Bıktık!

Gerçekten artık bıktık!

Her gelen belediye başkanı, halkın malını ilk fırsatta satış listesine koyuyor.

Yine bir ilan, yine kapalı zarf, yine “arsa satıyoruz” tiyatrosu!

Bu kez başrolde Çeşme Belediyesi ve Başkan Denizli var.

Altı arsa satışa çıkarılmış: Alaçatı, Ilıca, Ardıç, Musalla…

Yani bu ülkenin sahil mirası, doğa harikası, gelecek nesillere bırakılması gereken toprakları…

Neye göre, kime göre satıyorsunuz?

Şeffaflık yok.

Katılım yok.

Toplumun yararına dair tek bir açıklama yok.

Sadece ilan var.

Bir de sessizlik…

Kusura bakmayın, Sayın Başkan!

Bu işler öyle olmuyor.

Bu halk sizin mirasınızı değil, çocuklarının geleceğini sattığınızı görüyor.
İhale masasında imza atmak kolay. Ama o masaya halkın gözünün içine bakarak oturmak o kadar kolay değil.

Çeşme halkının size bir sorusu var:

Bu arsalar neden satılıyor? Kimlere veriliyor? Ve bu satıştan kim kâr ediyor?

Bugün satarsınız, yarın unutulur sanırsınız. Ama unutulmaz!

Çünkü bu şehir her yaz binlerce kişiyi ağırlar, her bir taşını bilir.

Alaçatı’nın kaldırımı satılırken, Musalla’nın toprağı elden giderken kimse sessiz kalmaz!

Eğer belediye yönetimi gelir elde edemiyor, üretim yapamıyor, proje geliştiremiyorsa; bunun çözümü arsa satışı değildir!

Çözüm, vizyondur, akıldır, kamuya duyulan sadakattir.

Bu satışlar durmalı.

Bu arsalar, bu topraklar bu milletindir.

Bir başkan gelir, bir başkan gider.

Ama halk her zaman kalır.

Ve halk her zaman hesabını sorar!