Çocukların Çizdiği Resimlerde Yatan Anlamlar
Prof. Dr. Haluk Yavuzer, çocuk resimlerindeki derin mesajlar hakkında önemli bilgiler verdi
Çocuklar, duygu ve düşünüş biçimlerinin yanı sıra yetişkinlerle olan sorunlarını resimlerine yansıtıyor. Çocuk, sözel iletişimi gelişmiş olsa dahi dile getirmek istemediklerini çizgilerle anlatıyor.
Çocuk ve gençlik psikolojisi alanında uzman olan Prof. Dr. Haluk Yavuzer, Etkili Öğretmen Etkili Çocuk konulu I. Okul Öncesi Eğitim Sempozyumu’nda, çocuk resimlerindeki derin mesajlar hakkında önemli bilgiler verdi.
ÖZGÜVENİ ZAYIF ÇOCUKLAR KÜÇÜK FİGÜR ÇİZER
“Küçücük bir figür o çocuğun özgüveni ile ilgili bize bilgi verebilir. Sözgelimi kocaman kağıdın içinde küçücük bir yer tutan insan figürü. Bu çocuklar gerçekten özgüveni zayıf olan çocuklardır.
BAKIN GÖKDELEN YA DA AĞAÇ ÇİZMESİ NE ANLAMA GELİYOR...
Başkalarıyla ilişkilerinin bir ölçütü olarak resim önem taşır. Yani aile üyeleriyle kendisini resmederken çocuk aile üyeleriyle kendisi arasına bir gökdelen çizebilir. Aile bireyleriyle kendisi arasına bir ağaç çizebilir. Bu, iletişimin kopuk olduğunu, yetersiz olduğunu bize anlatır. Kağıdın bir tarafına aile çiz talimatı verilmiştir; ailenin tüm bireylerini çizerken babasına yer kalmadı diye kağıdın arkasında yer vermiştir. Bunlar bizim için son derece önemli. Anneyle babanın arasında iletişim yok ağaç var. Bu resimde ağır bir travma geçirmiş çocuğu görüyorum.
Kendisini teknede açılırken resmediyor, ailenin diğer bireyleri kumsaldaysa... Anne, baba ve kardeşiyle kendi arasına bir sandalye koyuyorsa... Bunların hepsi iletişim kopukluğunu anlatıyor.
KOLU KESİK BABA RESMİNİN ANLAMI
Kıbrıs’ta dokuz yaşındaki bir çocuğa aile resmi yap dediğimde bir kolu kesik baba resmi yaptı. Babanın o kolunun kesik olmasının nedeni o koluyla çocuğu dövüyor olmasıydı. Aynı babayı asansöre hapsetti ve elleriyle kulağını kapattırdı.
9-10 yaşlarında bir kız çocuğu, baba hapiste... Çocuk kendisini demir parmaklıkların arkasında resmetmiş. Bu da hapiste olan babanın çocuğa getirdiği hüzün. Seçilen renkler olumsuz; siyah ve kahverengi. Çocuk kendisini de siyah çizmiş.
BIRAKIN GÖKYÜZÜNÜ PEMBE ÇİZSİN
Çocuk resimlerinin gelişim aşamalarına baktığımız zaman 2 - 4 yaş arasında karalama dönemini görüyoruz. Bundan sonra 4-7 yaş arasında şema öncesi dönemi görüyoruz. Ondan sonra şematik dönemini görüyoruz. Ben bu döneme kadar çok memnunum. Çocuk doğallığını yansıtıyor, ayakkabının birini kırmızı diğerini yeşil yapıyor. Değerli öğretmenler karışma. Reele çekme ‘papatya kadar insan boyu olmaz’ diyor öğretmenim, deme. Özgürlüğünü yaşasın.
Basmakalıpçılığı ben şiddetle reddediyorum. Nasıl olsa çocuk gerçekçilik boyutuna geldiği andan itibaren reel boyuta da renklere de uyacaktır. Bırakın gökyüzü pembe olsun. Çocuk bu yaşta bunun keyfini çıkarsın. Bırakın çocuk doğal halde hissettiklerini yansıtsın. Ona sadece konuyu verin ya da vermeyin. İstediğin bir konuyu işle de diyebilirsiniz. Bana bir aile resmi yap da diyebilirsiniz ama lütfen orantı ve renk konusunda rehberlik yapmayın.
Çocukların resimlerindeki ilkellik ile psikososyal ve zihinsel gelişim açısından kendi yaş düzeyinin altında olmaları arasında bir paralellik vardır.
Böyle bir çocuk var olan bir mekana sadece bir organını sığdırabilir. Ağız saç ayak gibi öğeleri ihmal eder. Zeka düzeyi düşük olan bir çocuk biraz sonra resim çizeceği kağıdın temsil ettiği çevreyle insan figürünün nasıl bir ilişki içinde olacağını düşünmeden çizmeye başlar. Kendine göre kronolojik olarak daha küçük çocuklardaki farka benzemez; buradaki fark derece farkı değil tür farkıdır. O zaman biz bir resme baktığımız zaman yer çizgisi ve gök çizgisi var mı, kompozisyon var mı, figürler yerine doğru yerleştirilmiş mi, renklendirme var mı, bunları incelemek durumundayız.
TEST ZAMANINI BEKLEMEYİN
Resim etkinliğinde bir üst aşamaya geçemeyen çocuk büyük bir olasılıkla kendi yaş düzeyindeki psiko-sosyal olgunluğa da sahip olamayacak ve akranlarının gerçekleştirdikleri bazı etkinlikleri de başaramayacaktır.
Zeka düzeyi düşük olan bir çocuğun resmi tam anlamıyla öngörü ve planlama eksikliğini sergiler. O nedenle burada zeka engelli çocuklarımızın, otistik çocuklarımızın bu konuda çok şanssız olduklarını söylemek istiyorum. Çünkü taklit yeteneği gelişmemiş olduğu için otistik bir çocukta oyun oynama gücü de erken gelişim döneminde mümkün olmamaktadır. Bu nedenle biz şu anda anne ve babalara özellikle şunu söylemeye çalışıyoruz: İlle de test zamanını beklemeyin diyorum. Gelişim dönemleriyle ilgili parametrelere iyi bakın diyorum. İki ayın bitimi ve üçüncü ayın başlamasıyla birlikte çocuk cepheden gülümseyen anneye tepki verir. Daha yeni bir aylık, bir buçuk aylık çocuğun bir alanda ışıklı hareket eden bir objeyi izlediğini söyledim. Üç aylık çocuğun nesne ile insanları birbirinden ayırdığını söyledim. Giden topu yedi aylık bir çocuk arkadan izler. Yedi aylık olup da hala izleyemiyorsa, çocuk cepheden gülümsemeye tepki vermiyorsa bunlar çocuğun gelişimiyle ilgili önemli parametrelerdir. Bunun için büyüyüp de zeka testi yaptıracak zamanı beklemeden çocuk doktoruyla, gelişim psikoloğuyla temasa geçip erken adım atmakta yarar olduğunu söylemek istiyorum.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.