Öztrak'ın açıklamalarının satır başları şöyle oldu:

MYK toplantımız devam ediyor. Toplantımızda ülkemizin gerçek gündemi olan ekonomik kriz ve Saray'ın karartmak için partimize yönelik başlattığı operasyon vardı.

Dün 24 Kasım'dı. Öğretmenlerimiz Hollanda'daki ABD'deki meslektaşlarının aldığı ücretin yarısını alamıyor.  Öğretmenlerimize rekabet ettiğimiz kadar maaş veremiyoruz.  Seçimlerin üzerinden neredeyse 1.5 yıl geçti öğretmenlerimize söz verilen 3600 ek gösterge yok.  Damat bakan her fırsatta ekonomi dengellendi diyor madem dengelendi ek gösterge neden verilmiyor?

CHP iktidarında atanamayan öğretmenlerin atanması en önemli önceliğimiz olacaktır.  İşsizlik ülkemizin kanayan yarası olmayı sürdürüyor. Saray'ın damadı 2 buçuk milyon kişiye istihdam verme sözü vermişti. Bıraktık ilave istihdamı 1 milyon 700 bin yurttaşımız işsiz kalmış.

Bu vatandaşlarımızı ve ailelerimizi sosyal destek sistemleriyle kucaklamak zorundayız. Ama bakıyoruz saray sosyetesinde bu acı çeken yurttaşlarımız için tık yok. Varsa yoksa borcu borçla çevirme.
 
Beştepe'deki Saray'dan milletin sesini duyan yok. Çek kanununda değişiklik yapılması gerekiyor. Ödeme sürelerinin uzatılması, hapis cezası verilmemesi en doğru yoldur. Ödenemeyen tüketici kredileri 14 milyar lirayı buldu. Borcunu ödeyemeyen vatandaşlarımız eşleri ve yavrularıyla hayatlarını terk etme noktasındalar.

Devletinn borcu da alıp başını gitti. Ankara'nın toplam borç stoku 1,3 trilyon liraya dayandı.  İşte milletimizin gerçek gündemi budur. Erdoğan, vahim ve münferit bir olay olduğu görülen olayla milleti kışkırtıyor. Kabataş'taki yalandan medet umanlar bundan da medet umuyor. 

Saray'daki kibirli kişinin derdinin ne olduğu kendisinin yaptığı açıklamalardan belli oluyor. Neden genel başkanımıza çek git diyor?Çünkü tek adam rejiminin önündeki engellerden biri partimizdir.  Aynı yerden hazırlanmış metinler üzerinden koparılan bu senkronize yayın çılgınlığını Barış Pınarı Harekatı'nda görmedik. Kumpas senaryosu medyadaki aktörler üzerinden yürütülüyor

Kibirli kişi dayanamadı İzmir'de sahneye çıktı. Kumar masasında pey sürer gibi bu ülkenin cumhurbaşkanlığı makamını ortaya koydu. Saray medyasının genel başkanımızın söylemini çarpıtarak köpürttüğü, hiçbir zaman söylemediği 'biliyorum ama söylemem' sözünü kullandı.

Genel başkanımız aynı gün İzmir'de çıktı kumpasın kime yapıldığını anlatıp hodriyehodri dedi. Senaryosunun Saray'da yazıldığı belli olan kumpasın açık hedefi CHP'dir.  Genel Başkanımızın sözlerinin uyarılarının haklılığı bir defa daha ortaya çıkmıştır.  CHP'ye kurulan kumpası sukünetle, parti içi hukukla çözmeye kararlıyız.

Bu kumpas kimin değrimenine su taşımaktadır. Adres bellidir. Kim CHP'nin karışmasını istediyse, çek git diyecek kadar gözünü kararttıysa bu kumpas onun değirmenine su taşımaktadır. İki amacı vardır. Milletin aş iş sorununu gizlemek. Milletin amacı haline gelen CHP'ye itibar suikasti yapmaktır. Kimse kendine siyasi rant devşirme fırsatçılığına girmemelidir.

CHP'nin ruhunda Kuva-yi Milliye vardır. Bur ruhu sindiremeyenler CHP'de çete arama gafletine düşmüşlerdir. Çeteler tek adam yönetimini sever. CHP’de çeteyi arayanlar her zaman karşılarında Kuva-yi Milliye’yi bulmuşlardır. Çete arayanlar Saray’a ve çevresine baksın. Kumpas CHP'ye kurulmuştur. Bunu bir olarak berataraf edeceğiz. Bu kumpasa cevabı milletimiz sandıkta verecektir. 

Sayın Muharrem İnce ile ilgili iddiaların gündeme gelmesinin üzerinden 3 gün daha geçmedi. Hiçbir arkadaşımızla ilgili açıklama yapmadık. Hiçbir arkadaşımızın savunmaya ihtiyacı olduğunu düşünmüyoruz. 

Talat Atilla zaten bu kumpasın bir unsuru. O çerçevede konuşmalarını sürdürüyor. Çeteyle ilgili gerekenleri konuşmamda söylediğimi düşünüyorum. Çete iddiası ile ilgili. CHP içinde çete olmaz dedik. Ne demek çete?

CHP olarak sürece baktığımız zaman dört başı mahmur komplo olduğu ortada. Komployu yapanlar bizden özür dilesin. (Ömer Çelik'in özür talebine yanıt) Bu haberi yayan bu kumpasın bir unsuru. Ne olacak ne bitecek dikkatle takip ediyoruz. Olan bitene cevap veriyoruz. Disiplin süreci başlatılması konusu bugün topladığımız MYK'nın gündeminde yok.