Kendisi küçük olsa da verdiği ağrı ve düşene kadar yaşattığı problemlerle kişinin zor bir dönem atlatmasına neden olan böbrek taşlarıyla ilgili doğru bilinen yanlışları  Üroloji Bölümü Uzmanı Op. Dr. Doğukan Sökmen anlattı.

İşte doğru bilinen yanlışlar...

Yanlış: Böbrek taşlarına şifalı sular iyi gelir.

Doğru: Böbrek taşı problemi yaşayan hastaların yaptığı en büyük hataların başında gelen hekime başvurmaya gerek duymadan şifalı sulardan yararlanmaya çalışmaktır. Yapılan tıbbı araştırmalar sonucu hiçbir suyun sertlik derecesinin böbrek taşını eritmediği ve tekrarlama riskini azaltmadığı görülmüştür. Hatta tarafımdan bu konuda ısrarcı olan hastalarımızdan ülkemizin çeşitli bölgelerinden sular getirilip; ameliyatla taş aldığım hastaların taşları üzerinde sayısız deneme yapılmış olup bu bilginin doğru olmadığını kendi tecrübemizle de görme imkanımız olmuştur.

Yanlış: Balıkgözü, balık taşı, balıkgözünün içindeki taş, böbrek taşı hastalığına iyi gelir.

Doğru: Tıbbı hiçbir dayanağı olmayan bu tarz yaklaşımlar kişiye sağlık yerine daha büyük problemler getirebilir. Tıbben böbrek taşına iyi gelen herhangi bir balık ve bu balıkların tanımlanmış herhangi bir bölümü yoktur.

Yanlış: Bitki özleri ve bitki karışımları böbrek taşına iyi gelir.

Doğru: Bitkisel tedaviler mutlaka uzman hekimin kontrol ve önerileriyle asıl tedaviye destek amacıyla kullanılabilir. Ancak hiçbir zaman asıl tedavinin yerine geçmez. Bilinmeyen bitkilerin karışım ve çaylarının, doz ayarı yapılamadığı için aslında kontrol edemediğiniz dozlarda ilaç kullanmanızla eşdeğer zararlarla karşılaşmanız mümkündür. Vücuttaki elektrolit dengesini bozabilir ve taş oluşumunu artırabilirsiniz. Bu nedenle yan etkilerini bilmediğiniz, tanımadığınız bitki ve bitki özlerini denemeyiniz.

Yanlış: Böbrek taşında süt ve süt ürünleri kısıtlanması taş tekrarlama oranını azaltır.

Doğru: Geçmişte doğrulu tartışılan bu bilgi günümüzde yapılan araştırmalarla çürütülmüş durumdadır. Yeni bilimsel çalışmalarda kalsiyum kısıtlamasının aksine her gün süt içmenin taş hastalığı tekrarlama riskini %33'e varan oranda azalttığı bildirilmektedir. Bu nedenle hekiminizin tavsiyesi olmadan süt ve süt ürünleri tüketiminizi kısıtlamayın.