Buzulların üçte biri 30 yıl içinde yok olacak

Buzulların üçte biri 30 yıl içinde yok olacak

Yapılan araştırmalara göre, sera gazı emisyonları şu an bile kesilse buzulların erimesi önlenemeyecek.

BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) raporu, Dünya Mirası Listesi bölgelerindeki buzulların üçte birinin önümüzdeki 30 yıl içinde eriyerek yok olacağını öngörüyor. Klimanjaro Dağı‘ndaki son buzullar ve Alpler ile ABD‘deki Yosemite Ulusal Parkı‘nın buzulları da söz konusu bölgeler arasında.

mont-perdu.webp

‣ Himalayalar’daki buzul erimesi son 40 yılda 10 kat hızlandı

‣ Eylül ayının henüz ilk haftalarında Grönland’daki buzullar rekor düzeyde eridi

‣ İsviçre Alpleri’ndeki buzullar yarı yarıya eridi

‣ Kuzey Kutbu’ndaki erimenin fotoğraflarla vahameti : Yüz yıl önce yüz yıl sonra

Uydu görüntülerini inceleyerek tespitlerde bulunan araştırmacılar, bu buzulların iklim değişikliği ile mücadele kapsamında atılan adımlara rağmen erimekten kurtulamayacağını belirtti. Geri kalan buzulların kurtarılabilmesi için ise küresel ısınmanın 1,5 derece ile sınırlandırılması şart.

yosemite.jpeg

Çalışma kapsamında dünyada 50 Dünya Mirası bölgesindeki ve dünyadaki tüm buzulların yüzde 10’unu oluşturan yaklaşık 18 bin 600 buzul incelendi. Araştırmacılar, bu buzulların geri çekilmesi veya tamamen kaybolmasının “Dünyanın ısındığına dair en dramatik uyarılardan bir tanesi” olduğunu söylüyor.

UNESCO proje sorumlusu ve raporun yazarlarından Tales Carvalho Resende, “Yanıldığımızı umuyoruz ama bilimden söz ediyoruz. Buzullar görünür oldukları için iklim değişikliğinin önemli göstergelerinden biri. Gözümüzle değişimi görebiliyoruz” diyor.

klimanjaro-e1667480135516.jpg

Küresel ısınmayı 1,5 derece eşiğinin altında tutmayı en önemli hedefleri arasında gösteren 27. BM İklim Değişikliği Konferansı (COP27) bu pazar günü Mısır‘da başlıyor.

Ancak uzmanlar, dünya liderlerinin bu hedefi tutturmak için çok daha hızlı bir şekilde çalışması gerektiğini belirtiyor. Geçen hafta yayımlanan bir başka BM raporu, 1,5 derece eşiğini tutturma ihtimalinin hızla yok olduğunu tespit etmişti.

BM uzmanlarının buzullar üzerinde yaptığı son çalışması, 2019’da yayımlanan ve Dünya Mirası buzulların zamanla nasıl değişeceğini inceleyen bir başka raporun bulgularına dayanıyor. Buffalo Üniversitesi‘nden bu araştırmaya dahil olmayan buzul bilimci Beata Csatho, “Tarihsel kayıtlarda eşi benzeri görülmemiş olan şey, bu sürecin ne kadar hızlı gerçekleştiği. 1900’lerin ortasında buzullar oldukça istikrarlıydı. Sonra inanılmaz derecede hızlı bir geri çekilme başladı” diye konuşuyor.

2050 yılına kadar üzerindeki buzulların yok olması beklenen Dünya Mirası bölgeleri şu şekilde:

Hyrkania Ormanları (İran)

Durmitor Milli Parkı (Karadağ)

Virunga Milli Parkı (Kongo Demokratik Cumhuriyeti)

Huanlong Doğal ve Tarihi Alan (Çin)

Yellowstone Ulusal Parkı (ABD)

Kenya Dağı Ulusal Parkı (Kenya)

Pireneler – Mont Perdu (Fransa ve İspanya)

Rwenzori Dağları Milli Parkı (Uganda)

Putorana Platosu (Rusya)

İsviçre Tektonik Arena Sardona (İsviçre)

Nahanni Milli Parkı (Kanada)

Lorentz Milli Parkı (Endonezya)

Doğa Koruma Alanı Wrangel Adası (Rusya)

Kilimanjaro Ulusal Parkı (Tanzanya)

Yosemite Ulusal Parkı (ABD)

Dolomitler (İtalya)

Bakir Komi Ormanları (Rusya)

Raporda, buzulların erimesinin 2000 ile 2020 yılları arasında deniz seviyelerinin yükselmesinin yüzde 4,5’una neden olduğu tahmin ediliyor. Söz konusu buzullar yılda 58 milyar ton değerinde küçülüyor. Bu, Fransa ve İspanya‘da bir yıl içinde kullanılan su miktarının tamamına eşdeğer.

Leeds Üniversitesi‘nde buzbilimci olarak görev yapan Prof. Duncan Quincey, dünyanın birçok yerinde çok sayıda insanın yaşamları için buzullardan gelen su kaynaklarına ihtiyaç duyduğunu, buzulların erimesiyle kuraklığın artabileceğini söylüyor: “Bu insanlar su kaynaklarını tarımda da kullandığı için kuraklık, kıtlığa da yol açabilir.”

Raporun yazarları, erken uyarı ve risk azaltıcı afet sistemlerinin devreye alınmasını talep ediyor. Uzmanlar öncelikli olarak yapılması gereken şeyin küresel ısınmaya durdurmak olduğunu söylüyor: “Bu, gerçekten her düzeyde harekete geçme çağrısıdır. Sadece siyasi düzeyde değil, aynı zamanda insani olarak bizim kendi düzeyimizde de .”

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.