Yerel seçimler yaklaşırken en büyük sorun aday adayı olmak veya aday olmak değil.

En büyük sorun, temiz sicile sahip olabilmek.

Bunu bilen ve geçmişte yaptıklarıyla ilgili sıkıntıları olanlar, iki şeyi düşünüyor ve yapıyor.

Birincisi adli sicilinin ne kadar temiz olduğuna bakıyor, ikincisi dijital sicilinin ne kadar temiz olduğuna.

Adli sicil kısmı mahkemelerin, yargının elinde olan kayıtlar.

Dijital sicil ise mahkemelere intikal etmemiş ama bir şekilde dijital ortamlara yani, bilgisayarlara girmiş kayıtlar.

Cumhuriyet Halk Partisi’nde Belediye Başkanlığına aday adaylığını açıklayan Onur Saatli’nin başı da bugünlerde dijital kayıtlarla dertli.

Çeşme’de restoranı olan CHP’den Belediye Başkan Aday Adayı Saatli ilgili iddialar ise siyasi kulislerde ve özellikle de CHP’de çok konuşulan, tartışılan süreci de beraberinde getirdi.

Aday Adayı Onur Saatli’nin, gürültü kirliliği yüzünden üç kez ceza yediği, restoranında yağ tutucu olmadığı için kanalda tıkanıklıklara neden olduğu ve ceza aldığı, sahibi olduğu işyerinin büyük bölümünde ise imara aykırı yapılaşma olduğu için yıkım kararı alındıktan sonra yıktığı iddia ediliyor ve konuşuluyor.

Evvelinde de bunlar belki konuşuluyordu, biliniyordu, düşünülüyordu ama Onur Saatli, CHP’den Belediye Başkan Aday Adaylığını açıklayınca bunlar hem siyaset dünyasında, hem iş dünyasında, hem de Çeşme’de çok konuşulur hale geldi.

Gelmesi de doğal.

Belediye Başkan Adayı Adayısınız, partiniz sizi aday olarak gösterirse, Çeşmeliler ’de CHP’nin adayı diye size oy verirse belediye başkanı olma ihtimaliniz var.

Bu ihtimal dâhilinde, bu kadar doğaya, imara, çevreye karşı haksızlık içinde kalmış, kalmaya devam eden bir Belediye Başkanı olarak neler yapabileceğiniz veya yapmayacağınız ciddi şekilde sorgulanır.

Seçmen bu, CHP’ye de oyunu verebilir, AK Parti’ye de, MHP’ye, İyi Parti’ye de oyunu verebilir.

Hangi partiye oy verdiğinden daha çok Belediye Başkanı olarak kime oy verdiğini düşünür.

Çünkü bu adı üstünde; yerel seçim!

Belediye Başkanı seçtiğiniz kişi, direkt alınan kararlar ve uygulamalarla mahallenize, sokağınıza ve hatta evinize, hayatınızın içine girecek kadar önemli bir görev yapacak.

Seçmen olarak, mahallesinde, sokağında, evinde, işyerinde ve hayatında ne gibi hatalar yaptığı, kurallara uyup uymadığı, çevreye, doğaya, insana verdiği değer önemli.

Seçmenin gözünde, değer veriyorsa, değerli olmayı, belediye başkanı olmayı da hak ediyordur.

Değer vermiyorsa, başkan olmayı da hak etmiyordur.

Vesselam!