Ne yazayım diye düşündüğüm zamanlar çok oluyor.

Ama ne yazacağımı düşünürken, ‘Beni yaz’, ‘Bizi yaz’ diye bağıranların sesini de duymazlıktan gelmek olmuyor.

Dün Karabağlar Belediyesi Meclisi toplantısının Mayıs ayı ikinci oturumu yapıldı.

Karabağlar Belediyesi Meclisi toplantılarına bizzat gidip, meclisi yakından takip etmiyorum.

Takip etsem kim bilir ne haberlik malzemeler çıkar!

Uzaktan bile malzemesi bol.

Karabağlar Belediyesi Meclisi’nin Millet İttifakı üyeleri yani, CHP, İyi Partili üyeleri, ortak bir bildiri okudular meclis toplantısının sonunda, dilek ve temenniler bölümünde.

Bu bildiriyi haber olarak da basına servis ettiler.

Meclisi ve meclis üyelerini tam karşıdan gösteren fotoğrafla değil.

Millet İttifakı meclis üyelerinin oturduğu tarafından çekilen, Cumhur İttifakı meclis üyelerinin ise görünemediği fotoğraflarla.

Klasik fotoğraf komedisi yani!

Konuyu daha fazla dağıtmadan, fotoğrafın altında servis edilen habere girelim.

CHP'li Meclis tarafından, Uygur Türklerinin uğradığı baskı ve zulme dikkat çekmek amacıyla Millet İttifakı’na bağlı meclis üyeleri tarafından hazırlanan bildiri okundu. 

Tüm Türkiye, tüm Müslüman âleminin ortak fikri.

Çin’in Uygur Türklerine yapılan zulmü görmeyen, göremeyen, görmemezlikten gelen insan, insanlığından utansın.

Nokta!

Aklıma bu açıklamayı okuyunca, İzmir’de yaşayan birisi için, Çin mi daha uzak, Karabağlar mı diye bir ironi oluştu kafamda.
Binlerce kilometre uzaklıktaki zulmü gören, bununla ilgili açıklama yapan o değerli meclis üyeleri, temsil ettikleri ilçenin vatandaşlarının mağdur edildiği, kiracı olmaya mahkûm edildiği, ev denilmeyecek yerlerde kalmaya mecbur bırakıldığı TOKİ konutlarıyla ilgili de temennide bulunamadılar bari bir dilek tutsalardı.

‘Allah’ım, sen tez zamanda Belediye Başkanımız Muhittin Selvitopu’nun insafa getir. Mahkemeye gitmesin, itiraz etmesin, yürütmenin durdurulmasını istemesin de, Karabağlar ’da yaşayanlar da ev sahibi olsun, mağdur olmasın’ diye.

Dilek bu kabul olur veya olmaz.

O ayrı durum.

Ama birilerinin Karabağlar’a ne kadar yakın olduğu anlaşılırdı!

Kesin!