Referandum çalışmaları kapsamında Almanya’da bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, gurbetçi vatandaşlarımıza seslenerek “Cumhurbaşkanlığı sistemi adı verilen düzen ile Türkiye’de bütün yetki bir kişiye verilmek isteniyor. Evet çıkarsa Türkiye’de ipler tıpkı Kuzey Kore’deki gibi tek kişide olacak. Çok değil birkaç yıl sonra Alman dostlarınızın Türkiye’yi bir Kuzey Kore, Libya, Irak gibi anmasını istemiyorsanız hayır deyin” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, referandum çalışmaları kapsamında Almanya’ya iki günlük bir çalışma ziyaretinde bulundu. Bu ülkede yürütülen “Hayır” çalışmalarına destek veren Cankurtaran, yaptığı görüşmelerde Türkiye’deki referandum süreci hakkında bilgi vererek, neden hayır denilmesi gerektiğini anlattı. Sivil toplum kuruluşlarına da ziyaretlerde bulunan Cankurtaran, dün Köln’de basına ve vatandaşlarımıza süreç hakkında bilgilendirmelerde bulundu. 
Cankurtaran adına Başkanlık veya Cumhurbaşkanlığı sistemi denilen ucube düzen ile Türkiye’de bütün yetkinin tıpkı Kuzey Kore’de olduğu gibi tek kişiye verilmek istendiğini belirterek, “Şayet referandumda evet çıkarsa Türkiye’de ipler tıpkı Kuzey Kore’deki gibi tek kişinin elinde olacak. Çok değil birkaç yıl sonra Alman dostlarınızın Türkiye’yi bir Kuzey Kore, Libya, Irak gibi anmasını istemiyorsanız hayır deyin. Alman komşularınıza karşı göğsünüzü gere gere bizim ülkemiz demokratik bir ülke demek istiyorsanız yapmanız gereken belli. O da Almanya başta olmak üzere bütün Avrupa’da güçlü bir hayır sesinin yükselmesi” diye konuştu.

“PARLAMENTER SİSTEM VE KOALİSYONLAR KÖTÜYSE  ALMANYA NEDEN GÜÇLÜ?”
AK Parti’nin bütün propagandasını parlamenter sistemi kötüleme ve koalisyonları karalama üzerine kurduğunu belirten Cankurtaran, “Ancak söyledikleri ile gerçeklerin ilgisi yok. Dünyadaki en gelişmiş devletlerin ezici çoğunluğu parlamenter sistem ile yönetiliyor. En başta da Almanya. En alt seviyedeki 20 devletin neredeyse tamamına yakını da Başkanlıkla yönetiliyor. Almanya bugün parlamenter sistemin dünyada en iyi işlediği ülkelerden biri ve uzun yıllardan beri koalisyonlarla yönetiliyor. Şu an Almanya dünyada ihracat rekorları kırıyor ve neredeyse 1 milyar 200 milyonluk Çin ile kafa kafaya. Türkiye’de bile 1997’deki Refah Yol koalisyonu döneminde yüzde 6.7 olan işsizlik AK Parti’nin tek parti döneminde yüzde 12.7’ye çıktı. Demek ki mesele koalisyon değil ülkeyi yönetenlerin ne kadar becerikli olduğuyla ilgili” diye konuştu.
 

“YABANCI DÜŞMANI BİRİNİN ALMANYA’DA TEK GÜÇ OLMASINI İSTER MİSİNİZ?”
Cankurtaran, Başkanlık sisteminin Türkiye’nin geleceği açısından büyük riskler içerdiğini belirterek, “Bir kişiye o kadar büyük yetkiler veriliyor ki Sayın İlhan Kesici’nin dediği gibi ‘Bu kadar yetki evliyaya verilse evliyayı bile azdırır.’ Şöyle düşünün bugün Almanya’da bir çok siyasi oluşum var. İçlerinde yabancıları sevmeyenler de var. Ancak demokrasi işlediği için ve yargı bağımsız olduğu için etkili olamıyorlar. Yarın yabancı düşmanı bir siyasetçinin şu an Türkiye’de önerilen başkanlık sistemindeki yetkilerle Almanya’da Başkan olmasını ister misiniz istemez misiniz? Mutlaka istemezsiniz!. O zaman yaşadığınız yer için istemediğinizi anavatanınız için de istemeyin ve parlamenter sisteme sahip çıkın” dedi.

“BİR ALMAN’A ‘KÖPRÜLERİMİZİ KISKANIYORSUNUZ’ DESEN GÜLER ADAMA!”
 
AK Parti hükümetinin sırf evet oylarını arttırmak için gerilim politikası izlediğini belirten Cankurtaran, “Tabi ki milli çıkarlarımızı savunacağız. Ancak Nazi, faşist gibi hakaretler yada ‘Avrupa bizi kıskanıyor’ türü komik açıklamalar halkımızı mahcup duruma düşürür. Dünya ihracat ikincisi Almanya bizi yüzde 12.7 ile rekor kıran işsizlik yada yüzde 10’u geçen enflasyon oranımız nedeniyle mi kıskanacak? AK Partili yetkililerin ‘Avrupa bizi köprülerimizi, havalimanımızı kıskanıyor’ sözünü alıp şuradan çıkıp yoldan geçen bir Alman’a söylesek güler adama. Siz siz olun AK Partili yetkililerin sözlerini Alman dostlarınıza tercüme etmeyin durduk yere şaka konusu olmayın” diyerek sözlerini şöyle tamamladı:

“GURBETÇİLER,  HUZURLARINI KAÇIRAN AK PARTİ’YE HAYIR DEMELİDİR"

“Sizler yaşadığınız yerlerde ülkemizi halkımızı iyi bir şekilde temsil etmekle yükümlüsünüz. Bizler de sizi koruyup kollamakla yükümlüyüz.. Bu nedenle Türkiye’yi yönetenler yurtdışında yaşayan  vatandaşlarımızı yaşadıkları ülke yönetimleriyle ve halklarıyla karşı karşıya bırakacak söylemlerden kaçınılmalıdır. Gurbetçilerimiz de sırf evet çıksın diye gerilimi tırmandırarak yaşadıkları ülkelerde huzurlarını kaçıran AK Parti’ye bir hayır demelidir.”