Erdoğdu TÜİK’in bugün açıkladığı enflasyon rakamlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, vatandaşın 2019 yılını kriz ve zamlar altında yaşamaya çalışarak geçirdiğini ifade ederek şunları söyledi:

“İktidarın sebep olduğu bu ekonomik ortamın sonucunda sürekli vatandaşın geliri aşınıyor.  Hayat pahalılığının doludizgin gittiği, maaşların kira ve faturaları ödedikten sonra tükendiği bir dönemde enflasyonun yüzde 11,84 olduğuna kimse inanmaz. Olan yine millete oldu, türlü  manipülasyonlarla düşük açıklanan enflasyon rakamları sonucunda ücretler eridi. Emekli ve çalışanların maaşlarına bugün açıklanan enflasyon oranlarına göre zam yapılacak. AKP’nin tutmayan enflasyon hedefleri, maaşları, tutturulamayan düşük enflasyona göre belirlenen ücretlileri vuruyor. Olduğundan düşük gösterilen enflasyon nedeniyle işçisi, memuru, köylüsü, ücretlisiyle yoksullaşıyoruz.”  

Enflasyonu, “dünyanın en haksız vergisi” olarak nitelendiren Erdoğdu, “Çünkü enflasyonun yüksek çıkması özellikle çalışanları çok yakından etkiliyor. Ücretle geçinen geniş halk kesimini enflasyon baskısı un ufak ediyor” dedi. 17 yıldır ülkeyi yöneten AKP’nin, uzun zamandır enflasyonu çift haneden tek haneye düşüremediğine işaret eden Erdoğdu şöyle devam etti:

“İktidar enflasyonla baş edemez halde. Hükümet ekonomide kalıcı tedbirler yerine günlük palyatif çözümlerle idare etmeye kalkınca, enflasyonu düşüremiyor, TÜİK’in ilan ettiği rakamlarla ekonomiyi oyalamaya çalışıyor. Enflasyon 2019 yılında yüzde 11,84 olurken, yıllık ortalama enflasyon yüzde 15,18 oldu. Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) bir önceki aya göre yüzde 0,69 artarak yıllıkta yüzde 7,36 olurken, yıllık ortalama Yİ-ÜFE de yüzde 17,56 düzeyinde gerçekleşti. Vatandaşı en çok ilgilendiren gıda-alkolsüz içecek, ulaştırma ve konut grupları sırasıyla yüzde 2,93, yüzde 0,57 ve yüzde 0,42 ile en fazla artış kaydeden kalemler oldu.”

Karayolları Genel Müdürlüğü’nün yeni yılın ilk günü Yavuz Sultan Selim ve Osmangazi Köprüsü'ne yüzde 14 zam yapıldığını duyurduğunu, Osmangazi Köprüsü´nde geçen yıl 71,75 TL olan otomobil geçiş ücretinin, 2019 yılının ilk sabahı 103 TL’ye çıktığını kaydeden Erdoğdu, “Son bir yılda sadece doğalgaza yapılan zam ise yüzde 53,8’i geçti. Elektriğe ise son bir yıllık dönemdeki zam oranı da yüzde 42`ye ulaştı. Sendikalara önerim, zam pazarlığı yaparken enflasyon farkını değil, 1 yıl boyunca elektrik, doğalgaz zammının ortalamasını istesinler. Böylece ya çalışanlar iyi bir zam alır, ya da elektrik ve doğalgaza zam yapılmaz” diye konuştu.

GEVŞEK MALİYE POLİTİKASI İLE BU SARMALDAN ÇIKILMAZ

Baz etkisinin büyük oranda ortadan kalkmasının enflasyonun yükselişini hızlandırdığına dikkat çeken Erdoğdu, “Ekim ayında yüzde 8,55 olarak açıklanan tek haneli enflasyon rakamı, 2018 Ekim ayı enflasyonunun o sene içerisindeki en yüksek enflasyon olması, yani baz etkisi nedeniyle, tek haneli bir değer almıştı” dedi.

Bir taraftan para politikasını sıkmaya çalışırken, bir taraftan gevşek maliye politikası uygulanması halinde enflasyon sarmalından çıkılamayacağının altını çizen Erdoğdu, “Har vurup harman savurmaya, üretimsiz tüketime devam edilirse ekonominin varacağı nokta burası. Para ve maliye politikasında yeterli sıkılaştırmanın olmaması döviz kurunu etkiliyor, döviz kuru da enflasyonu. Bu hükümet, kur, faiz ve enflasyonu aynı anda arttırabilen ekip olarak tarihe geçti. İnsanlar gerçek enflasyon açıklanmayıp faizler düşürüldüğü için yatırımlarını dövizde tutmaya devam ediyorlar” diye konuştu.

ÜCRETLİLERE YİNE YOKSULLUK DÜŞTÜ

Ülkedeki her şeye minimum yüzde 15 zam yapılırken Aralık ayı enflasyon verilerini açıklaması ile birlikte emekli maaşlarına yapılacak zam miktarının da netleştiğine işaret eden Erdoğdu, “ Yıllık TÜFE yüzde 11.84 olarak gerçekleştiği açıklandığına göre, emekli maaşlarında yüzde 6.49'luk bir artış yapılacak. Memur ve memur emeklileri ise yüzde 5.49 oranında zam alma hakkı kazandı. Kısacası memur ve emeklilerimiz yine yoksulluk sınırı altında yaşamak zorunda bırakıldı.  Gerçek enflasyon rakamları açıklansaydı ücretliler daha yüksek maaş almaya hak kazanacaktı.” dedi.

Erdoğdu, Para Politikası Kurulu’nun 16 Ocak tarihinde gerçekleştireceği yılın ilk toplantısında hareket alanının kısıtlı olacağını o nedenle Kurul’dan bir faiz indirimi kararı çıkmayacağını beklediklerini de sözlerine ekledi.