AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican; Karşıyaka Belediyesi'nin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için 2016’nın devamı niteliği taşıyan afişlerinde “Şort da giyerim kot da… Anlarsın ya…" ifadeleriyle İzmirli kadınları konuşturan kampanyasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başkan Delican; Cumhuriyet Halk Partisi teşkilatı; her seçim öncesinde aynı filmi izletiyor. Yaşam alanına müdahale meselesini perdeye yansıtıyor, ancak bu kez gişe yapacağından kuşkuluyuz. CHP teşkilatında uzun yıllar yöneticilik yapan Sayın Hüseyin Mutlu Akpınar da, ezberlerinin cenderesinde kalmış görünüyor. " dedi.

Gişeye değil, işe bak ...

Başkan Delican; "İzmirli kadının tek derdi, meselesi şortu eteği, gece sokağa çıkma özgürlüğü değildir. İzmirli kadınlarımız, daha büyük düşünür. Fotoğrafın en büyüğünü görür." diyerek şunları söyledi; "Bunu da; son olarak 15 Temmuzda demokrasi nöbetlerinde gördük. Her görüşten, giyim seçimi, yaşam biçimi ne olursa olsun İzmir'in kadınları meydandaydı. Tıpkı; Kurtuluş Mücadelemizde olduğu gibi. Seçim endeksli; ideolojik ve çatışma temelli siyasi bir çıkışın bir kamu kurumu tarafından, bir belediyece yapılması ise ayrıca manidardır. AK Parti'lisinden, MHP'lisine, CHP'lisinden HDP'lisine her kesime yerelde hizmet götürmekten sorumludur. Bu tip siyasi içerikli çatışmalara zemin hazırlaması doğru değildir. Karşıyaka halkının yaşam standardını yükseltmek üzere çalışmalar yapmalıdır. Kadını, erkeği, genci yaşlısına, ilçesine hizmet etmek önceliğidir. Yanlış bir zeminde kendisini tekrara düşmüş, üzgünüm. Kendisi yılların siyasetçisi ve arkadaşımdır; naçizane önerim, kutuplaştırma ve çatışma ikliminden de uzak durmasıdır. Gişeye değil, işe bakmasıdır. Çünkü; İzmir'in ne Karşıyaka'sında ne de başka bir yerinde bu film artık gişe yapamayacak"

İzmirli kadının meselesi şortu değil, memleketidir

Başkan Delican; sözlerini şöyle sürdürdü; " Biz hep birlikte geleceğimizi planlamak, halkın iradesini iktidara taşıyacak ve kamburlarından kurtulacak bir ülke hayalini gerçeğe dönüştürmek çabasındayız. Temel hak ve özgürlükler meselesini de titizlikle tırnak içine alıp koruyoruz. İnsanların, cinsiyet ayrımı yapmadan yaşam biçimlerine saygımızı koruyoruz. Böyle bir kampanya; tam tersine kadınlarımız üzerinden özgürlükler meselesini hafifletiyor. Kadının özgürlük alanını bir eteğe sığdırmaya çalışarak, büyük fotoğrafı kaçırıyor. Ama İzmirli kadınlarımız kaçırmaz. İzmirli kadınlarımızın meselesi şortları değil, memlekettir."

Bir kadın sadece giyinip mutfağa mı girer?

"Sapla samanı karıştıralım derken, kendi kazdıkları kuyuya düşer gibiler. Değerler siyaseti yapayım derken ortaya hafife alınmış bir İzmirli kadın profili çıkarmış oluyorlar. Üstelik İzmirli kadınların ufuk çizgisini de kavrayamamış görünüyorlar. Bizim onların giyim kuşamlarıyla ilgili bir sorunumuz yok. Günlük yaşamları, seçimleri ile ilgili de bir sorunumuz yok. Öyleymiş gibi göstererek bu hassas süreçte prim yapmak peşinde olabilirler. Ama geldikleri nokta farklı. Alay edeyim derken, alay ediyor gibiler. Bu mudur? Bir kadın, sadece giyinen ve mutfağa girmek durumunda olan mıdır? Bir kadının özgürlüğü, kılık kıyafetle, gece sokağa çıkmakla mı ölçülür? Bu yaklaşım, kadın cinsiyetine özgürlük biçeyim derken, diğer becerilerini indirgemektir."

İzmirli kadın güçlü ve üretkendir

Kadının toplumdaki rolü, yarattığı katma değerin her şeyin üstünde bir değer olduğuna dikkat çeken AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican; İzmirli kadının ülke kadınlarına öncü olacak nitelikte ve geleceği örecek kadar engin bir bakış açısına sahip olduğunun da altını çizdi. Başkan Delican; tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutladığı açıklamasında; İzmir'de 2 Milyonun üzerinde kadının yaşadığını ve onları birleştiren en önemli gücün, üretkenlik ve hoşgörü olduğunu belirtti.