Dt. Semra Güler Beşer, “Yapılan bir çok araştırma, diş eti rahatsızlıklarının felç ve kalp krizine etki ettiğini, erken ve düşük kilolu doğum riskini arttırdığını, şeker ve solunum yolu rahatsızlığı çeken hastalar için ciddi tehlike olduğunu ortaya koymuştur” dedi. 

Diş eti hastalığının en önemli sebebinin dişlerin temizlenmemesi sebebiyle oluşan bakteri plağı olduğuna dikkat çeken Dt. Beşer, “Bakteri uzun süre diş eti yüzeyinde kaldıktan sonra diş taşı oluşur ve dişin üzerinde sertleşmeye başlar. Bakteriler burada salgıladıklarını toksinle diş etini tahriş eder ve enfeksiyon derinleşerek kemik boyuna ilerler. Bu da diş ve kemik kaybıyla sonuçlanır. Bu durum yüzün içerine doğru çökmesine yol açar ve kişiyi gerçek yaşından daha da yaşlı göstererek, estetik problemlere yol açar. Bu yüzden hem çocuklar, hem de erişkinler düzenli bir biçimde diş eti hastalığı kontrolünden geçmelidir” ifadelerini kullandı. 

Dt. Beşer, kötü ağız hijyeninin yanı sıra sigara içmenin, stresin, ilaçların yan etkilerinin, hormonel değişikliklerin, diş sıkmak ve gıcırdatmanın, kötü beslenme ve hayat tarzının da diş eti hastalıklarına etki edebileceğini sözlerine ekledi. 

Hastalığın en önemli belirtisinin ise diş kanaması olduğuna dikkat çeken Dt. Beşer, “Diş kanaması, beraberinde ortaya çıkan ağız kokusu, ağrı, hassasiyet, metalik tat hissi diş eti hastalıklarının belirtilerindendir. Eğer dişlerde sallanma ve diş aralarında açılma var ise bu daha da ilerlemiş diş eti hastalığının bulgusudur” diye konuştu. 

Diş eti hastalığından korunmak için ağız hijyenine dikkat etmenin önemine vurgu yapan Dt. Beşer, doğru diş fırçasıyla doğru fırçalama yapılması gerektiğini ve diş aralarında diş ipi kullanılması gerektiğini söyledi. Dt. Beşer, doktorların tavsiye ettiği sürece ağız bakım sularının da kullanılabileceğini belirterek, protez diş kullanan hastaların özel hazırlanan diş iplerini kullanması gerektiğini ifade etti.