaç duymadan sanatını özgürce kitlelere ulaştırabiliyor. Yazmak gibi değeri tartışılamayacak bir sanatsal uğraşın hala eski kurallar ve gelenekçi sınırlara tabi tutulması biraz çağın dışında kalan bir eğilim. Self Publishing tıpkı diğer sanat dalları gibi sanatçının ya da yazın sanatıyla uğraşan kişinin yapıtını kitlelerle paylaşmasını sağlayan bir özgürlük alanı” sözleriyle anlatıyor.
Kişisel Yayıncılık İlgi Çekemez Diyemeyiz
Amerika’da kişisel yayıncılık yöntemiyle yayınlanan kitapların sayısı, geleneksel yayınların sayısıyla yarışacak bir düzeye ulaştı. Avrupa ve Çin’in bu alanda kat ettikleri yol ve dağıtım için faaliyete geçirdikleri platformlar kişisel yayıncılığın bir ihtiyaç olduğu gerçeğini yansıtan veriler sunuyor. Tüm dünyada çok satan kitaplar sıralamasında uzun süre birinciliği elinde tutan Grinin Elli Tonu’nun yazarı E.L.James bu alanın göz kamaştırıcılığı açısından verilebilecek en güzel örneklerden biri. Sedef Kutlubay “Yayın evleri tarafından kabul edilmemiş kitap ilgi çekemez ya da iyi değildir diyemeyiz” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor, “Bugün hangi yayınevine sorsak okunmayı bekleyen kitap dosyalarının çokluğundan söz eder.
Tüm o dosyaları değerlendirmek hem de layıkıyla değerlendirmek gerçekten büyük mesai ve iş gücü istiyor. Bu durum süreci hem yazar için uzatıyor hem de yayın evlerindeki iş yükünü çoğaltıyor. Oysa kişisel yayıncılıkta verilen editörlük ve yayıncılık hizmetleri şartları belli profesyonel hedefler ve sorumluluklar üzerinden ilerliyor. Herhangi bir yayınevinin kendi kriterlerine göre reddettiği bir kitap dosyası ile tüm yayın evlerinde şansını denemeye kalkışmak imkânsız. Diğer yandan dosyanızın herhangi bir editör tarafından hiç ele alınmamış olması da ihtimal dahilinde. Biz Self Publishing yayıncıları olarak bir hizmet ve sonuç vaat ediyoruz. Bu açıdan bu tip yayınların istisnasız basılamaz olarak tanımlamayı doğru bulmuyorum.”
İster E-Kitap İster Baskılı İster Her İkisi Bir arada
Sedef Kutlubay, bilindik anlamda bir yayınevi gibi çalışmadıklarını söylüyor. Kendi sektörlerinin profesyonel yayıncılık hizmeti vermek amacıyla var olduğunun altını çiziyor çünkü aslında yaptıkları seçmek ya da elemek değil, editöryal destek verdikleri kitap dosyaları üzerinde gereken tüm çalışmaları yaptıktan sonra bu kitapları e-kitap, baskılı kitap ya da isteğe göre basılabilen kitap olarak okura sundukları, geniş bir hareket alanı yaratmak.
E-Kitap ise elbette günümüzde daha geniş kitlelere ulaşmanın en pratik yolu. Yabancı dile çevrilen pek çok Türkçe yapıtın bugün Amazon başta olmak üzere dünyanın en büyük sanal mağazalarında kendilerine yer bulabildiklerini söyleyen Sedef Kutlubay, “Bu erişim ağını yakalamak, bir kitabı uluslararası arenada okurlara sunabilmek bugün dijital yaşamın insana sağladığı devrim niteliğinde bir fırsat. Öyle sanıyorum ki yakın gelecekte, her alanda olduğu gibi yayıncılıkta da bireyin ve bireyselliğin yükselişine tanık olmak bizleri bekleyen mutlu son olacak.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.