12 yıldır gezi teknelerinden yatlara, iş teknelerinden askeri teknelere kadar pek çok başarılı projeye imza atan İzmirli Poseidon Mühendislik ve Gemi İnşaatı Şirketi, yeni tasarımı olan 7 ve 9 metrelik teknelerin imalatını, PAM Boat markası ile İzmir’in Tire ilçesinde gerçekleştiriyor. Poseidon Yönetim Kurulu Başkanı Burak Acar, deniz kenarında üretim yapması ve yan sanayisi ile birlikte organize gelişim göstermesi gereken sektörün, dağ başında üretim yapmaya mahkûm edildiğini söyledi.

Gemi Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Eski Başkanı da olan Acar, “2008 yılında Aliağa-Çaltıdere’de tekne imalatçılarını deniz kenarında bir araya toplayacak, 600 dönümlük alanın Milli Emlak’tan tahsisi kararını alınmıştı. Ancak aradan geçen on yıla yakın süredir hiçbir adım atılmadı. İzmir’in yüzlerce kilometre kıyı şeridi var ama tekne imalatı yapılacak 500 metre yer yok. Çok büyük zorluklar içinde üretim yapıyoruz.” dedi.

 TİRE’DE EV KİRALIYORUZ”

 Tekne ve yat üretimi için çok iyi yetişmiş ve kalifiye işgücü sıkıntısı yaşadıklarına dikkat çeken Acar,  deneyimli bir işçiyi Tire’de çalıştırmanın maliyetinin İzmir’e göre iki kata yakın fazla olduğuna dikkat çekti. Tekne imalatı yapan işçinin aynı zamanda bir sanat icra ettiğine işaret eden Acar, “İşçilerimizin aldıkları ücret, hizmet sektöründe çalışan bir işçiye göre 2-3 kat daha fazla. Bir de bu işçileri evinden ailesinden kopararak Tire’de çalıştırmak ve hafta içi kalacakları eşyalı evler kiralamak zorunda kalıyoruz. Buna rağmen tekne imalatında hayati önem taşıyan kalıpçı, polyesterci, elektrikçi, mobilyacı, tesisatçı ve donatımcı bulmakta büyük güçlük yaşıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İşkur, Milli Eğitim Bakanlığı gibi kurumların, sektör kuruluşlarımızla bir araya gelerek işgücünün yetiştirilmesi için harekete geçmesi gerekiyor. İyi yetişmiş bir işçinin bizim sektörümüzde işsiz kalma ihtimali sıfır.” dedi.  

KATMA DEĞERİ 13 KAT FAZLA

 Tekne ve yat imalatının, Türkiye’nin katma değeri en yüksek sektörlerinin başında geldiğinin altını çizen Poseidon Yönetim Kurulu Başkanı Burak Acar, 2016 yılında 142.5 Milyar Dolar ihracat yapan Türkiye’nin, kilogram başına ihracat değerinin bir önceki yıla göre yüzde 5 gerileyerek 1.37 Dolara indiğini hatırlattı. İhraç edilen bir teknenin kilogram değerinin ise yaklaşık 18 dolar olduğu bilgisini veren Acar, şu değerlendirmeyi yaptı: “Yüksek katma değerli ürünlerimizin ihracat içindeki payı sadece yüzde 3 seviyesinde. Bugün ihracatımızın kilogram değeri 1.37 Dolar. Tüm zamanların rekorunu kırdığımız 2014 yılında 1.59 Dolar seviyesindeydik. Aklımızı başımıza toplamamız gerekiyor. Bu ihracat ve üretim yapısıyla Türkiye zenginleşemez, her sene işgücüne katılan 1 milyona yakın pırıl pırıl gencine iş yaratamaz. Sadece hamaliye yapıyoruz. Çok anlaşılır bir kıyaslama yapacak olursak, 9 metrelik bir teknenin ihracatında kilogram fiyatı ülkemizin ortalamasına göre 13 kat fazla. İyi bir pazarlama stratejisi ile uluslar arası kalite ve standartta imal ettiğimiz her tekneyi her ülkeye ihraç edebiliriz. Bu talep var. Ülkemiz tekne ve yat imalatında çok önemli yol kat etti. Ulaştırma Bakanlığı, yerel yönetimler, Deniz Ticaret Odası, Gemi Mühendisleri Odası ve ilgili tüm kuruluşlar, Türkiye’nin bu sektördeki konumunu güçlendirecek stratejik bir plan üzerinde uzlaşarak, başta nitelikli işgücü olmak üzere yaşanan sorunlara çözüm bulmalı.”