Çocuk Gelişimi ve Eğitimcisi Semra Öztürk, öğrenme güçlüğü tanısının günümüzde çocuk ilkokul çağına geldiğinde konulabildiğini belirterek,"Unutmayalım ki yetenekleri keşfedilerek uygun şekilde yönlendirilen çocuklar ileride öğrenme güçlüğünü tamamen atlatamasalar da çok büyük başarılara Albert Einstein gibi imza atabilirler" dedi. 

Son yıllarda farkındalığı giderek artan bir öğrenme güçlüğü sorunu olan disleksi, teşhis konulamayan çocukların hayatlarını zorlaştırıyor. Çocuk Gelişimi ve Eğitimcisi Semra Öztürk, öğretmenlerin, anne babaların 'zehir gibi çocuk ama çalışmıyor', 'her şeyi biliyor bir okumayı öğrenemedi' 'aptal mısın hala b ile d yi karıştırıyorsun' çalışsa yapacak ama çalışmıyor bide üstelik hala sayıları ters yazıyor' diyerek çocuğun var olan bütün performansını da yerle bir ettikleri çocuklar olduğuna dikkat çekti. 

Aslında bu çocukların sınıfta arkadaşları tarafından kabul gören, sosyal, sınıf lideri bile olabilen, proje üreten, bilimsel deneylere, uzaya, gezegenlere meraklı bireyler olabileceğini belirten Öztürk, "Oysa bu çocuklar çalışırlar ama yapmazlar! Aile hikayelerine baktığımızda anne veya babanın da çocukken aynı durumda olduğunu öğrenebiliriz. Disleksili anne babaların çocukları olduğunda, onların takiplerini çok iyi yapmaları gerekmektedir" dedi.

Öğrenme güçlüğüne bakıldığında disleksi (okumada güçlük), diskalkuli (matematikte güçlük), disgrafi (yazı yazmada güçlük), dispraksi (motor becerilerde güçlük) olarak ayrıldığını ifade eden Öztürk, bunlardan biri, birkaçı veya hepsi birada görülebileceğini söyledi. Öğrenme güçlüğü tanısı günümüzde çocuk ilkokul çağına geldiğinde konulabildiğini, fakat bunun daha da öncesi olduğunu ifade eden Öztürk,"Eğer çocuğunuz okul öncesi dönemde; sağ ve solu karıştırıyorsa, her iki elini de kullanıyorsa, şarkı şiir tekerleme ezberleyemiyorsa, sırası ile verilen önergeyi takip edemiyorsa, kelime içinde seslerin yerini değiştiriyorsa (sandalyeye salyande salyangoza salgonyaz gibi),müzikli oyunlarda müzikli tempoya ayak uyduramıyorsa, zaman ve uzamsal konumlandırmada karışıklık yaşıyorsa, renkleri öğrenememişse, haftanın günlerini sayamıyorsa,yürümesi gecikti veya hiç emeklemeden yürüdüyse, normalden farklı bir emekleme durumu ( geri geri emekleme gibi ) varsa, kalın ve ince kasları koordineli bir şekilde kullanamıyorsa ( eşyalara çarpma,eşyaları düşürme, sakarlık gibi ), ince kas ve el göz koordinasyon becerileri geciktiyse ( yaş gurubuna göre boyama, makas kullanma, düğme ilikleme gibi becerileri geç öğrendiyse ), Konuşması geciktiyse, artikülasyon problemleri varsa, dikkat dağınıklığı ve yerinde duramama gözleniyorsa, mutlaka bir uzmana danışıp özel bir çalışma programı yapılması gerekir. Yapılacak bu çalışmalar çocuğun ilk okuldaki çalışmalarına zemin hazırlayacak ve onun daha hızlı yol almasını sağlayacaktır" diye konuştu.

Öztürk, çocuklarda öğrenme güçlüğü veya harfler cümleleri karıştırma durumunda bir uzmana danışılması gerektiğini ifade ederek,"Çocuk ilk okula başladığında; harfleri karıştırıyorsa (b - d - p , p - g , n - u, m - n , m - w , f - t , l - t , v -y ), Ses sembol ilişkisi kurmakta zorluk çekiyorsa yani "t" harfini görünce "t" sesi aklına gelmiyorsa veya tam tersi yaşanıyorsa,"Yavaş okuma okuduğunu anlamama tersten okuma görülüyorsa (çok yerine koç gibi), Hece sözcük cümle paragraf kavramlarını ve arasındaki bağlantıları anlayamıyorsa, harf ve sayıları ters yazıyorsa, sözel ve yazılı anlatımda (paragraf veya kompozisyon yazmasa güçlük yaşıyorsa), yeni kavramları öğrenmede güçlük yaşıyorsa, dikkat ve konsantrasyon güçlüğü, dalıp gitme , kısa ve uzun süreli hafıza ile ilgili güçlükler yaşıyorsa, satır takibinde zayıflık ve satır atlama gözüküyorsa, noktalamaya dikkat etmiyorsa, kelimeler arasında boşluk bırakmıyor veya kelimeyi parçalayarak yazıyorsa, kafiye ayrımı yapamıyorsa (kot-bot, duş-tuş, tank-bank , dil- zil) Bir uzmana danışmak ve mutlaka çocuğun sınıf öğretmenine bunun bir zihinsel engel durumu olmadığını, çocuğun çalıştığı ama öğrenemediğini, sadece biraz güven, strateji öğrenme, yetenekli olduğu alanların keşfedilmesi ve en önemlisi sabır ve çokça tekrara ihtiyaç duyduğu anlatılmalıdır. Unutmayalım ki yetenekleri keşfedilerek uygun şekilde yönlendirilen çocuklar ileride öğrenme güçlüğünü tamamen atlatamasalar da çok büyük başarılara Albert Einstein gibi imza atabilirler" ifadelerini kullandı.