CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran,  “Kullanma sırasının Atatürkçülere geldiğini düşünüyorsa çok yanılıyor. Şimdi de Atatürk’ü seviyor görünerek 2019’da seçimi kazanabileceğini hayal ediyor. Atatürk düşmanlarını baş tacı ederek, Atatürk’ü ders kitaplarından çıkararak, Atatürk devrimlerini yok ederek, sadece ‘Atatürk’ü sayıyorum’ diyerek Atatürkçü olunmaz” diye konuştu. Cankurtaran ayrıca AKP’nin Atatürk söyleminde Kenan Evren’den esinlenmiş olabileceğine de dikkat çekti.
 
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, başkanlığını yürüttüğü CHP Spor Kurulu’nun Doğu Marmara Bölge Toplantısı’na katılmak üzere geldiği Yalova’da gündemdeki gelişmelere dair bir basın açıklaması yaptı. CHP Yalova İl Başkanlığı’nda yapılan basın açıklamasında Cankurtaran’ın gündeminde ilk olarak AKP’nin son günlerdeki Atatürk söylemleri vardı. Cankurtaran, Atatürk’ün toplumun ortak değeri olduğunu ve hiç kimsenin tekelinde olmadığını belirterek şöyle konuştu:

“AKP, Atatürk’le ilgili görüşlerinde samimi olsa diyecek sözümüz olmazdı. Ancak bizzat kendilerine yakın gazeteciler politika değişikliğinin 2019’daki Başkanlık seçimlerinde yüzde 51 oy almak için olduğunu söylüyor. Sonrasını tahmin etmek zor değil. Bir taraftan Atatürk’ü seviyorum diyeceksiniz diğer taraftan  Atatürk’ü ağzına almamak için 40 takla atan İsmail Kahraman’ı yeniden TBMM Başkan adayı olarak sunacaksınız. AKP, bir dönem  liberalleri ve FETÖ’yü hatta kimi eski solcuları kullanarak gücünü artırdı. Şimdi de Atatürk’ü seviyor görünerek 2019’da seçimi kazanabileceğini hayal ediyor. AKP, kullanma sırasının Atatürkçülere geldiğini düşünüyorsa çok yanılıyor. Atatürk düşmanlarını baş tacı ederek, Atatürk’ü ders kitaplarından çıkararak, Atatürk devrimlerini yok ederek sadece ‘Atatürk’ü sayıyorum’ diyerek Atatürkçü olunmaz” diye konuştu.

Cankurtaran, AKP’nin Atatürk söyleminde 12 Eylül darbesini yapan Kenan Evren’den esinlenmiş olabileceğini söyleyerek, “12 Eylül’den sonra sıkıyönetim şartlarının geçerli olduğu günlerde Evren bir taraftan Atatürk’ü dilinden düşürmüyordu diğer taraftan da solu boğma adına sonraki yıllarda Siyasal İslam’ın önünü açacak girişimler yapıyordu. Şimdi ülkede 12 Eylül sonrasını aratmayan bir süreç ve OHAL var. AKP, bu aralar Kenan Evren gibi Atatürk’ü ağzına almaya başladı ama öte tarafta laikliği ortadan kaldıracak bütün çabalar da tam gaz sürüyor. AKP, Evren’in iyi bir takipçisidir. Liderleri bir ara Evren gibi meydanlarda elinde Kuran-ı Kerim’le propaganda yapmadı mı? AKP, Evren’in mirası olan yüzde 10 barajına da sıkı sıkıya sahip çıkmaktadır” şeklinde konuştu.
 
“HAYAT PAHALILIĞI DAHA DA ARTACAK”
 

 AKP’nin ekonomide dümenin kontrolünü kaybettiğini belirten Cankurtaran, “Son zamlarla motorin ilk kez beş lirayı aştı. Motorindeki bu artış özellikle tarım üretimindeki giderleri daha da artıracak. Daha pahalı mazot kullanan üretici bunu fiyatlarına bu da mutfağa kadar yansıyan bir zincirleme getirecek. Önümüzdeki süreçte hayat pahalılığı daha da artacak. Yıl sonuna yaklaştığımız bugünlerde Türkiye’nin cari açığı 39,3 milyar doları buldu. Bu da 2016'nın cari açığından sekiz milyar dolar daha büyük bir açık demek. Borçlar ve faizleri girdap gibi Türkiye’yi içine çekiyor. Bu gidişatı değiştirmenin tek yolu üretimi ve pek tabii ki döviz girdisi sağlayacak ihracatı arttırmak iken hükümet sıcak paraya dayalı politikası ile sadece günü geçiştiriyor. Anlık rahatlama veren yöntemlerle hastalık geçiştirilerek tedavi geciktiriliyor ve daha da vahim bir hal alması sağlanıyor” dedi.
 
“İHL SAYISINI ARTIRMAK DIŞINDA EĞİTİMDE BİR HEDEFLERİ YOK”
 

Cankurtaran, geçtiğimiz günlerde kısa adı PİSA olan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı Direktörü Andreas Schleicher’in bir gazeteye verdiği röportajda Türk eğitim sisteminin dünyanın gerisinde kaldığı ve öğrettiği bilgilerin artık geçersiz olduğu yönündeki tespitlerinin çok önemli olduğunu kaydederek, “Malum 540 bin öğrencinin katılımıyla yapılan PİSA testinde Türkiye, 72 ülke arasında ancak 50’inci olabildi. Dünya ile böyle mi rekabet edeceğiz? İktidarın İmam Hatip sayısını artırmak dışında eğitimde bir hedefleri yok. Eğitimdeki çöküş umurlarında değil. Ama onların bu umursamazlığı çocuklarımızın geleceğine mal olabilir. Bir an önce bilimsel eğitime ağırlık vermeliyiz” şeklinde konuştu.
 
“MARX YAŞASAYDI MUHALİF DİYE ONA DA FETÖ’CÜ DERLERDİ”
 

İktidara yakın bazı gazetelerde Gazeteci Uğur Dündar hakkında da FETÖ soruşturması olduğu iddialarını da değerlendiren Cankurtaran, “Türkiye gerçekten bir akıl tutulması yaşıyor. FETÖ’yle kucak kucağa oturan, ağızlarından ‘Hocaefendi’ lafını düşürmeyen AKP’lilere dokunan yok, hayatı Atatürk ve Cumhuriyet mücadelesiyle geçmiş bu ülkenin saygın aydınları, gazetecileri FETÖ’cülükle itham ediliyor. İddia ediyorum sosyalizmin fikir babası Karl Marx, bugün AKP Türkiye’sinde yaşasaydı sırf muhalif diye ona bile Fetö’cü derler, hakkında soruşturma açıp hapse attırmaya kalkarlardı. O derecede bir akıl tutulması var ülkede” diyerek sözlerini bitirdi.