CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, referandum çalışmalarını sürdürdüğü Gaziemir Zafer mahallesinde, İç işleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yaptığı uzaylı benzetmesi ile ilgili açıklamalarda bulundu.

HALK SANDIKTA HESABINI SORACAKTIR

Sayın Başkanımıza yapılan bu saldırılar; içimi acıtsa da, yüreğimi dağlasa da, onların seviyesine inerek, şu an cevap vermeyeceğim. Vatanım için, bayrağım için, milletim için susacağım, ama bu kişilerden halk, sandıkta hesabını soracaktır, diyerek sözlerine başlayan Bayır, ‘’İçişleri Bakanı Süleyman Soylu son dönemde yaptığı konuşmalarda, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu hakkında, bir takım seviyesizce ifadeler kullanarak saldırıyor. Seviyesiz bir üslupla konuşan bu kişi, ülkemizin İç İşleri Bakanı. Bu durumu, dile getirirken bile şahsım adına üzüntü içerisindeyim. Hiç bir ülkede siyaset bu kadar ayaklar altına alınmamıştı, seviye bu kadar düşmemişti. Asıl seviyesizlik Süleyman Soylu’nun geçmişte, şimdiki Cumhurbaşkanı’na söyledikleridir. Asıl acı olan da bu seviyesizliği yapan kişinin Türkiye Cumhuriyet’inin kırmızı plaka aracını kullanan bir bakanı olmasıdır. Siyasette düşürdükleri seviye ne yazık ki budur.’’ Dedi.

SOYLU’YU KENDİ SÖZLERİYLE VURDU

Süleyman Soylu’nun 27.07.2008 yılında, DP’nin Genel Başkanı iken,  DP Bursa İl Teşkilatı’nın kongresinde konuşmasını anımsatan Bayır, “AKP'yi kapatmaya çalışmak, ona can simidi atmaktır. Bırakın AKP'nin defterini millet dürsün. Bırakın AKP’ye zıkkımın kökünü gösterelim. Türkiye'de siyaseti bitirdiler. Türk siyasetini pelteye dönüştürdüler. Vahşi, acımasız ve ahlaksız bir siyasete dönüştürdüler’’ ifadelerini kullanmıştı. Peki, şu an kendisinin yaptığı nedir? Asli görevini bir yana bırakıp, seviyesiz benzetmelerle ilgilenen bakan, aynı kongrede Cumhurbaşkanı Erdoğan'a; ‘’Banka hortumcularından ne farkı var?’’ diye sormuştu.

VATANIM İÇİN BAYRAĞIM İÇİN MİLLETİM İÇİN SUSACAĞIM

Sözlerine devam eden Bayır, ‘’Kişiliği olan kimseler, uzaktaki yıldızlar gibi girdikleri yerlere kendi özelliklerini de getirirler, ya ışığı ve birikimi ile parıldarlar ya da kendi karanlığında parıldamak için çırpınıp dururlar. Bir kişinin karakteri, kendi hakkında söyledikleriyle değil, başkaları hakkında yürüttüğü düşüncelerle daha iyi anlaşılır. Bir insanın dudakları arasından çıkan kelimeler, o insanın da kimliğini yansıtır.’’ şeklinde konuştu.