CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında gerçekleşti. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan ise, MYK’nın gündemini düzenlediği basın toplantısıyla paylaştı. Tezcan, Atatürk’ün büyüklüğünün her geçen gün bir kat daha arttığını, anlaşıldığını belirterek, “Ortadoğu’da, dünyada, Türkiye’de yaşananlara baktığımızda Atatürk’ün ne büyük bir lider olduğunu bir kere daha görüyoruz. Çizdiği çizginin ne kadar önemli olduğunu bir kere daha görüyoruz. Atatürk bizim ortak değerimiz. Atatürk’ü seviyoruz ama Atatürk tekelciliği yapmıyoruz. Daha önce de söyledik, şimdi de söylüyoruz. Atatürk milletimizin ortak malıdır ve herkesin sevmesini, anlamasını istiyoruz. Atatürk tekelciliği yapmanın, Atatürk’ün değerini hafifleteceğini biliyoruz. Atatürk sevgisini azaltacağını biliyoruz. Bu 10 Kasım bizim için en azından herkesin Atatürk’te buluştuğunu ifade etmesi ve Atatürk’ü hatırlaması anlamında mutlu etti. Bu çerçevede yetkili ağızların da büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ü iyi ifadelerle anmış olmalarından mutluluk duyduk, duymaya da devam etmek istiyoruz” diye konuştu.

CHP 18 Kasım’da ‘Taşeron İşçilik Çalıştayı’ düzenleyecek

CHP olarak taşeron işçi sorununu çözme kararlılığı ve mücadelelerinin devam ettiğini kaydeden Tezcan, 18 Kasım tarihinde sendikalardan sorumlu genel başkan yardımcılığı bünyesinde Kılıçdaroğlu’nun da katılacağı bir ‘Taşeron İşçilik Çalıştayı’ yapacaklarını bildirdi.

“İnsanlarımıza bırakıyorum renkleri”

Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Tezcan, CHP Milletvekili Mahmut Tanal’ın sarı, kırmızı, yeşil renklerinin özgürlük ve bağımsızlığın simgesi olduğu yönünde açıklamasının hatırlatılması üzerine, “Renklerle kim hangi sıkıntıları yaşamış onu bilemem ama Orta Asya’dan bu yana bu coğrafyada renkler konusunda insanlarımız duyarlıdır. İnsanlarımıza bırakıyorum renkleri. Renkler üzerinden bir tartışma çok uygun olmaz diye düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Tezcan, konuşmasına şöyle devam etti: “Suriye’de, bölgede Irak’ta, Ortadoğu’da terör örgütleriyle iş tutulmasının ne kadar yanlış olduğunu başından beri vurgulayan bir siyasi partiyiz. Bölgede hangi ülke, hangi devlet olursa olsun kendi çıkarı adına terör örgütleriyle iş tutarsa bugün bölge ortaya çıkan cehennemi yaşıyor olacaktır. Nitekim bölgede PKK terör örgütü, bölücü terör örgütleri, eknik kimliklere dayalı terör örgütleri IŞİD gibi inanç ekseninde örgütlendiğini söyleyen terör örgütleri ne yazık ki bölgede hesabı olanlar tarafından desteklenmiş ve bu çerçevede bölge terör örgütleri üzerinden senaryoların kurgulandığı bölge haline gelmiştir. Biz CHP olarak bu tip senaryolara her zaman karşı çıktık ama ne yazık ki bizim belli dönemlerde hükümetlerimizin dış politika konusunda bu kararlılığı göstermemesi bizi bölgede çeşitli sıkıntıların parçası haline getirdi. Ortadoğu bataklığının parçası haline getirdi. Terör örgütleriyle iş tutulmasına her zaman karşıyız. Silahın nereye döneceğini bilemezsiniz.”

“Erdoğan’ın 10 Kasım’daki konuşmasını dinledikten sonra Kahraman’a destek vereceği konusunda biraz tereddütlüyüm"

TBMM Başkanlığına yeniden aday olan İsmail Kahraman’ın adaylığının hayırlı olmasını dileyen Tezcan, “Nasıl seçilecek merak ediyorum. Herhalde seçilemez. Çünkü AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın 10 Kasım’daki konuşmasını dinledikten sonra ben İsmail Kahraman’a destek vereceği konusunda biraz tereddütlüyüm. Erdoğan’ın desteğini almazsa, AK Parti Grubunun desteğini almadan nasıl seçilir onu da kestiremiyoruz” dedi.

“Bizce baraj tamamen kalksın”

Yüzde 10 seçim barajıyla ilgili soru üzerine Tezcan, şöyle konuştu: “Bizce baraj tamamen kalksın. İlla istikrar için belli bir miktara ihtiyaç var deniliyorsa yüzde 3'te anlaşılabilir, üzerinde konuşulabilir ama biz tamamen kaldırılmasına da varız, yüzde 3 barajı konuşmaya da varız. Seçimler sürecinde biz partiler üzerinden bloklar tarif etmedik. Doğru da bulmuyoruz. Tarif etmek isteyenin kendi tercihidir. Biz demokrasi üzerinden buluşmalar tarif ettik, etmeye de devam edeceğiz. Bunun ilk pratiği 16 Nisan referandumundaydı. Önümüzdeki süreçte de demokrasiyi savunma konusunda tabii ki siyasetin buluşma noktaları olacaktır. Ama bunu bir 'partiler ittifakı' gibi tarif etmek, acil bir sorun olduğunu düşünmüyorum biraz erken bir konu diye düşünüyorum."

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu’nun SGK’nın açıklarıyla ilgili Kılıçdaroğlu’na yönelik sözlerinin sorulması üzerine Tezcan, “Genel Başkanımız dün söyledi. 2 milyar lira benim dönemimde dedi, 20 milyar lira da sizin döneminizde dedi. Çalışma Bakanından beklenen şey, 20 milyar lira açık yok demesiydi. Onu diyemiyor rakamlar meydanda. 15 yılda bu açığı kapatamamışlar, büyütmüşler. Şimdi diyorlar ki sorumlusu Kılıçdaroğlu’nun genel müdürlük dönemidir. Yakında çıkar derlerse ki ‘Roma’yı da Kemal Kılıçdaroğlu yaktı’ kimse şaşırmasın” ifadelerini kullandı.