1992 yılında gazeteciliğe başladığında, nasıl yapacağımı düşündüğüm kadar, nasıl bırakacağımı da düşündüm, planladım.

SGK'dan emekli oldunuz mesajı gelmeden mesleği aktif olarak bırakacağımı defalarca haber toplantılarında yöneticilere ve çalışma arkadaşlarıma söyledim.

İstedim ki, yerime bir kişi yetişsin ve benden sonra hukuk alanında haber üretmeye devan etsin.

SGK'dan o mesaj geldi.

Ama kimse bırakacağıma ihtimal vermedi ki, bıraktığım gün şok oldular. 

Bir ayın başında, bir ayın sonunda maaş alacak olmamın beni ikna edeceğine çok güvendiler sanırım.

Hayat felsefem hep şu oldu, anlattığım ana denk gelenler bilir, 25 yıl bir meslek sahibi olmak için okudum, 25 çalıştım, ömrümden kaldıysa bir 25 yıl o da kendimin olsun. 

İki yıl bu prensipten hiç ödün vermeden bütün açılımlara kulağımı tıkadım.

Medya Ege Yayın Grubu Başkanı sevgili kardeşim Arif Çayan'ın benimle buluşmasına kadar.

Bir teklifle geldi sevgili Çayan. 

Ama bu iş teklifinden çok, iş yapma, birlikten güç çıkarma, üretme, yardımlaşma ve basın olarak farklılık yaratma teklifiydi. 

Gazetecilikten emekli olabilirsiniz ama gazetecilik duygunuz bitmez derler ya, aynen de öyle oldu.

Bitmeyen gazetecilikle kabul ettim, dayanışma  ve birlikte üretme teklifini. 

Medya Ege Yayın grubuna kurumsal kimlik kazandırmak ve gazeteciliği kendi çizgimle göstermek amacıyla.

Medyanın daha güçlü ve etkin olması sorumluluğunu, gelecekte bu mesleği yapacak gençler için bir yapının daha güçlü olarak yoluna devam etmesi için.

Hayırlısı ile dedik ve başladık.

Yapacaklarımızı göreceksiniz, okuyacaksınız.

Güçlü Medya Ege Yayın Grubu için hep birlikte çalışacağız.

Bu vesile ile, arayan, mesaj atan, hayırlar dileyen herkese çok teşekkür ediyorum.

Özgür basın, biz çalışanlarla, siz destekleyenlerle her daim var olacaktır.