CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Uzman Çavuş Hasbi İpek'in intiharını Meclis gündemine taşıdı ve Süleyman Soylu tarafından yanıtlanması istemiyle yazılı soru önergesi verdi.

“Kimlerin arkasında kimler var Sayın Soylu?”

CHP’li Bakan Soylu’ya, “29 yıllık VIII Kademeli Uzman Çavuş Hasbi İpek’in intihar etmesine ilişkin kapsamlı ve etkili bir soruşturma başlatılmış mıdır? Soruşturmanın akıbeti nedir? Uzman Çavuş Hasbi İpek’i intihara sürükleyen sebeplerle ilgili başta İl Jandarma Alay Komutanı hakkındaki iddialar olmak üzere, yukarıda yazılı iddiaların doğruluğunun araştırılması için hangi adımlar atılmıştır veya atılacaktır?” sorularını yöneltti ve “Her gün ama her gün bir vatan evladı intihar ediyor. Bir yanda 28 yaşında gencecik bir polis kafasına sıkıyor, diğer yanda 30 yıllık uzman çavuş silahını kalbine ateşliyor. İçişleri Bakanlığı’nda neler oluyor Sayın Soylu? Bu vatan evlatları dağda teröristle mücadele ederken vatan uğruna şehit olmuyor, şehrin ortasında devletin binasında amir tahakkümüne dayanamayıp canına kıyıyor. Kim bu vatan evlatlarını hayattan koparıyor? Neden kimseye hesap sormuyorsunuz? Neden kimse hesap vermiyor? Kimlerin arkasında kimler var Sayın Soylu? diye seslendi.

‘Sorumluların ortaya çıkarılması bu vatanın, bu devletin onurunu korumak demektir!’

CHP’li Bakan, “Hasbi İpek 29 yıllık meslek hayatında verilen hiçbir görevden kaçmamış, işinde mutlu ve özverili, hayatı ve yaşamayı seven, okuyan, gelecek planları yapan, mutlu bir aile hayatı olan, ‘Kişiye değil, devlete sorumlusun. Kişiler seni yıldırmasın’ görüşünü savunan bir insandı. Psikiyatrik problemi yoktu, maddi sıkıntısı yoktu, ailevi sorunu yoktu. Gerek terörle mücadelede gerek cezaevlerinde gerek 112’de gerekse Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi’nde yaptığı görevler boyunca bu vatana en iyi şekilde hizmet etmiş, verilen her görevi yürekten özveriyle yerine getirmiş ve üniformasını onuruyla taşımış olan Hasbi İpek’i intihara sürükleyen olayların titizlikle incelenmesi, sorumluların ortaya çıkarılması bu vatanın, bu devletin onurunu korumak demektir” dedi.

CHP’li Bakan verdiği önergede tüm iddiaları sıraladı:

“Edinilen bilgiye göre; Hasbi İpek’in, Afyonkarahisar 112 komuta merkezine tayini çıkmasına rağmen, personel eksikliği gerekçe gösterilerek hem 112’de hem Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi’nde (GAMER) çalışması istenmiş, İpek bu görevi kabul etmiştir. Hasbi İpek, hipertansiyon hastası olmasına rağmen, Koronavirüs salgını boyunca iki görevi aynı anda yapmaya devam etmiştir. Yanında çalışan yeni uzman çavuşların sorumluluğu da İpek’e verilerek eğitmesi istenmiştir. Ancak, bu uzman çavuşların mesaiye yırtık kot pantolonla gelmek, acil gönderilmesi gereken bilgi notunun saatlerce iletilmemesi, nöbet zamanı dinlenme odasına girip kapıyı kilitleyip uyumaları, telefonları açmamaları gibi ısrarla düzen ve tertibe uymamaları sebebiyle rahatsız olmuştur. İpek, işleyişin aksaması, demirbaş ürünlerin kullanımındaki özensizlik, personelin ciddiyetsizliği, Koronavirüs salgını karşısında alınan tedbirlerine özen gösterilmemesi ve özellikle maske takılmaması gibi durumları üstlerine bildirmiştir. Ancak 112 Komuta Merkezi sorumlusu gereken uyarıları yapmamış, hatta İpek’in bulunduğu görevden alınmasını istemiştir. Bu kez, Hasbi İpek’in İl Jandarma Komutanlığı Harekât Merkezi’ne tayini çıkartılmıştır. İl Jandarma Komutanı ile görüşmek isteyen Hasbi İpek, aşağılanarak kovulmuştur. Bunun üzerine bir dilekçe vererek cezaevinde çalışmayı talep etmiştir. Hasbi İpek, 15 yıl cezaevlerinde çalışmış cezaevi kursunu ikinci bitirmiştir. Çalışma koşullarının daha ağır olduğunu bilmesine rağmen, burada daha verimli olacağını düşünmüştür.”

İpek, seccadesinin arasında bir not bıraktı

“Hasbi İpek, intihar etmeden bir gece önce saat 20:00 dolaylarında İl Jandarma Komutanı tarafından aranmış ve kendisine “Üç gün önce emekliye ayrılacağım diyordun, üç günde ne oldu da vazgeçtin. Dilekçeni kabul etmedim, seni cezaevine vermiyorum. İstiyorsan Sultandağı’nda kadro boşaldı. Seni oraya vereyim, gider gelirsin 80 kilometre her gün” denilmiştir. Ertesi sabah kalkmış, işe gitmiştir. Ancak gerisinde, seccadesinin içine küçük bir kâğıda “Sevgili ailem, hepinizi çok seviyorum. Size layık bir baba olamadım. Cennette sizi bekleyeceğim” yazılı imzalı bir not bırakmıştır.”

İl Jandarma Komutanı hakkındaki iddialar

Bir başka iddiaya göre ise; Alay komutanının Afyonkarahisar İl Jandarma Komutanlığı’nda göreve başladığından beri uyguladığı mobbing sonucu İl Jandarma personellerinden psikiyatri bölümünde yatmış olan, aile düzeni bozulan, bu nedenle eşinden ayrılan, emekli olmayı düşünmeseler de tek çıkar yolunu emeklilikte bulan pek çok personel oldu.

Ankara’dan gazetecilere ‘haber yapmayın’ telefonu

Öte yandan bir haber ajansının Hasbi İpek’in intiharı ile ilgili haber yapmak istediği, ancak bu haberi yaparlarsa işlerinden olacaklarına dair Ankara’dan telefon aldıkları ve gazetecilerin bu riski göze alamadıkları için haberi yapmadıkları ileri sürüldü.