Eylül Ayça Karakuş

Eylül Ayça Karakuş

CAYMAK YOK SÖZÜNÜ TUT GÖNÜL

Perperişan gönlümle penceremde bekliyorum. Sanki seni gönderen ben değilmişim gibi çaresizce yollarını gözlüyorum. İçimin yanmasıyla bir eyvah çekiyorum.

Günlerdir taranmayan saçlarıma gidiyor parmaklarım. Saçımın ucuna dokunduğum an sırrımızı hatırlıyorum. Saçımdan bir tutam kesmiş emanetine almış olduğunu hatırlayınca yalan dünyanın yedi ceddine bir bir küfürlerimi sıralıyorum. Ama böyle de can yakılmaz ki...

Gün gün sana mektuplar yazıyorum. Okuyamacağını bile bile her bir satırda cehennemin ateşine düşerek sözlerimi aşkına kurban ediyorum. Elbet gün olacak bu inat illeti canımdan geçeçek ve senin gözlerinin önüne kan revan satırlarım gelecek. Viran ola ola okuyacaksın, kahrola kohrola sözlerimin içine düşeceksin. Kalkmak isteyeceksin, bir hamle yapıp arkana bile bakmadan kaçıp gitmek isteyeceksin ama o cehennemde yanmaktan kurtulamayacaksın. Film şeridi gibi gözünün önünde canlanacak benimle yaşadığın her bir anı. Kimine tatlı bir tebessüm edeceksin kimin de ise gözlerini sıkıca yumarak bana yaşattığın acılar için kendine nefret kusacaksın. İşte o gün derdin benim derdimden daha büyük olacak. Sen sanıyorsun ki ben bunun üstesinde de gelirim, ben bu enkazın altından da kalkarım. Ödediğim onca bedelden sonra bundan da sağ salim çıkarım. Ama yanılıyorsun ; ben bu sefer bu  göçük altından kalkamam, istesemde kalkamam. Çünkü benim artık gücüm yok, dermanım yok. Bahçemde açaçak rengarenk çiçeklerimin tohumu yok. Renksizim, bezginim, umutsuzum, çaresizim dahası sensizim. 

Aynada baktığın gözlerine iyi bak. Onlar sadece senin bedenine ait değiller,o gözlerin ruhunu seni sevene borçlusun unutma. Seni sen yapan, sana sevmeyi öğreten, gülümsemeyi yüzüne yakıştıran bana borçlusun! 

Şimdi düşünüyorum da;  ne sen bana olan gönül borcunu ödeyebilirsin ne de ben sana olan sevdamın bedelini ödeyebilirim. 

Mevsimler hoyratça gelip geçerken her gün sana koşarak gelmemek için pırangalar vuracağım gönlümün bileklerine.  Sesini özlediğimde bana armağan ettiğin türküleri dinleyeceğim, kokunu özlediğimde avcumun içini koklayacağım. Bundan sonra ne vakit burnumun direği sızlasa sana gelmemek için dağları sıra sıra karşıma alıp tüm yolları kapatacağım. 

Caymak yok sözünü tut gönül, bozma yeminini sustur artık çaresiz sevdanın sesini.

Ama böyle de sevilmez ki...

Eylül Ayça KARAKUŞ 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.