CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, halkımızın yıllardan beri devleti hükümetlerden bağımsız olarak koruyan, ayrımcılık yapmayan bir olgu olarak gördüğünü ve “Devlet Baba” olarak adlandırdığını belirterek, “Başkanlık, Devlet Baba’yı öldürecek! Devlet Baba yerine Başkan gelecek. O da bir partinin başı olduğu için topluma Devlet Baba’nın o kapsayıcı duygusunu asla veremeyecek. Devlet Baba gidecek yerine evlatları arasında ayrım yapan ‘Ayrımcı Baba’ gelecek” dedi.
 
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) referandum çalışmaları İstanbul’da son hız devam ediyor. Çalışmalar kapsamında CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran’ın öncülüğünde ve CHP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanlığı’nın organizasyonu ile Gaziosmanpaşa Meydanı’nda vatandaşlara “Hayır Pilavı” dağıtıldı. CHP PM Üyeleri Tuğba Ütebay ve Özkan Yıldız’ın da katıldığı çalışmalar sırasında Gaziosmanpaşa sokaklarında dolaşarak konuştuğu vatandaşlara referandumda neden hayır denilmesi gerektiği konusunda bilgiler aktaran Cankurtaran, etkinlik sırasında Başkanlık sistemine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
 
“BAŞKANLIK, HALKIN KAFASINDAKİ DEVLET ALGISINI YERLE BİR EDECEK!”

“EVET ÇIKARSA 14.LOUİS’İN ‘DEVLET BENİM’ SÖZÜ GÜNÜMÜZ TÜRKİYE’SİNDE HAYATA GEÇECEK”

 Halkımızın yıllardan beri devleti hükümetlerden bağımsız olarak vatandaşını koruyan, ayrımcılık yapmayan bir olgu olarak gördüğünü, bu nedenle “Devlet Baba” olarak adlandırdığını söyleyen Cankurtaran, “Hepimiz deriz ya biri sahipsiz kalırsa Devlet Baba sahip çıkar. Yada bir kabahat işlenirse ‘Devlet Baba’ hesap sorar. Ancak hiçbirimiz şu hükümet sahip çıkar yada hesap sorar demeyiz. Hükümetin de üstünde, adaletine güvenilen bir değerdir Devlet Baba. Bundan dolayı saygı duyarız, güveniriz. Oldu ki referandumdan evet çıkar ise Başkanlık, halkın kafasındaki devlet algısını yerle bir edecek. Çünkü bütün yetkiler bir kişide toplanacak. 17. Yüzyılda Fransa’yı yöneten 14. Louis’in “Devlet Benim” sözü günümüz Türkiye’sinde hayata geçecek ve devlet bir kişinin şahsında toplanacak.  Üstelik o başkan aynı zamanda bir partinin başkanı olacağından ister istemez kendisine oy verenlerle vermeyenler arasında ayrımcılık yapmaya başlayacak. Topluma Devlet Baba’nın o kapsayıcı, kucaklayıcı duygusunu veremeyecek. Devlet Baba gidecek yerine evlatları arasında ayrım yapan ‘Ayrımcı Baba’ gelecek” diye konuştu.
 
“BAŞKANLIKLA YÖNETİLEN ÜLKELER FAKİRLİKTE DEPAR ATIYOR!”
 
Hükümet yetkililerinin yaptıkları açıklamalarda Başkanlığın gelmesi halinde ekonominin düzeleceğini iddia ettiğini hatta Gümrük Bakanı Bülent Tüfenkçi’nin bir açıklamasında referandumdan evet çıkarsa ekonominin şaha kalkıp, depar atacağını söylediğini belirten Cankurtaran şöyle konuştu:
“15 yıldır tek başına yönettikleri ekonomiye attıramadıkları deparı nasıl tek adam yönetimi gelince attıracaklar bilmiyoruz ama dönüp dünyada başkanlıkla yönetilen şu ülkelere bir bakalım. Afrika'da Liberya, Nijerya, Kamerun, Sudan, Tanzanya, Gabon, Gine, Ekvator Ginesi, Fildişi Kıyıları, Angola, Namibya, Mozambik, Çad, Kenya, Uganda, Ruanda, Sierra Leone, Togo, Benin, Sudan, Zimbabve, Zambiya, Güney Sudan, Liberya, Malavi, Asya’da ise Myanmar, Filipinler, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan,  Amerika kıtasında ise Kosta Rika, Peru, Kolombiya, Arjantin, Şili, Bolivya, Venezuela, Ekvador, Brezilya, Haiti, Meksika, Honduras, Nikaragua, Panama, Paraguay, Uruguay, Guatemala, Dominik Cumhuriyeti tam başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Şimdi bu ülkelerden hangisinin ekonomisi şaha kalkmıştır. Hepsi yoksullukla boğuşuyor. Dünyada başkanlıkla yönetilen 43 ülkeden yargı bağımsızlığının çok güçlü olduğu ABD ve birkaçı dışında neredeyse hepsi fakirlikte, yolsuzlukta, iç çatışmalarda, yüksek suç oranlarında depar atıyor. Çünkü tek adam yönetimleri keyfidir. Hesap vermediğinden yolsuzluğa açıktır. Tek adam eşittir yoksulluktur, yolsuzluktur. Dünyada ekonomisi en sağlam olan ülkelerin neredeyse ezici çoğunluğu parlamenter sistemle yönetiliyor. Bu veriler ortada iken Başkanlık ile ekonominin şaha kalkacağını iddia eden Sayın Bakan aslında farkında olmadan kendisi uçuyor” dedi.
 
“MÜCADELEDE ADİL OLMAYAN YÖNETİMDE ADİL OLUR MU?”
 
Referandum kampanyasının büyük eşitsizlik içinde sürdüğünü belirten Cankurtaran, “Bir tarafta devletin bütün imkanlarını hatta örtülü ödeneğini bile arkasına alan evet, diğer tarafta kıt kaynaklarla mücadele eden bir hayır var. Yapılan incelemelere göre evet propagandasına ekranlarda verilen süre hayırın 10 katı. Bu durumda şunu sormak gerekiyor. Daha mücadelede adil olmayan, yönetirken adil olur mu? Adil olmayan yönetimde huzur olur mu? Bu durumda yapılacak tek şey adaletsizliğe bir hayırla tepki göstermektir” şeklinde konuştu.
 
“YA BİLDİĞİNİZ YOLU SEÇECEKSİN YA DA SONUNU BİLMEDİĞİNİZ YOLU”
 
140 yıldır deneyimlediğimiz parlamenter sistemi bırakarak sonu nereye varacağını bilmediğimiz bir yola girmemizin istendiğini hatırlatan Cankurtaran, “Bir tarafta bildiğimiz, bizi bugünlere getiren bir yol var. Yolda biraz pürüzler oluşmuş olabilir ama elbirliği ile kolayca halledilebilecek sorunlar bunlar. Diğer tarafta ise sonunun nereye varacağını bilmediğiniz adına Başkanlık veya Cumhurbaşkanlığı sistemi denen bir yol var. 16 Nisan’da ya bildiğiniz, güvenli yolu seçeceksiniz yada sonunu bilmediğiniz Başkanlık yolunu. Halkımızın sağduyusuna güveniyoruz. Hepimizi daha yoksullaştıracak,  geleceğimizi karartacak bir düzene hayır diyoruz” diyerek açıklamasını bitirdi.