Ülke ekonomisi kazanç tabi ki önemli.

Fabrika dediğiniz şey, sanayici dediğiniz şey ülke ekonomisinin can damarı.

Ama bir o kadar da ülkenin geleceğini düşünmek herkesin görevi.

Her şeyin başı para, sonu para, içi para, dışı para değil.

Yaşayabileceğiniz dünyayı yok etmek pahasına çevreyi kirletiyorsanız, çevreye zarar veriyorsanız kazandığınız para da o kadar temiz değil, ne ülkenizin, ne de dünyanın geleceği için iyi değildir.

Menderes’te İTOB OSB Başkanı Onur Ramazan Acar’a ait fabrikadan çıkan ve çevreye gömülen, hem de zarar verecek şekilde gömülen atıkların bir hesabı, kitabı olmadı.

Bu hesap, kitap da Acar’ın ticari hesabı değil, çevrenin, geleceğin hesabı olmalı.

Zehir dolu çuvalları Küner Köyü’ne dökmek, oralara gömmek ne demek?

Görüntülerin aksi bir durum varsa Onur Ramazan Acar’ı dinlemek, söylediklerini de noktasına, virgülüne dokunmadan yazmak, gazeteci olarak boynumuzu borcu.

Görüntülerin aksine bir durum yoksa Acar’ın yargılanması, hakkında Çevre Kanunu’na göre soruşturma ve ardından dava açılması ve yargılanması da çevreye karşı duyarlı bütün insanların insanlık borcu.

Hatta sadece ceza vermek değil, aynı zamanda çevreye verdiği o kirliliği yok etmesinin de kararını vermek, o kirliliği ortadan kaldırtmak da hepimizi görevi.

Görüntüler diyorum görüntüler de öyle kaçak, köçek çekilen görüntüler değil.

Acar’ın ‘Bunları alın, nereye gömerseniz gömün, gözüm görmesin, yok edin’ cinsinden sözleri üzerine o işi yapan işçilerin görüntüleri ve sözleri.

Yani ortada bir çevre kirlenmesi var.

Bunun en büyük tanığı kirlenmeyi yapan işçiler var.

Yani ortada suç da var, suçu itiraf eden de var, suçun tespiti de var.

Ortada koca bir çevre felaketi var.

Kimse görmez, kimse bilmez, kimse duymaz, kimse de sormaz, soruşturmaz düşüncesiyle çevre katliamı talimatını veren İTOB OSB Başkanı Onur Ramazan Acar’ın evdeki hesabı, pardon makam odasındaki hesabı hiçbir kanuna, kitaba uygun olmadı.

Kirlenmeyi talimat üzerine yapan işçiler konuştu ve gösterdi.

Kirlenmeye tepki veren çevreci vatandaşlar tepkilerini verdi.

Bizler de gazeteci olarak kamuoyuyla bu durumu paylaştık.

İş artık ehlinde!

İş artık kanunda!