CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan AKP'ye Yüklendi
Emniyet Teşkilatı'nın iktidarın kolluk kuvveti haline getirildiğini ifade eden CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Gezi eylemleri üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir milletvekili Murat Bakan 277 Sıra sayılı Kolluk Gözetim Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Tasarısı'nın Genel Kurul'da görüşmeleri hakkında CHP Grubu adına konuştu. Bakan, AKP'nin Emniyet Teşkilatını politize ederek, iktidarın kolluk kuvveti haline getirdiğini ifade etti.
Kamunun güvenliğini sağlamakla yükümlü olan kolluğun kamu tarafından sivil gözetiminin önemli olduğunu belirten Bakan, kolluk kuvvetlerinin içinde bulunduğu duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Polisin eğitim düzeyiyle ilgili de konuşan Bakan, fiziksel yeterliliğin yanında karakter, ahlak ve erdemin ön planda tutulamaması gerektiğini belirterek, “Kaliteli okullara, erdemli insana yatırım yapılmalı. Yatırım yatırım diyorsunuz ama nedense erdemli insan yetiştirme projelerine yatırım yapmıyorsunuz” dedi.
HİZMETTE AVRUPA STANDARDI BEKLE, HAKLARINI VERMEYE GELİNCE...
Kolluk kuvvetlerinin çalışma saatleri, tayin ve terfi adaletsizlikleri, birimler arası maddi eşitsizlikler gibi özlük haklarına değinen Bakan, “Hizmette, Avrupa standarttı beklediğimiz kolluk kuvvetlerinin, maaş ve sosyal hakları Avrupa’nın çok gerisindedir. Bunalımların, intihar olaylarının en çok olduğu bir meslek grubundan söz ediyoruz. Bir emirle ölüme giden, şehit olan, gazi olan kolluk kuvvetleri çalışırken kimsenin aklına gelmiyor. Anası-babası sıvasız evlerde oturan, bu yoksul halk çocuklarından Avrupa standartlarında hizmet bekliyoruz, fakat haklarını vermeye gelince kendi standartlarımızı uyguluyoruz. En önemlisi de sendikal hakları yok” diye konuştu.
BERKİN ELVAN’I VURMAK MIYDI DESTAN?
Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün duvarında yazan ‘Herkesin polisi kendi vicdanıdır’ sloganına dikkat çeken Bakan, Gezi Direnişi üzerinden Cumhurbaşkanı’na yüklendi. Gezi Direnişi’nde hayatını kaybedenleri kürsüden anan Bakan şu şekilde konuştu: “Bu yasa eğer olması gerektiği şekliyle çıkar ve bu komisyon olması gerektiği gibi çalışırsa, kolluk kuvvetlerine de saygınlık kazandırır. Zira iktidarın yersiz, haksız uygulamalarının toplumdaki olumsuz faturası, genellikle yoksul halk çocuklarından oluşan kolluk kuvvetlerine çıkarılıyor. Bunun en somut örneği Gezi’dir. Dönemin Başbakanı, Sayın Cumhurbaşkanı ‘Polisimiz Gezi’de destan yazdı’ dedi. Hayır, Sayın Cumhurbaşkanı, sizin ayrımcı inadınız, o genç insanları çapulcu olarak görmeniz, şişkin egonuz yüzünden Gezi’de ağıt yakıldı. Berkin Elvan’ı vurmak mıydı destan? Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert’i öldürmek mi destan? İzmir ‘de Kordon’da genç kızları saçlarından sürüklemek mi destan? Eli sopalı polislerin sokaklarda gençleri dövmesi mi destan? Yoksul halk çocuklarını halkın üzerine salarak, polisimizi de itibarsızlaştırdınız. Polise de kendi dramlarını yazdırdınız aslında. Siz, Sayın Cumhurbaşkanı polis teşkilatını kullanarak Gezi’de zulüm yaptınız. Sayın Cumhurbaşkanı, dünya ile aranızdaki savaşta, dünyanın yanında olun lütfen.”
BÖYLE Mİ İLERİ DEMOKRASİYİ OLUŞTURACAĞIZ?
İktidar partisi milletvekillerine ise, “Her şeyi ben yaparım, ben yürütürüm, ben denetlerim, ben her şeyim, ben olmazsam sen de olmazsın. Ben, ben, ben tavrınız, sizin benliğinizi de zedeliyor” diye seslenen Bakan, “Biz, gerek komisyonda, gerekse mecliste bir uzlaşı sağlayabilmek adına bir öneri getirdik. İçişleri Bakanı’nın üniversitelerimizden önereceği adaylar yerine, en eski üç hukuk fakültesi öğretim üyeleri arasından, Adalet Bakanı’nın yerine ise Barolar Birliği’nin önereceği adaylar arasından, yine Bakanlar Kurulu seçsin, dedik. Ancak 7 üyeden 2’sinin dahi hükümetin mutlak kontrolü dışında olmasını arzu etmiyorsunuz. Böyle mi ileri demokrasiyi oluşturacağız?” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.