"Devleti kimin yönettiği belli değil! Bir cumhurbaşkanı, iki başbakan var"
CHP lideri Kılıçdaroğlu partisinin meclisteki grup toplantısında sert konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Sık sık darbe sonrası mağdurlardan söz ederim ve derler ki ‘nereden çıkıyor bu mağdur edebiyatı, olur mu hiç öyle şey, orta da mağdur yok ki. Mağdur varsa millettir’ diyorlar. Mağdur milletse, ben de milletten bahsediyorum zaten. Bütün mağdurlara sahip çıkacağım" dedi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, "Darbe sonrası darbe fırsatçılığı yapıp sendikalara üye oldular diye öğretmenlerin görevine son verilmesini asla kabul etmiyoruz. Sendika üyesi olmak bir anayasal haktır. Benim de hakkımdır, öğretmenin de hakkıdır, işverenin de hakkıdır, işçinin de hakkıdır. Sivil toplum, sendikacılık bizim anayasamızda güvenceye alınmış kurumlardır. Bu kurumlara üye olmak devlet memuriyetinden atılmaya gerekçe olamaz. O nedenle biz açığa alınan ve görevine son verilen bütün öğretmenlerin yanındayız. Sonuna kadar sizin haklarınızı savunacağız" diye konuştu. "Öğretmen var kendisini bu ülkenin çocuklarına adamış, öğretmen var istikbali için sevgili Peygamberimizi bile istismar ediyor" ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, "Burdur’da bir öğretmen şöyle bir mesaj atıyor; ‘bir kadın evinden süslenip çıkıp, evine dönene kadar kaç erkeği tahrik etmişse o kadar erkekle zina yapmış olur’ diyor. Bu öğretmenin öğretmenlikten alınması lazım. Diyanet İşleri Başkanlığı açıklama yaptı, ‘böyle bir hadis-i şerif yok’ dedi. Olmayın bir hadis-i şerif üzerinden sevgili Peygamberimizi istismar eden bu adamın öğretmen olmaması lazım. Buradan MEB’e sesleniyorum. Milli Eğitim Bakanlığının bürokratik deneyimi var, kendisine de sonsuz saygım var. Ama ne olursunuz bu tür insanları Milli Eğitim camiasında barındırmayın. Ben herkesin inancına saygı gösteririm, herkesin kimliğine saygı gösteririm, herkesin yaşam tarzına saygı gösteririm. Ama birisinin sevgili Peygamberimizi istismar etmesine tahammül edemem. Çünkü o ulu bir makamdır" şeklinde konuştu.
"Proje okulları diye bir proje açıkladılar. Şimdi veliler ve çocukları okullarına sahip çıkmak için eylem yapıyorlar"
Kılıçdaroğlu, Türkiye’de eğitim sisteminin çökmüş vaziyette olduğunu savunarak, velilerin çocuğunun eğitiminden memnun olmadığını iddia etti. Konuşmasında proje okullarına değinen Kılıçdaroğlu, "Proje okulları diye bir proje açıkladılar. Şimdi veliler ve çocukları okullarına sahip çıkmak için eylem yapıyorlar. Bu da bizim eğitim sistemimiz de bir ilk. Kendi okuluna sahip çıkıyor, kendi öğretmenine sahip çıkıyor. Öğrenci sahip çıkıyor ‘benim öğretmenimi alma’ diyor. Veli sahip çıkıyor ‘okuluma dokunma’ diyor. Ama onlar ‘hayır bunları alacağız’ diyor. Çünkü bunların çağdaş uygarlıktan anladığı Orta Çağ uygarlığı. Türkiye’yi Orta Çağ kuşağına götürmeye çalışıyorlar. Biz buna asla izin vermeyeceğiz" ifadelerini kaydetti.
"Neymiş Yenikapı ruhu varmış. Yenikapı’da insanlar mağdur edilecek diye görüş birliği mi sağlandı?"
