Buğra Gökce'den katılımcı demokrasi vurgusu: Hep birlikte yöneteceğiz!
CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Buğra Gökce, Anadolu Birliği Derneği’ni ziyaret etti. Ardından kentte faaliyet gösteren hak temelli derneklerle buluşan Gökce, “Kenti tepeden inme projelerle değil hep birlikte yöneteceğiz” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Buğra Gökce, kentteki temaslarını sürdürmeye devam ediyor.
"MASA BAŞINDA İŞ YAPMADIM"
Buğra Gökce, günün ilk ziyaretini Anadolu Birliği Derneği’ne yaptı. Konak’taki dernek binasında gerçekleşen buluşmada Gökce, Dernek Başkanı Erhan Kahraman, Dernek Onursal Başkanı Koçali Al ve birlik üyeleri tarafından ilgiyle karşılandı. Belediyecilik alanında edindiği tecrübeleri İzmir’e hizmet noktasında kullanmak istediğinin altını çizen Gökce, “Üç büyük şehrin dört büyük belediyesinde 27 yıl boyunca belediyecilik yaptım. Erken yaşta önemli görevler aldığımı söyleyebilirim. Belediyelerde memurluktan şirket işçiliğine kadar hangi görevler varsa yaptım. En fazla İzmir’e hizmet etme şansım oldu. İzmir’de birçok işin yapımına vesile oldum ya da içinde yer aldım. Masa başında iş yapmadım, her işin şantiyede başında oldum. Ben hesap uzmanı değilim ama bir hesap uzmanı titizliğinde kurumu yönettim. Paranın çarçur edilmemesi gerektiğini, sınırlı kaynaklarla muhalefet belediyesi olmayı bilirim. Artık birinci derece karar verici olabilmek için yola çıktım. Bu kentin birinci ve öncelikli sorunu depremdir. Kenti yenilemekten, yapı stoğumuzu güçlendirmekten başka çaremiz yok. Trafiği yönetilebilir tutmak esastır ama bu birinci sorun değildir çünkü canınıza mal olmaz. Ama deprem canı da malı da yerle yeksan eder. Bu ne büyükşehir ne de ilçe belediyesinin tek başına yapabileceği iş değildir, belediyelerin bakanlıkla birlikte çalışabileceği bir beka sorunudur. Bunu siyaset üstü görmek hepimizin vatan borcudur” dedi.
"TEPEDEN İNME PROJELERLE DEĞİL BİRLİKTE!"
Kentin diğer öncelikli sorunlarının ulaşım ve altyapı olduğunu kaydeden Gökce, “İzmir’in ikinci önemli gündemi altyapıdır. Bir yandan yağış olmuyor diğer tarafta anlık yağışlarla sel oluyor. Belediyelerimiz ne yazık ki buna hazırlıklı değil. Yağmur suyu ve kanalizasyonun ayrıştırılması gerekiyor. Bunlar için ciddi fonlar da var, o kaynaklarla da bunu yapabiliriz. Üçüncü büyük sorunumuz ulaşım. Yollar üç şerit, köprüler de iki şerit. Üstelik bu köprüler 40 yıllık olduğu için olası İzmir depreminde zarar görmesi muhtemel. Hem bu köprüleri yıkıp güçlendirmek hem de köprüleri üç şeride çıkarmamız lazım. 2007’de Türkiye’yi temsilen bir burs kazandım Japonya’ya gittim. Orada birçok kentin deprem, ulaşım ve altyapı sorunlarını yerinde gördüm. Birçok şeyi de yerinde öğrendim. Kavga eden, tartışan değil barışık bir İzmir ile kenti ileriye taşıyacağız. Ülkenin, kentin her değeriyle barışık olmak zorundayız. Kenti tepeden inme projelerle değil hep birlikte yöneteceğiz” sözleriyle katılımcı demokrasiye vurgu yaptı.
"KÜLTÜRPARK İZMİR’İN GÖZ BEBEĞİDİR"
Gökce, kentin en önemli değerlerinden Kültürpark’ın akıbetine ilişkin soruya ise, “Kültürpark İzmir’in göz bebeğidir, belediye birimlerinin oradan taşınması gerekiyor. Kültürpark’ı panayır ve pazaryeri olmaktan kurtaracağız” ifadelerini kullandı.
"İZMİR İÇİN BÜYÜK ŞANS OLUR"
Gökce’ye adaylık sürecinde başarı dileklerinde bulunan dernek üyeleri de, “Kentin trafik ve altyapı sorunları çok fazla. Kentsel dönüşüm planlama sorunları var. Tüm bu sorunları çözebilecek belediye başkanının deneyim ve tecrübesi olmalı. Kentin sorunlarına karşı yetkin ve sürdürülebilir çözümler üreten sizin gibi değerli bir başkanla devam etmek İzmir için büyük şans olur” dedi.
"HAK TEMELLİ DERNEKLERLE BULUŞTU"
Büyükşehir Aday Adayı Buğra Gökce, insan hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle de bir araya geldi. İzmir Mimarlık Merkezi’nde gerçekleşen buluşmaya; Türkiye İnsan Hakları Vakfı, İzmir Barosu İnsan Hakları Merkezi, İzmir Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu, İzmir Dayanışma Akademisi, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, İzmir Kadın Meclisleri, İzmir Feminist Kolektif, İzmir Mor Dayanışma ve Karaburun Kadın İnisiyatifi’nin temsilcileri katıldı. Dernek temsilcilerinin kentteki hak odaklı sorunları gündemi getirdiği toplantıda, geleceğe yönelik iş birliği çalışmaları üzerine fikir alışverişinde bulunuldu.
"KADIN DOSTU LAFININ İÇİ DOLDURULMALI"
Katılımcılarla uzun süre sohbet eden ve notlar alan Gökce, kadın derneklerinin dile getirdiği şikayetlere ayrı bir parantez açtı. Kadın cinayetlerinin en çok yaşandığı illerden biri olan İzmir’de sığınma evi sayısı ve kapasitelerinin artırılması gerektiğini söyleyen Gökce, “İzmir’deki sığınma evi kapasiteleri çok yetersiz. Nüfusu 100 bin üzerindeki ilçe belediyeleri ne yazık ki bu konudaki yasal yükümlülüklerini yerine getirmiyor. Keşke sığınma evlerine gerek kalmasa ancak erkek şiddetinin bu kadar yaygın olduğu bir coğrafyada kadınların şiddetsiz hayata ilk adımında sığınma evleri kritik önem taşıyor. Danışma merkezleri de bu açıdan çok önemli, onların da sayılarının çoğaltılması gerekiyor. Yapılabilecek çalışmalar açısından kadın örgütleriyle iş birliği süreci yürütebiliriz. Şehir planlaması açısından da yapılacak çok işler var. Bu planlama süreçlerinde kadınların ihtiyaçlarına odaklanılmalı. Daha aydınlık bir fiziki mekan, sokak altyapısı sağlanmalı. Kadın dostu lafının içini daha doldurmaya ihtiyaç var. Bürokraside daha fazla kadın arkadaşımızı üst görevlere taşımaya özen göstereceğiz” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.