Dr. Fevzi Özgönül, “Okulda, parkta, markette, restoranda, etrafınıza baktığınızda bundan 10 yıl öncesinden, çok daha fazla kilo problemi yaşayan çocuk görmektesiniz. Aynı zamanda büyük bir sağlık sorunudur. Bu sağlık sorunu eskiden çocuklarda görülmeyen birçok organı etkileyen sağlık sorununun çocuklarda da görülmeye başlamasına neden oluyor” dedi.

Şişmanlığın bütün organlara zarar verdiğini ifade eden Dr. Fevzi Özgönül, “Unutmayın çocuklarımızın da kalbi, damarları, böbrekleri, gözü, pankreası, tiroidi, eklemleri var. Şişmanlık nasıl büyüklerde bu saydığım organlara zarar veriyorsa aynı şekilde çocuklarımızın da kalbi, damar sistemi, börekleri, gözleri, pankreası, tiroidi ve diz ve omurgada bulunan eklemler zarar görmeye ve hastalanmaya başlıyor. Aynı büyüklerde olduğu gibi, kalp, dolaşım sistemi hastalıkları, göz tansiyonu, pankreasın yorulmasına bağlı tip 2 diyabet, böbrek yetmezlikleri, eklem harabiyeti başlıyor. Aslında çok basit bir planlamayla önüne geçebileceğimiz bir çok hastalığın çocuklarımızda başlamasına müsaade ediyoruz ve çaresizce bekliyoruz” diye konuştu.

Dr. Fevzi Özgönül, obeziteden korunmanın 10 kuralına şöyle sıraladı:

“ 1- Kilo problemi olan bir çocuğunuz varsa bu dönemde onu eleştirerek işe başlamamalıyız. Bu dönemde yapacaklarınızı onun kilosu ile ilgili olmadığına inandırın. Tüm kurallara siz de uyun.

2- Tatilde bile olsalar erken yatarak gece saat 23:00 ile 02: 00 arasında bedenlerinin yapacağı tadilat dönemini uykuda geçirmelerini sağlayın. Bu saat dilimlerinde yeniden yapılanma be büyüme için salgılanan hormonların görev yapabilmesi için vücudun uyku durumunda olması gerekiyor. Sizde bu dönemde aynı kurallara uyun

3- Erken yatmış bir çocuk 8 saatlik bir uyku ve dinlenme döneminden sonra erken kalkabilecektir. Bu nedenle çocuk tatilde bile olsa onun zamanında kalkmasını sağlayın. Gün ışığından ne derece faydalanırsak, o kadar sağlıklı oluruz. Erken yapılan bir kahvaltı hem erkenden yediğimiz için gün içerisinde lüzumsuz atıştırmaları engeller hem de gece yapılanmamız için erkenden enerjiyi depolamaya başlarız.

4- Sabah kahvaltıda besleyici olan kahvaltılıkları yemesini sağlamalıyız. İstediği değil sizin önerdiğinizi yemeli. En başta sofranızdan kaldırmanız gerekenler, kahvaltılık gevrekler, bal ve reçeller, beyaz ve kepekli ekmek. Sofranızda olması gerekenler zeytin, peynir çeşitleri, yeşillikler, yumurta, fındık ceviz veya badem. Çok az olarak simit, ekşi maya ekmek, güzel bir ev böreği olabilir. Yerken çok çeşitli yemesine özen gösterin sadece börek yiyip kalkmasına müsaade etmeyin. İçecek olarak taze sıkılmış meyve suyu, süt, ayran gibi besleyici içecekleri tercih edin.

5- Öğün aralarında su içmesini özellikle tavsiye edin ve takip edin

6- Hareket etmesini sağlayın bütün gün bilgisayar başında veya TV karşısında oturmasın.

7- Öğlen yemeklerinde ona tencere yemeklerini sevdirmeye çalışın, mutlaka biraz etli bir yemek olsun yanında zeytinyağlı pişmiş bir yemek olabilir. Her öğünde yoğurt yemeye özendirin. Sabah ve öğlen öğünlerinde isterse meyve de yiyebilir.

8- Yemeği hep sofrada yemeye alıştırın sofra dışında bir şeyler yememesi için onu uyarın.

9- Akşam yemeğine mutlaka acıkmayı bekleyerek başlayın. Henüz acıkmadıysa sakın erken yemesi için sofraya oturtmayın Böylece hem öğlen yemeği daha iyi sindirilmiş olur hem de akşam daha az yemekle idare eder. Akşam önce çorba içmesini sağlayın.

10-.Doktorunuza danışarak kullanabileceği bir probiyotik ilaca başlayın. Böylece sindirim sistemi çok daha iyi çalışır.”