Kılıçdaroğlu, "Sık sık darbe sonrası mağdurlardan söz ederim ve derler ki ‘nereden çıkıyor bu mağdur edebiyatı, olur mu hiç öyle şey, orta da mağdur yok ki. Mağdur varsa millettir’ diyorlar. Mağdur varsa milletse, ben de milletten bahsediyorum zaten. Bütün mağdurlara sahip çıkacağım. Öğretmeni öğretmenlikten atıyorsunuz, lojmanından da atıyorsunuz. Hadi attın sonra ne yapıyor? Bu öğretmen çoluk çocuğunun geçimini sağlamak için Bursa’nın Kestel pazarında sivri biber satacak. Ne yapsın geçinemiyor. Belediye zabıtaları geliyor tezgahı kaldırıyorlar. ‘Sen biber satamıyorsun’ diyorlar. Neden? Sen FETÖ’cüsün. İnsanda biraz vicdan olur. Bir kişi suç işledi diye bütün aileyi açlığa sürüklemek hangi dinde var. Çıkıp biri bana bunu açıklasın. Urfa’dan örnek vereceğim. Demet Fakiroğlu. Kocası İstihbarat Kıdemli Başçavuş. 15 Temmuz’da alarm veriliyor gideceksin diye ve gidiyor. 16’sında tutukluyorlar hapse atıyorlar ve görevinden de atıyorlar. Sonra lojmandan da çıkarıyorlar. Koşa koşa AK Partinin il başkanına gidiyorlar. ‘Biz mağduruz bir şey yapmadık. Benim kocam emir komuta zinciri içinde alarm geldi gitti. Bizim FETÖ’cülükle ilgimiz yok’ diyor. İl başkanının verdiği cevap ‘kocanızdan boşanacaksınız’ diyor. Kim oluyorsun sen bu ifadeyi kullanıyorsun. Bu annemiz aynı zamanda bir şehit ablası. Kardeşi Jandarma Komando Üstçavuş Muharrem Yanal Van’da PKK’lı teröristlerle girdiği çatışmalarda şehit oluyor. Şehit yakını diye bunu da işe alıyorlar. Kocasını hapse atıyorlar bunun da işine son veriyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Hadi kocasını hapse attın yargılanacak ama bu kadının işine neden son veriyorsun. Bunları kabul etmek mümkün değil. Mağduriyet var, darbe fırsatçılığı yapılıyor onun farkındayız. Ama bütün mağdurlara sahip çıkmakta bizim insani görevimizdir. Ben bunları söyleyince üzülüyorlar. Vay efendim bir ruh vardı. Üç kez vurunca gelecek olan ruh. Neymiş Yenikapı ruhu varmış. Yenikapı’da insanlar mağdur edilecek diye görüş birliği mi sağlandı? Hayır. Öyle bir şey olmadı. Bir insanı aile boyu açlığa mahkum etmek hangi vicdanda var" dedi.
"Bir Cumhurbaşkanı, iki Başbakan var. Biri asıl, birisi gölge"
Türkiye’de ekonominin iyi gitmediğini savunan Kılıçdaroğlu, "Çünkü kimin devleti yönettiği belli değil. Bir Cumhurbaşkanı iki Başbakan var. Biri asıl, birisi gölge. Cumhurbaşkanı ve Başbakanın arasında da hiçbir uyum yok. Kimin ne yaptığı belli, ne söylediği belli değil. Soruyorlar 34 vilayette 158 iş dünyasının önemli insanlarına soruyorlar. Soru şu; ‘Size göre orta ve uzun vadede yapılması gereken reformlar neler?’ Yüzde 75.3’ü adaletin kalitesinin artırılmasını ve hızlandırılmasını istiyor. Yani yüzde 75’i diyor ki bu devlette adalet yok, önce onu tesis edin. Yüzde 68.4’ü eğitim sisteminin ekonomik ihtiyaçlara cevap verir hale dönüştürülmesi gerekir diyor. Yani bu eğitim sisteminde Türkiye iflah olmaz, bizim istediğimiz eleman bu eğitim sisteminde yetişmiyor diyor. Yüzde 41.8’i adil bir vergi sistemi istiyor. Türkiye iyi yönetilmiyor. Daha doğrusu Türkiye yönetilmiyor. Hep söz ediyorlar ya üst akıl, üst akıl. Öyle anlaşılıyor ki bunlar değil, Türkiye’yi başka bir akıl yönetiyor bunlar ortalıkta geziyor. Yönetimin asıl amacı halkı mutlu etmektir, memlekete huzur getirmektir" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.