CHP’li Çam: Savunamadıkları sistemi getirme hevesindeler
16 Nisan’a sayılı günler kala referandum çalışmalarını gece gündüz yoğun bir şekilde sürdüren CHP İzmir Milletvekili Musa Çam 3 günde binlerce vatandaşa neden ‘hayır’ denilmesi gerektiğini tek tek anlattı.
16 Nisan’a sayılı günler kala referandum çalışmalarını gece gündüz yoğun bir şekilde sürdüren CHP İzmir Milletvekili Musa Çam 3 günde binlerce vatandaşa neden ‘hayır’ denilmesi gerektiğini tek tek anlattı.
Çam, yoğun temposunda Kiraz, Torbalı, Menderes, Urla’da köy; Aliağa’da STK ziyaretleri, Menemen, Buca ve Karabağlar’da esnaf ve kahve ziyaretleri gerçekleştirdi. Kalabalık gruplara yaptığı konuşmalarında ‘demokrasi’ vurgusu yapan Çam, 18 maddelik Anayasa değişikliğinin her maddesinde bir açığın olduğunu ve bunları söylediklerinde iktidarın savunma yapamadığını kaydetti. CHP’li Çam, “Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın hatta bakanların mitingleri, televizyon konuşmaları, açıklamaları evet için tek bir kalıcı cümle içermiyor, sürekli Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun ve bizlerin eleştirilerine cevap vermekle geçiyor. Savunamadıkları bir sistemi getirme hevesindeler” dedi.
MEVCUT ANAYASA’YI ÇİĞNEDİKLERİNİ İTİRAF EDİYORLAR
Verdiği çarpıcı örneklerle iktidarın savunma yapamadığını ve iyice battığını kanıtlayan Çam, şunları söyledi: “Mesela 18 maddelik anayasa teklifi ile Cumhurbaşkanına Meclis’i feshetme yetkisi veriliyor. Tek bir kişiye milletin iradesi teslim edilemez diyoruz. ‘Zaten fesih yetkisi yok mu’ deniyor. Varsa niye sistemi değiştirmeye bu kadar heveslisin. Teklifin 10’uncu maddesi Cumhurbaşkanı hastalık ya da yurtdışına çıkarsa yardımcılarından biri vekalet eder diyor. O sayısı belirsiz yardımcılar Meclis’ten olmayacak, herhangi birini seçebilecek Cumhurbaşkanı. Bu çok tehlikeli düzenleme ile o kişi ülkeyi felakete sürükleyen kararlar alabilir, ya sonunda ‘kandırıldık’ derseniz diyoruz, şu anda da ‘Meclis Başkanı vekalet etmiyor mu’ deniyor. Ben 6 yıldır bütçe komisyonunda görev yapıyorum bu düzenlemeyle Meclis bütçeyi yapmayacak Cumhurbaşkanı bütçeyi yapacak, Meclise gönderecek, Meclis kabul etmez ise geçici bütçe yapacak, geçici bütçeyi de kabul etmez ise bir önceki yılın bütçesine eklemeler yapılarak tek başına harcama yetkisini kullanacak. 80 milyonluk ülkenin bütçesi bir kişiye teslim edilemez. Başbakan yardımcılarından biri çıkıp televizyona ‘neyi denetleyebiliyor ki zaten Meclis’ diyor. Aslında bu cevaplarla mevcut Anayasa’yı çiğnediklerini, hukuku ayaklar altına aldıklarını, babalarının çiftliği gibi bu ülkeyi yönetmeye kalkıştıklarını itiraf ediyorlar. Ama artık halkımız her şeyin farkında ve bu düzenin daha da kötüye gitmemesi için bunlara ‘hayır’ diyecek.”
HAKİM VE SAVCILARI GÖREVE DAVET EDİYORUM!
Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın referandum çalışmalarını devletin imkanı ile gerçekleştirdiğini ve bunun adil olmadığını vurgulayan Çam şunları söyledi: “Bu anayasa değişikliği AKP hükümetinin ve milletvekillerinin teklifidir. Başta AKP genel başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, hükümet üyeleri, parti yöneticileri bu değişikliğin lehinde her türlü kampanyayı yürütebilirler. Bu onların kararıdır. Ancak Anayasamızın 101’inci maddesi gereği partisiyle ilişkisi kesilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 103’üncü maddesi ile de tarafsızlığı, namus ve şerefi üzerine yemin etmiştir. Şimdi ise Cumhurbaşkanı, AKP genel başkanıymış gibi meydan meydan, televizyon televizyon gezip anayasa referandumu için oy istemektedir. Anayasa oylaması yapılmadan ve sonuç belli olmadan Recep Tayyip Erdoğan, AKP genel başkanı gibi davranmaktadır. Bu ülkenin savcıları yargıçları anayasayı çiğneyen her kim olursa olsun hakkında işlem yapmak mecburiyetindedir. Facebook ve çeşitli sosyal medyada paylaşım yapanlar hakkında soruşturma gözaltı ve acımasızca işlem yapan savcı ve hakimleri asıl anayasayı çiğneyenler hakkında işlem yapmaya davet ediyorum.”
BİZ, GELECEĞİMİZ SATILIK DEĞİL DİYECEĞİZ
CHP İzmir Milletvekili Çam sözlerini şöyle tamamladı: “Ülkemizde işsiz oranı günden güne artarken kaynaklar neye harcanıyor, neyle uğraşıyoruz. İnsanlara kuru kuruya istihdam arttı, 14 yılda şu rakama çıktık yalanları artık sökmüyor. Vatandaşım yarınlarından korkuyor. Korkarak bir yere varılmaz aksine korku giderek büyür. Bunun için ‘hayır’ diyeceğiz. Ülkemiz demokrasi ve evrensel hukuk ilkelerine bağlı, bağımsız hukuk devleti olmalı. Tek adamın saltanatına bağlı bir hukuk sistemine ‘hayır’ diyeceğiz. Geçmişimizin farkında, Atamızın ilke ve inkılaplarına bağlı olduğumuzu haykıracağız, bizim geleceğimizin satılık değil diyeceğiz. Bu sistem böl, parçala, yönet ve sonra da yok et sistemidir. Geleceğimiz, çocuklarımız, torunlarımız için ‘hayır’ diyeceğiz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.