İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı Gökçealan Mahallesi’nde, farklı tarihlerde 4 taş ve maden ocağına onay çıkmış, hazırlanan projelere İzmir Valiliği tarafından ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir’ kararı verilmiş, projelerin iptali için açılan davalarda ise idare mahkemeleri ÇED kararlarını iptal etmişti.

Bugüne kadar taş ocaklarına karşı defalarca ÇED iptal davalarını kazanan Gökçealan’da bir yandan Jeotermal Enerji Santrali (JES) için de ÇED süreci devam ediyor. 

Gökçealanlılar JES’e karşı mücadeleye hazırlanırken, bu kez de kalker ocağı, kırma eleme tesisi ve hazır beton santrali için ÇED süreci başlatıldı. Proje dosyasında; yılda 12 ay çalışılacağı belirtilen tesiste, maksimum seviyede malzeme elde edilecek şekilde patlatma yapılması halinde, yılda 600 bin ton maden elde edileceği belirtilirken; tesise onay çıkması halinde ise patlatma işleminde gecikmeli elektrikli kapsül kullanılacağı ve ocakta açık işletme yöntemi uygulanacağı ifade edildi.

Konuyu TBMM gündemine taşıyan Çevre Komisyonu Üyesi ve CHP Sözcüsü İzmir Milletvekili Murat Bakan, “Proje sahası yerleşim yerlerine 2,5 kilometre uzaklıkta, zeytinlikler ve Osmanlı üzümlerinin yetiştiği bağların bulunduğu yeri kapsıyor. Ayrıca Büyük Menderes Nehri’ni bu bölgedeki havzalar besliyor. Bu projeler, yer altı sularına doğrudan -olumsuz- etki edecek. Bu projelerle Gökçealan’ın doğasına, üretimine ve halkına hançer vurulmaktadır! Doğanın, üretimin ve Gökçealan’ın yanındayız. Bu kıyıma izin vermeyeceğiz” dedi.

GÖKÇEALAN’IN DOĞASINI, ÜRETİMİNİ VE HALKINI KORUYACAK MISINIZ?

CHP’li Murat Bakan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a sordu:

“Doğanın en cömert davrandığı; inciri, üzümü ve zeytiniyle ünlü, dört mevsim ürün alınabilen doğal güzelliklerinin yanı sıra ekonomiye de katkı sunan Gökçealan köyüne yapılması planlanan ve ÇED süreci başlatılan Jeotermal Enerji Santrali, kalker ocağı, kırma eleme tesisi ve hazır beton santrali projelerinin Gökçealan’ın doğasının ve tarımsal üretiminin korunması, Gökçealan halkının yaşam alanlarında bu projeleri istemedikleri ve yaşayacakları mağduriyetler göz önünde bulundurularak Bakanlığınız projelerin iznini iptal ederek Gökçealan’ın doğasını, üretimini ve halkını koruyacak mıdır?”