Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada çocukları korumak ve yaşam koşullarını iyileştirmek adına 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme” imzalandığını ve o günden sonra 20 Kasım tarihinin, “Dünya Çocuk Hakları Günü” olarak ilan edildiğini anımsattı.

AKP iktidarında çocuk haklarının her anlamda geriye gittiğini, Türkiye’de maalesef “çocuk anne” gerçeği olduğunu ve bunun da görmezden gelinemeyeceğini ifade eden Av. Sevda Erdan Kılıç, 2020'deki “çocuk anne” sayısının 8 bin 271 olarak gerçekleştiğini, bunun 117’sinin “15 yaşından küçük anneler” olduğunu bildirdi. TBMM Katip Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, çocuk ölümlerinin ve kayıp çocuk vakalarının son dönemlerde giderek arttığını vurguladı.

Son olarak Mersin'in Gülnar İlçesi’nde ailesinin kırsal alanda çadır kurduğu sırada 10 Kasım'da kaybolan 3 yaşındaki kız çocuğunun cansız bedenine ulaşıldığını, Şanlıurfa'da bir kız çocuğunun evinin odasında kendini iple asarak intihar ettiği olayın basına yansıdığını belirten CHP Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, “Bu tür intiharlar daha doğrusu intihar olup olmadığı belli olmayan, intihar süsü verilen kız çocuklarının hayatını kaybetmesi olayları ülkemizde hep yaşanmaktadır.” dedi.

“İktidarın cezasızlık politikaları suça teşvik ediyor”

“Giderek Kötü’leşiyoruz” diyen Av. Sevda Erdan Kılıç, açıklamasında şöyle devam etti:

“Kaçırılan, istismar edildikten sonra öldürülen, işkenceyle hayatları karartılan çocukların ülkesi haline geldi Türkiye. Neredeyse her gün aldığımız kötü haberlere gün gün daha kötüleri ekleniyor ve özellikle çocuk istismarı konusunda her seferinde biraz daha ‘kötü’ye gittiğimizi görüyoruz. Tecavüz ve işkence edildikten sonra öldürülen çocuklarımız, kaçırıldıktan sonra cansız bedenine ulaşılan çocuklarımız, açlıktan yaşamını yitiren çocuklarımız… Her gün bir yeni kötü habere uyanıyor, çocuklarımızı koruyamamanın verdiği yükle hayatımıza devam etmeye çalışıyoruz. Sadece rakam ve olay olarak önümüze düşen, hikayelerini, en sevdiği yemekleri, nasıl konuştuklarını, ne hayal kurduklarını bilmediğimiz ve hiçbir zaman bilemeyeceğimiz binlerce can... Peki, nasıl oluyor da bu çocuk cinayetlerinin önüne geçilemiyor? Çünkü, iktidarın cezasızlık politikaları suça teşvik ediyor.”

CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, Türkiye’de nüfusun üçte birini çocuklar oluşturmasına rağmen, AKP iktidarının çocuklara şiddetten uzak ve sağlıklı bir yaşam, nitelikli eğitim ve fırsat eşitliği, güvenli ve huzurlu bir çevre sunamadığını, çocukları sahipsiz bıraktığını bildirdi. “Çocukların istismar edilmesi ve çalıştırılması, AKP iktidarı döneminde yoğunlaşmıştır” diyen Av. Sevda Erdan Kılıç, AKP iktidarının erken evlilikle mücadele etmek yerine çocuk evliliğini özendirmeyi teşvik ettiğine ve bu teşvikte bulunan “Saray”a yakın kimi gazeteci, akademisyen ve ilahiyatçıları da cezalandırmadığına dikkat çekti. Katip Üye Av. Kılıç, AKP iktidarında çocuk işçiliğinin yüzde 20 arttığını, Türkiye’de 2 milyona yakın çocuk işçi bulunduğunu, bunların yüzde 4,4’ünün 5-11 yaş arası olduğunu, çalışan her 10 çocuktan 8’inin kayıt dışı çalıştığını, geçen yıl 68 çocuk işçinin yaşamını yitirdiğini, bu çocukların 22’sinin de 14 yaş ve altında olduğunu kaydetti.

Türkiye’nin, çocuklara karşı cinsel istismar, taciz ve tecavüz olaylarında dünyada üçüncü sırada yer aldığını, yılda ortalama 8 bin çocuğun istismara uğradığını, son 10 yılda çocuk istismar davalarının yüzde 700 arttığını vurgulayan CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, geçen yıl 26 çocuğun öldürüldüğünü, en az 265 çocuğun da istismar edildiğini ifade etti.

