Yücel mesajında " Basın özgürlüğü ve sansür konusunda ülkemiz içler acısı haldeyken, ortada kutlanacak bir gün yoktur" sözlerine yer verirken, tutuklu gazetecilere de dikkat çekti. Deniz Yücel mesajında şunları kaydetti.

AKP BASINA SANSÜR VE BASKI  UYGULAMAYA DEVAM EDİYOR

110 Yıl önce Türk Basınının üzerinden kaldırılan sansür, bugün artık normal ve olağan hale gelmiştir. Hükümet tarafından baskılarla yandaş olmaya zorlanan, Manşetlerin bile ortak atılmasına sebep olan, özgür bakış açısıyla değil, iktidarın bakış açısıyla yayın yapmaya zorlanan basın kuruluşları, artık halkın haber alma hakkını karşılayamamakta ve 3.sayfa haberlerinin dışında ülke gerçeklerini görmezden gelmektedir.

Türk basınını bu hale getiren AKP iktidarı, bu baskıya baş kaldıran ve iktidarın reklamını değil, gerçek haberleri yapmak isteyen basın kuruluşlarına karşı da, ötekileştirme ve mali baskı politikalarıyla bir nevi şiddet uygulamaya devam etmektedir.

Tüm bu AKP uygulamaları sonrasında Türkiye, tüm dünya da basın özgürlüğü ve tutuklu gazeteciler  baz alındığında utanç verici bir konumdadır. Türkiye, dünya basın özgürlüğü sıralamasında 199 ülke arasında 163. iken, tutuklu gazeteciler sıralamasında 140'dan fazla tutuklu bulunan gazeteci sayısıyla bu alanda 1. sıradadır.

Rakamlar utanç verici durumu ortaya koyarken, bu rakamlardan utanması gerekenler herhalde ülkemizin gazetecileri değildir. Bu utanç tam olarak AKP iktidarına aittir. Ancak onlar bu durumdan utanmak yerine, bugünü bile "Özgür, demokratik Türkiye, Özgür Basın" gibi kendilerinin bile inanmayacağı yalanlarla kutlamaya devam edeceklerdir. 

Bir ülkenin ne kadar demokratik, iktidarının ne kadar adaletli, şeffaf  ve hesap verebilir olduğunu, o ülke de basının ne kadar özgür olduğuna bakarak anlayabilirsiniz. Şimdi bu açıklamalar bağlamında, Türkiye'deki demokrasi ve basın özgürlüğü hakkında ne söylenebilir ki ?

İlkeli, tarafsız, korkusuz ve özgür bir Türk basını hayalimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Bu ülkede yapılan haksızlıkları, yapılan hırsızlıkları, yasa tanımazlıkları, baskı ve zulmü yazacak, anlatacak ve Türkiye'yi daha demokratik bir ülke yapacak özgür basının yaşaması için, verdiğimiz mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.

Basın özgürlüğü ve sansür konusunda ülkemiz içler acısı haldeyken, ortada kutlanacak bir gün yoktur. Bu gün basın özgürlüğü için mücadeleye devam etme günüdür. Bunca olumsuzluğa rağmen tarafsızca ve ilkeli bir şekilde kalemini satmayan, fikrine pranga vurulmasına izin vermeyen tüm gazetecilerimize ve basın mensuplarımıza teşekkürlerimizi sunuyor,  bu yolda her türlü desteği vereceğimize bir kez daha söz veriyoruz.