Cildiniz psikolojinizin aynası!
Dr. Ata Nejat Ertek, cildin psikolojinin aynası olabildiğini belirtti.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Ata Nejat Ertek, “Cildimiz, psikolojik problemlerin aynası olabiliyor. Kendisini ifade edemeyen, sevincini, üzüntüsünü, sıkıntısını içine atanlar, zamanla depresyon, takıntı, kaygı bozukluğu gibi durumlar beden kimyasının bozulma durumuyla karşı karşıya kalabiliyor. Deri hastalıkları yaygın görülen hastalıklardandır. Deri hastalıklarının en sık görülen türleri atopikdermatit, egzema, sivilce, akne, vitiligo gibi sorunlardır. Ciltte meydana gelen bu tarz cilt sorunları kişinin psikolojik sorunlarının da belirtisi olabiliyor. Özellikle sivilce ve yaraları yolma, psikoloji kaynaklı bir deri hastalığıdır. Modern çağın problemi olarak görülen stres ve depresyondaki artışa bağlı olarak cilt sorunları da artış göstermiştir. İnsanın en büyük organı olan deri, aynı zamanda iletişim organıdır ve buna bağlı olarak çevreyle olan ilişkileri de düzenler. Yüzümüzün solması, terlemesi, kızarması, tüylerimizin ürpermesi, anlık ruhsal değişikliklerimizin deri yoluyla çevremizdeki insanlara dışa vurum olarak gösterir. Bu yüzden derimize zarar verecek davranışlardan uzak durmalıyız” dedi.
Ruhsal sorunların, bazı deri hastalıklarının belirtilerinin ortaya çıkmasında etken olabildiğini ifade eden Dr. Ertek, “Ayrıca cilt hastalıklarının kişilerde psikiyatrik bozukluklara yol açabileceği de bir gerçektir. Özellikle sedef, egzama, vitiligo (ala hastalığı) ve sivilce gibi görünür alanlardaki hastalıklar bireyin sosyal yaşamını büyük ölçüde olumsuz yönde etkilemektedir. Ergenlik döneminde görülen sivilceler bile gençleri içinden çıkılmaz ruhsal problemlere itebilir. Ruhsal sorunlar yaşayan kişiler gerginliklerini azaltmak için ciltlerine zarar verebiliyorlar. Bu oldukça zararlı bir durumdur” diye konuştu.
İnsanların stresli durumlarda en kolay erişebileceği organının deri olduğunu kaydeden Dr. Ertek, “Saç ve deri koparma, dudak ısırma ya da tırnak yeme alışkanlığı en sık gördüğümüz belirtiler arasındadır. Birçok kişi küçük kaşıntıyla başlayıp, daha sonra derin oluklar oluşturuncaya kadar abartılı bir şekilde kaşımayı sürdürür. Kaşıntı yapan sistemik hastalıların listesi ile depresyon ile ilişkili hastalıkların listesi birbirine çok benzer. Mevcut olan ruhsal sorunlar tedavi edilmedikçe cilt problemleri de aynı oranda hız gösterir. Ya da kişide bulunan cilt sorunu tedavi edilmedikçe ruhsal sorunları da artmaya devam eder” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.