Darbecilerin verdiği ifadelerdeki en büyük ortak özellik ise inkar...

Darbe girişiminde gözaltına alındıkları zaman verdikleri ifadeleri yalanlayan darbeciler suçu ölülere atıyor. Posta gazetesi yazarı Nedim Şener bu detayı köşesine taşıdı.

İşte o yazı:

Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili iki önemli davada darbe girişiminde bizzat yer almış, silah kullanmış eski askerlerin yargılanmasına başlandı. Davalardan birisi Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı (ÖKK) ele geçirme girişimiyle ilgili. ÖKK’yı ele geçirmek isteyen darbeci general Semih Terzi’yi vurarak, FETÖ’nün darbe girişiminin seyrini değiştiren Astsubay Ömer Halisdemir’in şehit edilmesiyle ilgili bu dava Ankara’da görülüyor.

İkincisi ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’te kaldığı otele darbe gecesi saldırı düzenleyen darbeci 47 kişinin yargılandığı Muğla’da görülen dava. Dört gündür görülen iki davada sanıkların ifadelerini dikkatle okuyorum. Darbe girişiminin ardından gözaltında, sonrasında savcılık ve mahkemede söylediklerinin tersine açıklamalar yapıyorlar.

İNKAR STRATEJİSİ
Ne dedikleri televizyon ve gazetelerde yer alıyor. Ama benim her iki davada verilen ifadelerle ilgili olarak paylaşmak istediğim bazı gözlemlerim var. FETÖ’cü darbecilerin savunmalarında ortak noktalar şunlar; 

-Polis ve jandarma ile savcılıkta soruşturma aşamasında verdikleri ifadeleri reddediyorlar.

-Tamamına yakını darbeye değil terör operasyonuna gittiklerini söylüyorlar.

-Çatışmaya girmiş ve silah kullanmış olmalarını, darbecileri önleme görevi olarak anlatıyorlar.

-İspatlanmış hatta itiraf etmiş olsa dahi FETÖ örgütü bağlantısını reddediyorlar.

-Kendilerine verilen emri yerine getirdiklerini vurguluyorlar.

-Sorumluluğu ölmüş kişiye atıyorlar.

-Bazıları sorumluluğu halen görevde olanların üzerine atıyor.

Yalan en büyük silahları

Bunun bir savunma taktiği olduğunu ve bundan sonraki darbe girişimi davalarında da karşımıza çıkacağını tahmin ediyorum. Bu savunma biçimi örgütün olmadığının değil tersine örgütün varlığının delilidir. Benzer yöntemi diğer darbe davalarında da göreceğiz anlaşılan. Düşünün “darbe yapmaya gidiyorduk” diyen sadece bir kişi çıktı.

En ilginç noktalardan birisi ise halen görevde olanları suçlama. Mesela darbe girişimindeki en aktif kişilerden olan SAT Tim Komutanı Yüzbaşı Özay Cödel, kendisine emri halen görevde olan SAT Komutanı Mustafa Turan Ecevit’in verdiğini iddia etti.

Peki “Kim bu Mustafa Turan Ecevit?” Ecevit, FETÖ kumpası olduğu ortaya çıkan Poyrazköy davasında 7.5 ay Hasdal Askeri Cezaevi’nde kalan ve müebbet hapis istemiyle yargılanıp beraat eden kişidir. İşte o yüzden FETÖ’cülerin ifadelerini okurken izledikleri taktikleri iyi bilmek gerekiyor. Bu örgütün en önemli silahı yalandır çünkü.