BİTKİSEL TEDAVİDE BİLİNÇSİZLİK CAN ACITIYOR
Doktor Gökalp Müstecaplıoğlu özellikle son yıllarda yükselen trend haline gelen bitkisel tedavi yöntemlerinin bilinçsiz kullanımda vücutta bazen onarılamaz hasarlara yol açtığı konusunda uyarılarda bulundu.
Dünyada ve ülkemizde medya yoluyla popüler hale gelen bitkisel tedavinin özellikle ülkemizin zengin bitki florasına sahip olması nedeniyle kullanımının arttığını belirten Dr. Gökalp Müstecaplıoğlu Anadolu’nun geleneksel yapısının da bu yönteme başvurma oranını arttırdığını belirtti.
Bahar aylarının başlaması ve mevsimsel değişikliklerden kaynaklı hava şartları dengesizliği nedeni ile nezle, grip gibi rahatsızlıkların arttığına dikkat çeken ve pek çok kişinin değişik ot ve bitkilere başvurarak sorunu çözmeye çalıştığını belirten Dr. Müstecaplıoğlu, doğada bulunan her bitkinin sanıldığı kadar masum olmadığını söyledi. Dünyada 400 bin civarında bitki olduğunu, ancak bunlardan sadece 120 sinin bitki-ilaç olarak kullanılabildiğini bunların da doğru doz, doğru koşullarda hazırlanması durumunda fayda vereceğini söyledi. “Örneğin kuşburnu, yeşil çay ve kekik kullanılarak çok iyi bir nezle grip ilacı yaratabilirsiniz. Ancak yeşil çayı çok fazla tüketen bir kişi, kalp ilacı, tansiyon ilacı alması söz konusu ise yeşil çayın içindeki bazı etkin maddeler sayesinde bu ilaçların etkileri azalabilir ve o içilen ilaçlardan istenen etki alınmayabilir" dedi.
KEKİK Mİ? POSA MI?
Dr.Gökalp Müstecaplıoğlu yayınlanan programlarda ve sosyal medyada doğal yaşamın ve sağlığın simge unsurlarından birisi olarak gösterilen kekik ve kekik suyunun oldukça yararlı olduğunu belirterek “ Fakat piyasadaki kekikler acaba gerçekten kekik mi? Bir kekiğin gerçekten kekik olabilmesi için ortalama yüzde 2,5-3 oranında uçucu yağ barındırması lazım ancak böyle bir kekik faydalıdır. Oysa yapılan araştırmalarla özellikle ülkemizde satışta bulunan kekiklerin bu oranda yağ barındırmadığı ortaya çıktı. Neden? Çünkü kekik yağı pahalı ve faydalı bir ürün o yüzden üreticilerin bir kısmı bu ürünün yağını çıkarıyor kalan posayı tekrar kurutarak, kekik görünümünü kaybetmediği için kekikmiş gibi piyasaya veriyor. Oysa içinde bu etkili madde olamadığı için siz kekik tüketseniz bile aslında faydalı hiçbir özelliği kalmamış posasını tüketiyorsunuz. O zaman siz eğer doğru ürünü doğru yerden almamışsanız kekik yerine posa tüketmiş oluyorsunuz? Üstelik bu kekikler işlem sonrası yeniden kurutulurken, üzerlerinde aflatoksin denen zehirli madde birikimi oluşmaktadır” dedi.
ZAYIFLAMA ÇAYLARINA DİKKAT!
Mucize zayıflatma otlarının çoğunun içinde subitramin denen ve önemli toksik etkiler yapan bir zehir olduğunu ve bu maddeyi kullanarak hayatını kaybeden bir sürü insan olduğunu sözlerine ekleyen Dr. Müstecaplıoğlu, zayıflatma otu diye bir şeyin de olmadığını ve doğru kullanılmazsa kullanılan bu tür bitkilerin vücutta bir zehire dönüşebildiğini sözlerine ekledi.
HAMİLELER ZENCEFİLDEN UZAK DURSUN…
Bunun yanı sıra anne adaylarını da bitkisel tedaviler konusunda uyaran Dr.Müstecaplıoğlu “Hamileler durumları gereği kimyasal ilaçlar yerine bitkisel tedaviler konusunda hassasiyet gösteriyorlar. Ancak normal koşullarda faydaları saymakla bitmeyen zencefilin, hamilelerde gereğinden fazla tüketilmesi durumunda düşüğe neden olduğuna dair birden çok bilimsel araştırma mevcut” diye konuştu.
SARIMSAK TANSİYONA ÇARE Mİ?
Tansiyon problemlerinde bitkisel bir çözüm olarak kullanılan sarımsağın bilinçli kullanılmadığında faydasız ve hatta bazen zararları olabileceğine dile getiren Dr.Gökalp Müstecaplıoğlu, sarımsağın etkin olabilmesi için ezilerek kullanılması ve yeterli dozda alınması gerektiğine, çok fazla kullanılması durumunda, kanı sulandırdığı için kanama eğilimi yaratabileceğine dikkat çekti.
Kulaktan dolma bilgilerle bir tedavinin olamayacağının altını çizen Dr.Müstecaplıoğlu “Bir bitkiden fayda görebilmek için bir bitkinin bütün fayda, zarar ve doz bilgilerini içeren bir bilince sahip olmamız gerekir. Bunun da tek yolu ehil ellerden doğru bilgiye ulaşmak. Bilinçli tüketim, bilinçli kullanım için doğru bitkiyi doğru biçimde doğru dozda kullanmak istiyorsanız sadece ve mutlaka doktorunuza veya eczacınıza danışmalısınız” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.