“Eğitimde fırsat eşitsizliği her geçen gün daha da derinleşiyor”

Türkiye’de yıllardır temel sorun olan; bölgeler, iller, ilçeler, mahalleler, okullar hatta şubeler arasında eğitim hakkına ulaşmadaki ciddi eşitsizliklerin, kız çocuklarının eğitim hakkına ulaşmada yaşadığı sıkıntıların, pandemi ile birlikte derinleşerek had safhaya ulaştığını kaydeden Katip Üye Av. Sevda Erdan Kılıç, açıklamasında şöyle devam etti:

“Bilgisayarı, internet bağlantısı ve televizyonu olmayan dar gelirli ve yoksul ailelerin çocukları uzaktan eğitimden faydalanamadı. Özellikle de kırsal kesimlerde, köylerde ve yoksul semtlerde yaşayan öğrenciler uzaktan eğitimden faydalanamayarak yaşıtlarından geri kaldı. Bilgisayarı ve internet bağlantısı olan öğrenciler de EBA’nın altyapı yetersizliğinden dolayı uzaktan eğitimden yeterince yararlanamadılar. Milli Eğitim Bakanlığı, uzaktan eğitim için güçlü bir EBA alt yapısını kuramadığı gibi, öğrencilerin bilgisayar, internet ve televizyon ihtiyacını da karşılayamadı.

MEB’in verilerine göre 23 Mart 2020-07 Mayıs 2021 tarihleri arasında 18 milyonu aşkın öğrenciden 14 milyon 82 bin 744’ü uzaktan eğitime katıldı. Bu öğrencilerin yüzde 60’ı dersleri cep telefonundan izledi. Tabletten derslere katılanların oranı yüzde 9, bilgisayardan katılanların oranı ise yüzde 31 oldu. Bu süreçte öğrencilerin erişimi için EBA Destek Noktaları kurulsa da yetersiz kaldı. MEB, bugüne kadar iş insanlarının da destekleri ile sadece 700 bin civarı tablet dağıtabildi. Bu süreçte derslere hiç erişemeyen milyonlarca öğrenci olmasına rağmen sınavların yüz yüze gerçekleştirilmek istenmesi de MEB’in yaşadığı akıl tutulmasını gözler önüne serdi.”

“Toplumsal yaşamın her alanında çocuk hakları temelli yaklaşımı egemen kılacağız”

TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, açıklamasını şöyle tamamladı:

“İktidara doğru yürüyen hatta koşan CHP, AKP’nin yanlış politikalarıyla giderek kötüleştirdiği ekonomi başta olmak üzere ülkenin bütün sorunlarında olduğu gibi, çocukların içinde bulunduğu sorunlar konusunda da kapsamlı çalışmalar yapmaktadır, bu konularda da çözüm önerilerimiz vardır. CHP iktidarında hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecektir, çocuk işçiliği kesinlikle önlenecektir, çocuklar istismara ve tacize uğramayacaktır, eğitimde fırsat eşitliği sağlanacaktır, çocukların oluşturulacak adaletli bir hukuk sisteminde hakları korunacaktır. Toplumsal yaşamın her alanında çocuk hakları temelli yaklaşımı egemen kılacağız. Bu hak temelli yaklaşım sayesinde, aileden okula, kamusal kurumlardan diğer sosyal ortamlara kadar çocukların var olduğu tüm ortamlarda çocuk hakları, hiçbir ayrım gözetilmeksizin tüm çocuklar için güvence altına alınacaktır.

Çocuklarımızın eğitimini, Atatürk ilkeleri ve Cumhuriyet değerleri ışığında çağdaş, demokratik, laik, bilimsel ve eşitlik ilkesine dayalı bir anlayışla yeniden yapılandıracağız. Çocuklarımızı başta eğitim olmak üzere her alanda tarikatlara mahkum etmeyeceğiz, tarikatları eğitim alanından uzaklaştıracağız. Çocuk yaşta evlilikleri önleyip, istismar vakalarını ortadan kaldırmak için bütün hukuki yollara başvuracağız. Bizlere emanet edilen ve bizlerin de ülkemizi emanet edeceğimiz çocuklarımıza demokratik, laik, çağdaş bir ülke bırakacağız, haklarını bilen çocuklar yetiştireceğiz. Çocuklarımızın sağlıklı, mutlu ve özgür yaşayacağı bir ülke inşa edeceğiz.”