Erdoğdu, cari açığın, mart ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla 1 milyar 695 milyon dolar artarak 4 milyar 812 milyon dolar olarak gerçekleştiğini, bunun sonucunda, 12 aylık cari işlemler açığının 55 milyar 380 milyon dolara çıktığına işaret ederek şöyle devam etti:

“Beklenti cari açığın 4.15 milyar dolar olmasıydı. Açığın bu kadar artışında, ödemeler dengesi tablosundaki dış ticaret açığının bir önceki yılın aynı ayına göre 1 milyar 692 milyon dolar artması, birincil gelir dengesi açığının 240 milyon dolar ve bir önceki yılın mart ayında 240 milyon dolar net giriş kaydeden ikincil gelir dengesinin bu yılın aynı ayında 6 milyon dolar net çıkış kaydetmesi etkili oldu. Yani, Türkiye’ye giren doğrudan yabancı yatırımlar yüzde 28 azalırken, çıkanlar yüzde 39 arttı. Çünkü üretim için yatırım yapacak olan hukuk ve güven arıyor. Sadece doğrudan yatırımlar değil, sıcak para da kaçıyor. Net portföy yatırımlarında ilk üç ayda geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 50 azalış var.”

HIZLA UÇURUMA GİDİYORUZ

Cari açıktaki artışın başlıca nedeninin dış ticaret açığı olduğunu kaydeden Erdoğdu, Türk Lirası’nın OHAL döneminde yüzde 43 değer kaybetmesine karşın, yılın ilk 3 ayında geçen yılın aynı dönemine kıyasla ihracatın yüzde 7 artmasına karşın ithalatın yüzde 24 artışla adeta patladığını ifade ederek şunları söyledi:

“Turizm gelirlerindeki artış cari açığı bir nebze olsun düşürmek için yeterli olmadı. Yıllıklandırılmış cari açık 55 milyar dolara, cari açığın milli gelire oranı neredeyse yüzde 6’ya yükseldi. Şahlandık şahlanıyoruz derken yıllık ihracatımız yüzde 10, ithalatımız yüzde 21 arttı. Borçlanma maliyetleri artarken Türkiye’nin dış finansman ihtiyacı da artıyor. Büyüme artarken aynı zamanda enflasyon, dolar, faiz, cari açık ve bütçe açığı hepsi birlikte yükseliyor. Bütün bu rakamlar çöküşün habercisi. İçi boş büyüme hikayesi çöktü. Ülke, saray eliyle freni patlamış bir ekonomi ile hızla uçuruma doğru gidiyor.”  

Ekonominin içinde çıkılmaz bir sarmala döndüğünü, döviz kurundaki ani hareketlerin şirketlerin iş yapmasını zorlar hale getirdiğini anlatan Erdoğdu şu görüşleri dile getirdi:

“Cari açık, ekonomideki kırılganlığın baş göstergesi. Yılın ilk çeyreğinde dopingli büyümeyi sürdürdükleri için 12 aylık cari açık 55,4 milyar dolara çıktı. Bu miktar, milli gelirin yaklaşık yüzde 6’sı demek. Böyle bir açık kimsede yok. Sadece mart ayında kaynağı belirsiz para girişi 2,9 milyar dolar olmasının seçim ekonomisinin hakkaniyetsiz kurallarını uygulandığının bir işareti. Kaynağı belirsiz para girişi bir önceki aya göre yüzde 60 arttı. Tüm bu rakamlar ortadayken hala yandaş kanallarda ‘ekonomi şahlanıyor’ diyenlere bu halk 24 Haziran’da gereken cevabı verecek. Bu çöküşü sandıkta durduracağız. Üreten ve hakça bölüşen, borçlanma ihtiyacı olmayan, sosyal devletle güçlü ve halkçı ekonomiyi kuracağız.”