Sevgili Canlar,
Bilindiği gibi çocukluğumuzun ve dahi gençliğimizin Çeşme’si gündüz ılıca plajında başlar çardakta kumru yahut pidecide kıymalı yumurtalı klasik pidemizi yer akşam da çocukken şantiyede ya sinema dondurma ya da gençliğimizde bir iki mekanda bir kaç duble rakı şeklinde mutlu ve huzurlu gelip geçerdi.
Bütçe öyle şimdi ki gibi bol sıfırlı değil çok küçük meblağlarla idare edilirdi.
Ama şimdikinden çok daha mutluyduk.
Şimdi diyeceksinizki hayırdır abi,

...

Hiç hayır değil canlar.
Hani Üstad Necip Fazıl diyor ya
Öz yurdunda garipsin öz vatanında parya.
Daha 5 yıl öncesinde ev sahibi olacağın rakamlara sezonluk kiralar,
Asgari ücrete yakın bir akşamlık restoran fiyatları,
Maddi güce ve sosyal konumuna arkasını dayıyan insan bozmaları,
Ekmek yediği yere sadece kar kapısı olarak bakan sözüm ona işletmeciler,
Ve en kötüsü,
bu sene para gelsinde deyip sonrasını düşünmeyen mülk sahipleri...
Vallahi hepimiz yanlış yoldayız
Unutmayın ki
Akıl kendi mekanını yaratır
Cenneti cehenneme,cehennemi cennete çevirebilir.

Yani anlamadım tatil dediğin gelir cennet çeşmenin denizine girer akşam temiz ve lezzetli bir
yerde yemeğini yer,bu esnada da çok kanın kaynıyorsa kalkar iki oynar sohbet eder gider evine yada oteline yatıp uyursun.
Oysa aman Allahım,
Yüzbinlerce insan sanki dünyanın sonuna üç gün kalmışta son eğlencesi,
son hava atışı son caka satışı.
Rezervasyonlu müşteriyi bile almayan kapıdan çeviren mekanlar,
Sosyal medyasına bakıp müşteri kabul eden işletmeler,
Hamile kadını mahsustan sahilin arka tarafında yer gösterip ön tarafı üç katına satan plajlar,
Müşterinin bıraktığı bahşişi beğenmeyip masaya fırlatan garsonlar

...

Bitmez
Saydıkça bitmez.

...

Bakın kimse veye neresi olursa olsun vazgeçilmez değildir.
Mezarlıklar kendilerini vazgeçilmez sananlarla,
Vergi daireleri vazgeçilmez mekanların kapanma dilekçeleriyle dolu.
Kim ne yaparsa kendine yapar sözü ne kadar doğru.

Gelin tüm cennet beldelerimize
sahip çıkalım, ihanet etmeyelim.
Herkes şapkasını önüne koysun
Allah’ın bizlere hediyesi bu güzel doğayı ve buralara gelen misafirleri koruyarak kollayarak
ancak daim edebiliriz.
Vesselam...
Erdal Özyıldız