Bundan tam bir yıl önce,  cumhuriyetimize, meclisimize, demokrasimize ve halkımızın canına kast eden hainler, alçakça bir kalkışmayla darbe girişiminde bulunmuşlardır.  

Yıllar boyunca devlete yerleştirilmiş, imtiyazlar sağlanmış, devletin içinde devlet kurmuş örgüt, bu darbe girişimiyle cumhuriyetimizi yıkıp, devleti tamamen ele geçirmek ve kendi karanlık düşüncesine uygun bir devlet kurmak amacıyla alçaklıkta sınır tanımamıştır.

Hainlik o kadar büyük boyutlara ulaşmıştır ki, devletin kendi ordusunun uçakları ve silahlarıyla, Demokrasimizin garantörü olan Türkiye Büyük Millet Meclisimiz bombalanmış, parlamenterlerimizin canına kast edilmiştir. Alçaklar, yine Türk ordusunun tankları ve silahlarının namlusunu milletimize çevirmiş ve yapılan hain saldırılarla vatandaşlarımız Şehit edilmiştir.

Büyük bir tuzak kurularak, Emniyet kuvvetlerimize helikopterle, bombalarla saldırılar düzenlenerek çok sayıda emniyet mensubumuz Şehit edilmiştir. Bu hain saldırılarla polisimizle, Türk ordusunun vatanına, bayrağına, devletine bağlı gerçek askerleri karşı karşıya getirilmek istenmiş ve büyük bir çatışma ve kaos hedeflenmiştir.
Bu darbe, milli irademizi, demokrasimizi ve Meclisimizi hedef almıştır. Laik Anayasal düzenin yıkılması, Atatürk cumhuriyetinin parçalanması adına gerçekleştirilmiştir. Darbecilerin ilk hedefinin, Anayasal düzenin ve birliğimizin teminatı olan meclisimiz olması işte bu sebeptendir. Ancak o gece meclis çatısı altında bulunan tüm milletvekilleri meclisi terk etmeyerek, kahramanca direnmiş ve meclisi hainlere ve darbecilere teslim etmemişlerdir. Milletin iradesinin yansıması olan mecliste, parlamenterlerin bu tutumu darbecilerin büyük bir kırılma yaşamasına sebep olmuştur.

Elbette ki, 15 Temmuz darbe girişiminin püskürtülmesinde en büyük kahramanlıklar, milletin kendisince sergilenmiştir. Türk ordusunun kutsal üniformasını kendisine siper yapmak isteyen hainlerin, millete doğrulttukları namlulardan korkmayan her kesimden vatandaş, canını kaybetmek pahasına hainlere geçit vermemiş, ülkesine, demokrasisine ve cumhuriyetine sahip çıkmıştır. Halkın bu korkusuzca karşı koyuşu sayesinde darbe meraklısı alçaklar, giriştikleri hain eylemden vazgeçmek zorunda kalmış ve bu kalkışmayı hazırlayan üst düzey alçaklar kaçacak delik aramışlardır.
15 Temmuz 2016 tarihi Millet açısından,  hem gösterilen kahramanlık, hem de darbenin engellenmesi açısından büyük bir zaferken, Bu darbe meraklılarını devlete yerleştiren, bir zamanlar aynı bugün terör örgütü olduğu anlaşılan cemaate biat eden siyasi irade içinse tam bir kara leke ve çöküştür.  Başta  Cumhuriyet Halk Partisinin uyarıları olmak üzere, cemaat adı altında devletin ve ordunun ele geçirildiği yönündeki tüm uyarıları görmezden gelerek, devletin en mahrem yerlerinin bu terör örgütünün üyelerine teslim edilmesinde hiçbir sakınca görmeyen siyasi irade, bu duyarsızlığının ve zamanındaki işbirliğinin bedelini çok ağır ödemiş ve Türkiye'ye de ödetmiştir.
Artık herkes bilmektedir ki, uyarılar dikkate alınsaydı, cemaat adı altında, dini kullanarak terör örgütü kimliğini gizlemeye çalışan bu örgütün darbe girişimi engellenebilir ve 15 Temmuz gecesi çok daha az kayıpla, belki de hiç kayıpsız atlatılabilirdi.

Bizler, Cumhuriyet Halk Partililer 15 Temmuz'da birliğimiz, demokrasimize, Meclisimize, halkımıza yönelik yapılan bu darbe girişimini en ağır şekilde lanetliyor, bu kalkışmanın planlayıcılarının en ağır cezalara çarptırılarak, hainliklerinin ve alçaklıklarının bedelini ödemeleri istiyoruz. 
Bizler ve bu halk, 15 Temmuz' da darbeye yeltenenlerin, millete silah doğrultanların, 249 vatandaşımızı Şehit edenlerin ve onların henüz ortaya çıkartılmamış tüm uzantılarının, halkın önünde en ağır şekilde yargılanmalarını istiyoruz.

Bizler, 15 Temmuz'da direnerek darbecilere geçit vermeyen Türkiye Büyük Millet Meclisimizin ve Parlamenter sitemimizin itibarsızlaştırılmasına, etkisizleştirilmesine ve böyle bir yanlışa düşülerek yeni darbelerin önünün açılmasına hayır diyoruz.

Atatürk Türkiye'sinin, Cumhuriyet rejiminin ve Anayasal düzenin alternatiflerini aramaya kalkanlar, bu uğurda farklı gruplarla, cemaatlerle, yapılanmalarla iş birliği içine girenler bilsinler ki;

 Bu iş birliğinin sonu, yeni 15 Temmuz'lar, yeni darbeler demektir. 15 Temmuz darbesini engelleyen şey, cumhuriyetin sağlam temelleri, Meclisin teslim olmaması ve ülkesine ve cumhuriyetine bağlı halkın iradesi olmuştur. 
Yeni darbelerin, devlet içinde yeni yapılanmaların oluşması istenmiyorsa, yapılması gereken şey meclise, anayasal düzene, Atatürk ilkelerine sahip çıkmaktır. FETÖ terör örgütünden kurtulmak adına, devletin içinde yeni yapılanmalara, yeni gruplara yer verilmesi, siyasi iradenin kendi elleriyle yeni darbecileri beslemesi demek olacaktır.
Tüm bu tespitler ve gerçekler ışığında, bir kez daha 15 Temmuz darbe girişiminde hayatını kaybeden 249 şehidimize Allah'tan rahmet diliyor, yaralanarak gazi olan vatandaşlarımıza şükranlarımızı ve minnetlerimizi sunuyorum. Onların bu kahramanca  mücadelesi al bayrak dalgalandıkça unutulmayacak ve minnetle anılacaktır.

Bizler o kara geceyi yaşatan darbeci hain ve alçakları da, onların arkasında bulunan tüm karanlık güçleri de en ağır şekilde lanetliyor, ülkemizin bir kez daha böylesine bir kara geceyi yaşamamasını diliyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Asuman Ali GÜVEN
CHP İzmir İl Başkanı