Dersimiz 'Siyaset!' Konumuz 'Kasapoğlu!'

Geçmişte, yerel seçimler, genel seçimler öncesi yazmıştım.

Önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı, İzmir Milletvekili Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nu!

Siyasetteki samimiyeti, siyasetteki her an var oluşu!

Kasapoğlu'nun İzmir'de vekil olmadan önce başlayan, vekil olduktan sonra devam eden siyaset süreci, İzmir'deki varlığı ve İzmirlilerle olan samimiyeti bir dönem bir çoğumuzu yanıltmıştı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterileceğini, gösterilmesi gerektiğini düşündürmüştü.

Ama öyle değilmiş!

Her hafta veya her gün tanık olduğum Bakan Muharrem Kasapoğlu'nun İzmir ve İzmirlilerle buluşmasına bu hafta da yine denk gelince hem yanıldığımı yazmak istedim, hem de Bakan Kasapoğlu'nun hakkını vererek, ders mahiyetinde konuyu işlemek istedim.

'Siyasetin içindeyim, bir şeyler yapmaya çalışıyorum ve bir şeyleri de öğrenmek istiyorum' diyene.

Bakan Kasapoğlu'nun siyaseten beklediği ne olabilir diye siz de bir düşünün!

Türkiye Cumhuriyeti'nde Gençlik ve Spor Bakanlığı yapmışsınız, Türkiye Cumhuriyeti'nde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Milletvekili olmuşsunuz ve dahası ne olabilir!

Dahası isim değişse de mevkisi değişmeyecek durum!

Peki, Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nun İzmir aşkı ve İzmirliler sevgisiyle bu kadar İzmir'in sokaklarında, caddelerinde, mahallelerinde, çarşısı, pazarın da olmasının nedeni de düşünün!

Dersin adı siyaset!

Konunu adı Kasapoğlu!

Sorunun kendisi belli!

Cevabı da düşünebilenin aklında!

Siyaseti, bir mevkiye gelebilmek, bir mevkiyi işgal edebilmek, bir etiket alabilmek, bir takım maddi çıkarlar beklentisi içinde yapmadığınız sürece yapmanız gereken gibi!

Siyaset!

Ortada geçen bir seçim varken!

Ortada gelecek bir seçim yokken!

İnsanlarla bir olup, onlarla hasbihal edip, bir soruna bağlı, bir çözüm olmasa bile bir ortalıkta var olabilmek değil midir?

'Yalnız değilsiniz' diye düşündürebilmek değil midir?

'Sizin için varım' diye düşündürebilmek değil midir?

'Bir isteğiniz', 'Bir sorununuz', 'Bir dileğiniz', 'Sağlığınız nasıl?', 'İşleriniz nasıl?', 'Hayatınız nasıl?', 'Gününüz nasıl?', 'Çayınız var mı?' diyebilmek değil midir?

Velhasıl, 'Siyasetin içindeyim, bir güzel mevkideyim, bir de çakalı etiketteyim' deyip de oturduğu yerde ne yapacağını kara kara düşünenler!

Dersimiz 'Siyaset!'

Konumuz 'KASAPOĞLU'

İyi dersler!

Vesselam!

Önceki ve Sonraki Yazılar