Seçim çalışmalarını sürdüren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan katıldığı Millet Buluşması’nda şu ifadeleri kullandı:

‘NE ZAMAN KRİZ VAR, BAHÇELİ ORADA’

“2001 krizini hatırlarsınız. Faizler yüzde 7500’e çıktığında, 20 banka battığında Sayın Bahçeli o hükümetin ortağıydı. Onun için ona ‘krizlerin ortağı’ diyoruz. Ne zaman kriz var, bakıyoruz orada. Şu anda kriz var, gene orada.”

"TATİLE GİTMEK, EV-ARABA ALMAK HAYAL OLMAYACAK"

“O günlerde doların ateşi düşmüyordu. Çözdük. İki yılda 34 yıllık yüksek enflasyonu tek haneye indirdik. Avrupa Birliği rotasında ilerledik. 2008-2009’da kriz çıktı, dünyayı yaktı. Biz 2008-2009 krizinden de ülkeyi çıkardık. Bu krizi de çözeceğiz. Daha iyisini yapacağız. Yepyeni başarılara koşacağız. İnanın çok yakında, tatile gitmek, araba almak, ev almak hayal olmaktan çıkacak. Hepsi gerçek olacak. Türkiye’yi bölgemizin en güçlü ekonomisi yapacağız. Tüm çalışanlar kazanacak.”

"MERKEZ BANKASI’NDA DÖVİZ BİTTİ, ALTINLARI SATIYORLAR"

“3 yıldır soruyoruz, cevap veremiyorlar: Ne yaptınız Merkez Bankası’nın dövizlerini? 250 milyar doları arka kapıdan sattılar. Dün rakamlar çıktı ortaya. Net döviz pozisyonu eksi 67 milyar dolara düştü. Dövizler bitti, harıl harıl altınları satıyorlar.”

"HAZİNEYİ BATIRMA PROJESİ: VERGİ VE ENFLASYON YOLUYLA TOPLUYOR, PARASI OLANA ÖDÜYORLAR"

İktidara faiz ödemeleri ve Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması üzerinden yüklenen Babacan, “Bunun adı, Hazineyi Batırma Projesidir. Milli servetimizi faize peşkeş çekmektir. Bankada faizde parası olan vatandaşa ‘Aldığın faiz yetmez, döviz kuru faizden daha fazla atarsa, aradaki farkı da ödeyeceğiz’ diyorlar. Bir kuruş üretmeden nasıl yapıyorlar bunu? Bir kilo peynir, bir çift çorap aldınız KDV ödüyorsunuz. İşçiler, asgari ücretliler gelir vergisi ödüyor. Vergileri topluyorlar, parası olana ödüyorlar. Bir de enflasyon yoluyla bütün milletin cebinden çalıyorlar. Soğan olmuş 30 lira. Kıyma 300 lirayı geçmiş. Pastırmanın en ucuzunun kilosu olmuş 750 lira, 1200’lere gidiyor. Vergi ve enflasyon yoluyla bütün milletten topladıklarını bir avuç zenginin varlığına varlık katmak için kullanıyorlar. Yeni ekonomik model dedikleri bu” diye konuştu.

"1 MİLYON KONUTUN PARASI FAİZE VE KUR FARKINA GİDİYOR"

“11 Şubat’ta Resmî Gazete’de yayınladığı inşaat birim maliyetlerine göre 100 metrekarelik dairenin inşaat maliyeti KDV dahil 750 bin lira. Peki, 1 milyon konutu yapsanız kaça mâl edersiniz? 750 milyar lira. Bu yıl faiz ve kur farkına 765 Milyar lira ödeyecekler. Demek ki faiz ve kur farkına ödeneceğini ilan ettikleri parayla 1 milyon tane konutu üretim vatandaşa bedava teslim etmek mümkün. Sadece faize ödediği, geçen sene de 1 milyon konut üretiyordu. Bu sene de öyle. Bu mu faizle mücadele? Bu mu ekonomi yönetimi? ‘Ekonomistim’ diyor, sonuç ortada. Bilmiyor, bildiğini zannediyor.”

“YEMEDEN İÇMEDEN 6 AYLIK ASGARİ ÜCRETLE BİR TELEFONU ANCAK ALIYOR”

“Gençlere ‘Çıkar telefonunu göster’ diyorlar. Telefon ihtiyaçtır. Bu telefonu almak için asgari ücretli bir gencimiz yemeden içmeden 6 ay biriktirse ancak alıyor. Bu süre Avrupa’da, Amerika’da 1 hafta. Gençler son modelinden bilgisayar, Play Station istiyor, alamıyor. Avrupa’daki, Amerika’daki, Asya’daki gençlerin imkanları ne ise, bunları gençlerimize sunmak zorundayız. Biz bunları sağlamak zorundayız ve sağlayacağız.”

"TÜM TÜRKİYE’NİN CUMHURBAŞKANI OLMAYI BAŞARMIŞ İKİ İSİM DE KAYSERİ’DE YETİŞMİŞ"

Kayseri’nin iki Cumhurbaşkanı yetiştirdiğini, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Kayseri Lisesi’nden mezun olduğunu hatırlatan Babacan, “İki büyük sessiz devrimin altında imzası olan, kurucusu oldukları partilerin değil, tüm Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olmayı başarmış iki isim de Kayseri’de yetişmiş” dedi.

Babacan, konuşmasını Millet İttifakı liderlerinin reklam filmindeki gibi “Haydi berekete, haydi özgürlüğe, haydi zenginliğe” diyerek tamamladı.