Çocukluğumun Heidi'sinin Gerçek Hikayesi

80'lerde ve 90'larda yaşayanların ekrana yapışarak izlediği Alp Dağlarının sevimli, kırmızı yanaklı, çıplak ayaklı, kırımızı elbiseli gülücükleri hiç eksilmeyen kız çocuğu Heidi'yi hepiniz bilirsiniz/iz. Kim unutabilir ki o sevimli kız çocuğunu.

Heidi'yi  izlediğimiz zamanlara ait çoğumuzun aklında kalan da onun Alplerde oradan oraya koşması, koyunlarla kuzularla ağız dolusu  attığı çocuk kahkahalarıdir, kanımca.

Temiz ve çocuk kalbiyle herkesin yardımina koşan sevimli Heidi' nin ayakları hep çıplaktı, çok da fazla elbisesi yoktu. Bu durum kimsenin de dikkatini çekmiyordu o yıllarda çünkü o kadar sevimli, candan bir kız çocuğu vardı ki ekranda ,onun bu coşkusu her şeyi kapatıyordu.

Peki neden Heidi' nin ayakkabıları yoktu, neden çıplak ayakla dolaşıyordu?

Onun özgür dolaşmak istediğini çok kere düşündük belki, aklımıza geldiğinde de çok da üstünde durmadık ..

Aslında düşünüldüğü gibi olmadığı küçük bir araştırma yapıldığında ortaya çıkıyor.

Heidi'nin gerçek hikayesi Verdingkinder diye anılan çıplak ayaklı çocuklar yani halk ağzıyla köle çocuklar ile başlıyor.

İsviçre' de gayri meşru çocuklar, anne babası hapiste olan çocuklar yani kimsesi olmayan çocuklar kilisenin papazları tarafından başka ailelerin yanına yerleştiriliyor veya köle pazarlarinda satılıyor, kiraya veriliyordu.

Toplumun dışladığı bu ailelerin çocuklari, ahırlarda hayvanlarla yatip, çuvaldan elbiseler giyip, sadece ekmek yiyen, çıplak ayakli çocuklardı.

Bu çocukların normal çocuklardan farklı olduklarını gösterecek görüntü de çıplak ayaklı olmalarıydı, birçok insan bu anlayışa karşı çıkmadı ve kısa bir sürede kanıksanan bir durum oldu , köle çocuklar çıplak ayaklıydı.

İsviçre' de üstü kapalı çocuk köle olgusu ne yazık ki 1981'e kadar sürmüş, bu zamana kadar da kimse bu durumdan hem rahatsız olmamış, hem de bu durum yasaklanmamiş.

İşte,bizim sevimli Heidi'nin çıplak ayaklı olmasınin altında yatan gerçek ne yazık ki böyle, sevimli Heidi aslında sempatik  küçük bir köledir, arkadaşı Clara'yi eğlendiren onun her dediğini yapan küçük bir köle. Ama biz onu Alplerin tatli, bazen yaramaz, kırmızı elbiseli prensesi olarak hatırlayacağız.. 

Not: İsviçre'de halen yaşayan bu insanlardan resmi olarak özür ise 2013 yılında İsviçre Devletinden gelmiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum