56 ülkenin katılım gösterdiği İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleşen 13. İslam Zirvesi'ne katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, en güçlü devlet geleneklerinin islam coğrafyasında doğduğunu, ancak bu coğrafyaların şimdi iş savaşlarla gündemde olduğunu söyledi. Davutoğlu ayrıca doğal kaynaklara İslam Dünyası'nın sahip olduğunun altını çizerek en çok yardıma muhtaç ülkelerin yine bu devletler olduğunu söyledi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, İslam medeniyetlerinin temsilcilerinin İstanbul'da bir araya gelmesinin nedeninin dünyaya barış ve adalet mesajı iletmek olduğunu söyleyerek, iç muhasebesi yapılması gerektiğini söyledi. İslam dünyası kültür ve medeniyetinin sunulamadığını söyleyen Davutoğlu İslam ülkelerinin iç savaşla anıldığını söyledi.

En çok yardıma ihtiyacı İslam dünyası duyuyor

Davutoğlu İslam dünyasının doğal kaynaklara sahip coğrafyalarda olduğunu hatırlatarak, en çok yardıma ihtiyacı yine İslam dünyasının duyduğunu söyledi. İslam dünyasının yeniden uyanışına, barışın ve adaletin hakim olması temennisini dile getiren Başbakan, İstanbul'a gelen temsilcilere teşekkür ederek ortak bir eylem çağrısı yaptı.

Dünyada İslam'a karşı oluşan olumsuz algıya karşı beraber durulması gerektiğini söyleyen Davutoğlu, islamofobik çalışmaların olduğu yerlerde birlikte ses yükseltilmesi gerektiğini ifade etti. Mülteciler konusuna da değinen Başbakan, insanlığın en önemli sorunu olarak nitelendirdiği mülteci sorunu konusunda ortak hareket edilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin 3 milyon mülteciyi ağırladığını söyleyen Ahmet Davutoğlu, İslam Zirvesi'ne katılan devletlerin kendi devlet görüşlerini savunmasıyla beraber teşkilatın fikirlerini de savunması gerektiğinin altını çizdi.

Başta Filistin olmak üzere bütün Müslüman toprakları işgalden kurtarılmalı

Suriye konusuna herkesten önce İslam dünyasının eğilmesi gerektiğini vurgulayan başbakan, zirveye katılan bütün devletlerin, İslam ülkelerinin sınır bütünlüğü konusunda hükümlülükleri olduğunu ifade etti. Davutoğlu ayrıca başta Filistin olmak üzere bütün Müslüman topraklarının işgalden kurtarılması için çalışılması gerektiğini söyleyerek, başkenti Kudüs olan Filistin'in özgürlüğünün temininin sağlanması gerektiğini söyledi.