Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Brüksel’de katıldığı NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulundu. AGİT Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılmak üzere Milano’ya yola çıkmadan evvel gazetecilere açıklama yapan Çavuşoğlu, “Orta menzilli nükleer kuvvetler anlaşmasının devam etmesi veya etmemesi gündemdeydi. Biz tabii ki bu anlaşmanın devam etmesinden yanayız. Düşüncelerimizi paylaştık. Diğer taraftan Avrupa Birliği’nin son zamanlarda özellikle kendi savunma yeteneğini geliştirmesi konusunda çabaları, demeçleri var ve biz bu sürece destek verirken NATO’yu zayıflatacak bir adımın olmaması gerektiğini de özellikle vurguladık. Yine ittifakın güney bölgesinden kaynaklanan tehditler dün akşamki yemekte ele alındı. Bu tehditlerden en çok etkilenen ülke Türkiye’dir. Bu tehditlere karşı da ön alıcı tedbirleri alan ülke de Türkiye’dir. Dolayısıyla daha fazla dayanışma beklediğimizi de müttefiklerimize güçlü bir şekilde vurguladık. Bu sabah Batı Balkanlar gündemdeydi. Batı Balkanlar kırılganlığı devam ediyor. Bir taraftan Makedonya’daki gelişmeler ki olumlu gelişmeler diyebiliriz aslında, isim konusu ve Makedonya’nın NATO’ya üyeliği" dedi. 

Toplantıda Türkiye'nin Afganistan’ın yanında olacağını da vurguladığını belirten Çavuşoğlu, "Suriye’deki gelişmeler ve terörizmle mücadele gündemdeydi. Irak’ta NATO’nun eğitim kampı olacak biliyorsunuz. Türkiye 90 personelle en çok ikinci katkı sağlayan ülkedir. Diğer taraftan buradaki misyonun yine başkan yardımcısı, ikinci sorumlusu bir Türk general olacak. Bunların hepsini konuştuk, değerlendirdik. Gürcistan’ın NATO’ya üyeliğine vurgu yaptık. Bosna Hersek’in de ihmal edilmemesi gerektiğini hatırlattık” diye konuştu. 

“Jeffrey’nin de kendi düşüncesi olduğunu zannetmiyorum" 

Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, James Jeffrey'nin Astana süreci açıklamasına ilişkin, "Son derece yanlış bir açıklamadır. Eğer bugün Suriye’de ateşkes ihlallere rağmen korunabiliyorsa, eğer bugün halen bir siyasi çözüm sürecinden bahsedebiliyorsak, bugün anayasa komisyonunu nasıl oluşturmamız gerekiyor diye tartışıyorsak esasen bunlar Astana ve Soçi toplantıları sayesinde olmuştur. Herkes şunu kabul ediyor ki evet bir Cenevre süreci vardı. Biz Astana’nın ya da Soçi’nin hiçbir zaman Cenevre’ye alternatif olmasına da izin vermedik. Uluslararası meşruiyet çok önemli fakat Cenevre’de de hiçbir şey olmadı. Az önce söylediğim konularda hiçbir adım atılmadı. Dolayısıyla öyle bir açıklama olduysa çok talihsiz bir açıklamadır. Jeffrey’nin de kendi düşüncesi olduğunu zannetmiyorum" diye konuştu. 

F-35 konusuna ilişkin ise Çavuşoğlu, "F-35 konusunu Buenos Aires’te ikili görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Trump görüştü. Trump’ın kendisi bu konuyu açtı. Herhangi bir sorun var mı, biz bunları devretmek istiyoruz dedi ve hiçbir problemin de yaşanmasını istemiyoruz. Çünkü Türkiye sadece satın almıyor, üretimin içinde ve bu projenin önemli ortaklarından birisi diye Trump’ın bizzat kendisi söyledi. İptal edilmesi kolay bir süreç değil, bunun ekonomik boyutu, hukuk boyutu, ilişkilerimize yansıma boyutu var. Dolayısıyla şu anda bir sorun görmüyoruz” dedi. 

“Kerç Boğazı’nda hem Rusya’nın hem Ukrayna’nın hakları var” 

Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan gerginliğe ilişkin “Bizde bir Karadeniz ülkesiyiz. Bölgemizde ilave bir gerginliği arzu etmeyiz. Şimdi öncelikle yapılması gereken şey burada el konulan gemilerin, mürettebatın serbest bırakılması. Gerekli işlemler yapılıyordur mutlaka, bu konuda bizde çaba sarf ediyoruz” diyen Çavuşoğlu, “Kerç Boğazı’nda hem Rusya’nın hem Ukrayna’nın hakları var. Dolayısıyla buradan geçişler elbette olacak. Bir daha gerginliğe yol açmamak için iki ülkenin bu işi birlikte koordine etmesi gerekiyor. Kırım konusunda bizde Ukrayna’nın sınır bütünlüğünü, toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Ukrayna’nın doğusunda problemler var ama bu tür sorunlar birlikte koordine edilebilecek sorunlar. Dolayısıyla bu sorunun yaşanmaması için biz de elimizden geleni yapacağız” şeklinde konuştu.