Sabah haber sitelerine bir haber düştü. CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Pazar günkü Cumhur İttifakının etkisinden kurtulamamış olsa gerek ki, şimdiye kadar yapılmayanı yapıp, mitingi yorumlama gereği duymuş ve hatta siyasi rahatsızlığını da gizlemeyerek eleştiri boyutuna da geçmiş. 

Ötekileştirerek, ötekiler diyerek aşağıdaki yazıyı sosyal medyasından paylaşmış.

“AKP’ye her seçim öncesi mitingler için İzmir'e getirdikleri yerli turistlerle İzmir ekonomisine yaptıkları günübirlik katkı için teşekkür ederiz. Esnafı siftaha muhtaç edenlerin bu kadarcık katkısı da olsun artık” 

Çocukluğundan, gençliğinden ve hukukçuluğundan tanırım Deniz Yücel’i.
Bu açıklamasını yetersiz, gereksiz ve çaresiz olarak gördüm.

Bir açıklama yapacağınız zaman bu açıklamayı neden yapma gereği duyduğunuzun düşünüleceğine dikkat etmeniz gerekir.

Bir açıklama yapacağınız zaman bu açıklamanın ucunun size ve içinde bulunduğunuz siyasete zarar verip, vermeyeceğini de düşünmeniz gerekir.

CHP İzmir İl Başkanı Avukat Deniz Yücel, bir mahkeme dosyasına dava konusu olayla ilgili bir açıklama yazısı yazıyor gibi sosyal medyadan paylaşımda bulunursa, en fazla CHP örgütü içindeki korkuyu ortaya çıkarmış olur.

İzmir’e gelen insanların nereden geldiğini ben bilmiyorum. Deniz Yücel, Belkahave, Güzelbahçe ve Çiğli’de özel ekipler kurup, gireni çıkanın nereden geldiğini ve nereye gittiğine dair bir çetele tuttuysa bunları da açıklamanın altına koyması gerekirdi.

İzmir dediğimiz yer sadece CHP İzmir İl Binasının bulunduğu Konak olmadığını sanırım birileri sayın il başkanına hatırlatması gerekiyor. Önüne bir harita koyup, İzmir’in sınırlarını ve ilçelerini öğretmesi gerekiyor.

Bu dersi CHP içinde olan coğrafya öğretmenlerine bırakıyorum.

Ben Deniz Yücel’e siyasi bir ders vermek istiyorum, bir daha böyle açıklamaları yaparken dikkat etmesi için.

Cumartesi günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İzmir’e geldi. Onu karşılayanlar arasında da doğal olarak CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’de vardı.

Deniz kardeşim, haddine düşmese dahi acaba Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu, ‘Sayın Genel Başkanım gittiğiniz yerler İzmir değil. Onlar İzmir’in yerli turistleri. Oralarda işimiz yok” dedi mi acaba?

Demediyse Genel Başkanıyla bildiği büyük bir bilgiyi paylaşmamış demektir.

Cumartesi günü bunu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na demediyse, kusura bakmasın Pazar günü Genel Başkanının gittiği insanları İzmir’in yerli turistleri olarak göstermeye de hakkı yok.

Tire ve Bayındır İzmir’in ilçesidir ve oradaki insanlar İzmir’in yerli turistleri değildir. 

İzmirlidir.

Türkiye’nin siyasi haritasına bakarak söylüyorum.

Miting alanını kıskanarak değil!