Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnsanlık yaklaşık iki yıldır eşi benzeri görülmemiş bir imtihan veriyor. Bu süreçte dayanışma sergilememiz halinde bu musibetten kurtulabileceğimizi öğrendik. Türkiye olarak dünya nüfusunun en az yüzde 70’inin aşılanması bütün ülkelerde test, teşhis, tedavi, tespit ve tedbir araç ile imkanlarının güçlendirilmesine ve küresel düzeyde daha iyi bir sağlık mimarisinin inşasına dair hedefleri ilkesel olarak destekliyoruz.

Türkiye bu süreçte çok sayıda ülkeye ihtiyaç duydukları tıbbi malzemenin temininde yardımcı olduğu gibi bu hedeflere ulaşma gayretlerine de imkanlar ölçüsünde gereken katkıyı sağlayacaktır. Kırılgan ve dezavantajlı kitlelerin aşı, tanı, tedavi ve kişisel koruma araçlarına erişimlerinin desteklenmesi hem evrensel sağlık hakkıdır. Hem ahlaki açıdan zaruridir. Ülkeler arasındaki gelir farklılıkları, aşıya ve sağlık hakkına erişimde engel teşkil etmemelidir" dedi.

Bu konuda uluslararası işbirliği ve dayanışmanın azami derece sağlanmasının hayati öneme haiz olduğunu bildiren Erdoğan, "Adil, bilimsel ve insani yaklaşım bunu gerektirmektedir. Bu anlayışta 159 ülke 12 uluslararası kuruluşa tıbbi ekipman ve salgınla mücadelede ihtiyaç duyulan diğer kritik malzemeyi ulaştırdık. Başka ülkelerden tedarik ettiğimiz aşıların bir kısmını talep eden ülkelerle paylaştık. Yaygın, ulusal aşılama programımızla 18 yaş üstü nüfusumuzda 2. doz aşılanma oranında yüzde 70 hedefine çok yaklaştık" dedi.

"Ayrıca, TURKOVAC ve diğer milli aşı adaylarımızı en kısa zamanda seri üretime geçirerek tüm insanlığın kullanımına sunmayı taahhüt ediyoruz" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bundan sonraki süreçte Küresel Kovid-19 Zirvesi'nin taahhütlerini göz önünde bulundurarak az ve düşük orta gelirli ülkeler için üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Salgın, küresel sağlık mimarisindeki birçok eksikliği de gözler önüne sermiştir. Bu salgından çıkarılan dersler ışığında çok taraflı sistemik küresel sağlık tehditlerine karşı daha sağlam ve hazırlıklı hale getirmek gelecek nesillere olan borcumuzdur. Yeni bir küresel salgın ihtimal değil, sadece zaman meselesidir. Bu nedenle tespit edilen noksanlıkların giderilmesi de bir seçenek değil siyasi bir sorumluluktur. Türkiye Kovid- 19’dan sonra her bakımdan daha güçlü bir dünya için sergilenecek gayrette yerini almaya hazırdır."